İş sayılı kararı ile alacaklılar vekiline ortaklığın giderilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesine dava açılmak üzere yetki verildiği, davacıların meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulundukları, Turgutlu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 29.05.2019 tarihli, 2019/12 Esas - 2019/103 Karar sayılı ilamıyla davacılardan T1 ve T2 yönüyle haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına, diğer davacı T3 yönüyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği, kararın istinaf ve temyiz aşamasından geçerek 24.12.2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. HGK'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12- 517 E. - 1997/776 K. sayılı ve yine HGK'nun 2009/12- 239 E. - 2009/268 K. sayılı kararlarında da açıklandığı üzere; "İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. İcra müdürlükleri ilamın hüküm kısmını dikkate alarak aynen infazı ile görevlidir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2021 NUMARASI : 2021/31 ESAS- 2021/127 KARAR DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2018/29741 Esas sayılı dosyası ile davacının eşi Cengiz Kaya aleyhine takibe geçildiğini, takip kapsamında davacının ailesi ile birlikte yaşamakta olduğu ve mülkiyeti eşine ait Atatürk Mahallesi 12073 Sokak No: 40 Burdur adresindeki 1311 ada 1 parsel 1 nolu bağımsız bölümün haczedildiğini, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, taşınmazın satılması durumunda davacının da etkileneceği ve ilgili konumunda bulunduğunu, hacizli taşınmazın davacının haline münasip tek meskeni olduğunu bildirerek, haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Ancak istinaf incelenmesine konu karar, haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük yasal süre aşımından reddine ilişkin olmakla; 18/03/2005 tarih ve 5311 Sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 365/1. maddesinde; “İstinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir” hükmünü içermektedir. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise; “Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar” düzenlemesine yer verilmiş olduğundan davacı vekilinin istinaf isteminin usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
Temyiz Sebepleri İcra müdürlüğü dosyasında vekil olmasına rağmen 103 davetiyesinin asile tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu ve davanın süresinde açıldığı ileri sürülerek kararın bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, haline münasip konuta ilişkin haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. İİK'nın 16, 82/1-12 maddeleri 3. Değerlendirme 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, şikayete konu taşınmazın haczi ile ilgili 103 davetiyesinin borçlu asile 06.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. 103 davetiyesinin vekil yerine borçlu asile gönderilmesi yasaya aykırıdır. Dolayısıyla borçlu asile yapılan tebliğ ile itiraz ve şikayetler yönünden yasal süre işlemeye başlamaz....
talep ve dava etmiştir....
bulunduğunu, müvekkilinin başını sokabileceği başka bir evinin de bulunmadığını, her iki icra dosyası için meskeniyet talebinde de bulunduğunu, açıklanan nedenlerle; her iki davalı ve her iki icra dosyası için haczedilmezlik ve meskeniyet talebinin kabulü ile hacze konu edilen taşınmazda müvekkilinin hissesi üzerine konulan haczin kaldırılmasına, mahkeme masrafları ile yargılama giderlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan ve söz konusu şikayet incelenip karara bağlandıktan sonra 26.02.2024 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı üçüncü kişi vekili, mahcuzların otelin işletilmesi ve korunması için asıl şeye sürekli olarak özgülenmiş olduğunu, müstakil olarak haczinin yasaya aykırı olduğunu, mahcuzların vekil edeni şirkete ait olduğunu belirterek, haczedilmezlik şikayetlerinin kabulünü ve mahcuzların üçüncü kişi şirkete ait olması nedeniyle hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir....
Haciz tarihi itibari ile uygulanması gereken 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinde "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmüne göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur. Asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunarak haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece taşınmazın icra müdürlüğünce 150.000,00 TL'den aşağı satılmamak üzere satış bedelinden 150.000,00 TL'nin borçluya bırakılarak aşan kısmın alacaklıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır....