Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece eksik inceleme ile taleplerinden yalnızca muvafakatın tamamen kaldırılması ile ilgili karar verildiğini, terditli olarak ileri sürdükleri diğer talepleri ile ilgili bir karar verilmediğini, müvekkiline ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve dolayısıyla takibin kesinleşmediği bir tarihte muvafakatte bulunduğunu, emekli maaş haczi işleminin İİK. 'nun 83/a maddesi hükmüne göre geçersiz olduğunu, müvekkilinin sosyal ve ekonomik durumuna yönelik bir araştırmanın da yapılmadığını, pandemi sürecinde müvekkilinin işletmekte olduğu yurdu kapatmak zorunda kaldığını, mahkemece bu hususun da değerlendirilmediğin, müvekkilinin emekli maaşından başka geçimini temin edecek hiç bir gelirinin bulunmadığını, bu nedenlerle kararın hukuka aykırı olduğunu belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ve haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir....
Mahkemece borçlunun usulsüz tebligat konusunda şikayeti hakkında herhangi bir inceleme yapılmadan öne sürdüğü teminat iddiası yönünden tahkikat yaparak ve bu iddianın da genel mahkemenin görevine girdiğinden bahisle görevsizlik kararı verildiği görülmektedir. Anılan konuda mahkemece itirazın sabit görülmemesi halinde İİK.nun 169/a maddesi uyarınca borçlunun isteminin reddine karar verilmesi gerekirken işin yargılamayı zorunlu kıldığından bahisle yazılı şekilde görevsizlik kararı yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...
Temyiz Sebepleri Şikayetçi temyiz dilekçesinde; Anayasa Mahkemesince bireysel başvuru kararlarında borçlunun eşinin meskeniyet şikayetinde bulunabileceğine karar verildiğini, Yargıtay içtihatlarına göre zorunlu kredilerde haczedilemezlik şikayetinde bulunulabileceğini, şikayete konu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin kaldırılması için açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini iddia etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK’nın 82/12. maddesinden kaynaklanan meskeniyet şikayeti ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İİK'nın 82/12. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, ilgili icra dosyası borçlusu Murat Çelik'in eşi T1 tarafından da 22/02/2022 tarihinde huzurda görülen hukuka ve usule aykırı şikayet ikame edildiğini, şikayeti görmeye yetkili mahkemelerin Konya Mahkemeleri olduğunu, bankanın davacıya kredi kullandırdığını, davacının borcunu ödemediğini, Konya 6....
İcra Hukuk Mahkemesi 2016/665 esas sayılı dosyasında aynı konu ve taşınmaz için dava açıldığını ve 27/04/2017 tarihli gerekçeli kararında kıymet takdirine itiraz davası yönünden kesin, haczedilemezlik şikayeti yönünden ise kanun yolu açık bırakılmasına karar verildiğini, Yargıtay incelemesinde olduğunu, dolayısıyla kesin hükme bağlanan ve haczedilemezlik yönünden derdest olan işbu açılan davanın ikinci kez kötüniyetle açılmış olduğunu, aynı zamanda asıl borçlu hakkında da gerekli icra takip işlemlerinin yapıldığını, mahkemece yeniden bir kıymet takdiri raporu aldırılmasının icra takibinin sürüncemede bırakacağını, davacı lehine karar verilecek olsa dahi bahse konu taşınmazın satış işlemlerinin devamının gerektiğini, bahse konu senet borcunun 200.000,00 TL olup, işlenmiş faizi ve masraflarıyla birlikte 300.000,00 TL civarında olduğunu, dolayısıyla satış gerçekleşse dahi borç tahsil edildikten sonra kalan tutarın davacıya yetecek miktarda olduğunu belirterek davanın reddine, davacı...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/283 esas 2019/441 Karar sayılı kararı ile şikayetin reddine karar verildiği, müdürlüğün bu karar üzerine 30/10/2019 tarihinde "alacaklı yana ihale bedelini yatırması için 10 gün süre verilmiş, 10 gün süre verildiğine ilişkin 1.Açık Artırma Tutanağı alacaklı vekiline 07/07/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, alacaklı vekilinin kendisine verilen 10 gün süreye ilişkin şikayeti sonucunda Mersin 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 19/09/2019 Tarih ve 2019/283 Esas, 2019/441 Karar sayılı ilamı ile şikayetin reddine karar verildiği görülmekle, İİK. 133. Maddesi gereğince ihale kararının kaldırılmasına, ilgili hususta Esas İcra Müdürlüğüne sistem üzerinden bilgi verilmesine şikayeti kabil olmak üzere karar verildi....
ın, İİK. 85/son maddesine dayalı taşkın haciz şikayeti hakkında mahkemece verilen karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen taşkın hacze ilişkin karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan anılan karar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE; 2- Borçlu ...'ın meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK.'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti nedeniyle haczin kaldırılmasını talep etme hakkı ancak taşınmaz maliki olan borçluya tanınmış bir hak olup; taşınmaz maliki olmayan borçlunun bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur....
İİK. nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. ..... İcra Müdürlüğü'nün 2006/9443 Esas sayılı takip dosyasında taşınmaza konulan haciz açısından; İcra ve İflas Kanununda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza konulan ilk haczin 13.06.2008 tarihli olup şikayete konu haczin ise 25.12.2013 tarihli bulunduğu görülmektedir....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat zarfında bulunan imzanın kendisine ait olmadığını belirterek usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borca, faize ve takip dayanağı senetteki imzasına itiraz etmiş, mahkemece borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına, borçlunun tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK.'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından alacaklının bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esasının incelenmesine geçildi: 2- İmzaya itiraz, İİK.'nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 168/1-4. maddesi uyarınca yasal beş günlük süreye tabidir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; haciz konulan taşınmazlar içerisinde yer alan Çanakkale İli, Ayvacık İlçesi, Kestanelik Köyü, 108 Ada, 1 Parsel‘deki taşınmaz müvekkilinin ailesi ile birlikte ikamet ettiği, asgari yaşam standartlarını sağlamaya ancak yetebilen meskeni olduğunu, taşınmaz İİK.’nun 82/1. maddesinin 12. bendi gereğince, borçlunun haline münasip evi niteliğinde olup, haczinin mümkün olmadığını, şikâyetin bir süreye tâbi olmadığını, süresiz şikâyet olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.; DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti ve taşkın haciz şikayeti niteliğindedir. İstinaf başvurusu meskeniyet şikayeti yönünden ileri sürüldüğünden yalnızca bu yönden değerlendirme yapılmıştır....