Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetin süresinde olduğu, şikayet olunan bankanın takibinin geçerli olduğu, tasarrufun iptali davası içinde tasarrufa konu taşınmazlar üzerine konulan ihtiyati haczin İİK'nın 257. maddesinde düzenlenen hacizden farklı olduğu, ihtiyati haczin, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşeceği, şikayet olunan banka alacağının doğumunun ve takip tarihinin şikayet eden bankanınkinden önce olduğu, şikayet olunan banka lehine 31.08.2010 tarihinde ihtiyati haciz uyguladığı, tasarrufun iptaline ilişkin kararın ise 02.....2011 tarihinde verildiği ve bu tarihte kesinleştiği, şikayetçi bankanın ihtiyati haciz kararının ise 01.....2011 tarihli, tasarrufun iptaline dair karar ile haczin kesinleşmesinin 08.05.2012 tarihli olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/415 Esas - 2020/477 Karar sayılı dosyası ile haczin kaldırılması talepli şikayette bulunulduğunu ve mahkemece haczin kaldırılmasına karar verildiğini, ancak kaldırılması istenen haczin yevmiye numarasının 3349 yazılması gerekirken sehven 8817 olarak yazılması nedeniyle istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince kararın gerekçe ve hüküm fıkrasının çelişkili olması nedeniyle kaldırılmasına karar verdiğini, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında şikayete konu icra dosyasından Kayseri İli, Talas İlçesi,Harami Mevkii, 475 Ada, 1 Parselde kayıtlı 7. kat 27 numaralı bağımsız bölüm üzerinde tesis edilmiş tüm haciz şerhlerinin kaldırılmasının talep edildiğini, ancak mahkemece şikayete konu 24.02.2020 tarihli haczin kaldırılmasına karar verilmiş olmakla birlikte 8817 yevmiye numaralı haczin kaldırılmasına karar verildiğini, takyidatlı tapu kayıtlarında dava konusu 24.02.2020 tarihli haczin yevmiye numarasının 3349 olduğunun görüldüğünü, mahkemece...
ne ait alacak için konulan haczin davacının haczinden önce taşınmaz üzerine işlendiği, kamu alacaklarının tahsilini düzenleyen 6183 sayılı yasada süresi içinde haciz istenmemesi halinde haczin düşmesi şeklinde bir durum düzenlenmediği, Mal Müdürlüğü'ne ait haczin 20/02/2003 tarihinde işlendiği ve tahsil zaman aşımı süresi dolmadan 13/10/2006 tarihinde taşınmaz satışının yapıldığı görülmekle, satışın zamanaşımı süresi dolmadan gerçekleşmiş olması ve icra vekalet ücretinin takip gideri niteliğinde olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen dosya davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Metal İnş.Gayr.Gıda Otom.Yedek San.Ve Tic.Ltd.Şti. hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, söz konusu takip kapsamında müvekkili şirkete haciz ihbarnameleri tebliğ edildiğinden bahisle dosyaya borçlu olarak eklenmiş ve müvekkili yanın adresinde ve müvekkil şirkete de ait olmayan menkul mallar istihkak iddiasıyla birlikte haczedildiğini, Davalı yan tarafından başlatılan takip dosyası incelendiğinde davalı yanın borçludan icra dosyasını tahsil etmekten ziyade 3.şahıslara haciz ihbarnameleri göndererek ve usulen borçlu olmasını sağlayarak tahsilat yapmaya çalıştığını, Davalı yan tarafından icra takip dosyasından 19 farklı 3.şahsa haciz ihbarnameleri gönderildiğini, olası cevap verememe durumundan faydalanılarak da borçluya hiçbir borcu olmayan iyiniyetli 3.şahıslardan haksız kazanç elde etme amacı güdüldüğünü bu davanın ikamesine sebep olan konunun müvekkili şirkete yapılan tebligatların usulsüzlüğü, tebliğ zarflarının içerisinde İİK.nun 89.maddesi gereği...
ne maaş haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin tebligat mazbatasının bulunduğu, ancak icra müdürlüğünün bila tarihli "karar tensip tutanağı" başlıklı kararında, şikayetçiye 13/10/2011, 13/04/2012 ve 16/12/2013 tarihlerinde maaş haciz müzekkerelerinin gönderildiğinin belirtildiği, takip dosyası aslı içinde ise, ne haciz ihbarnamesine, ne de haciz müzekkeresine rastlanmadığı görülmekle, şikayetçi 3. kişiye haciz ihbarnameleri mi yoksa haciz müzekkereleri mi gönderildiğinin tespit edilerek, hangileri gönderilmiş ise, bunların takip dosyası içine konularak birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına ,İİK 281/2 madde gereğince ihtiyati haciz kararı verilmiş olmasına, tehiri icra kararı gereğince yatırılan paranın davacıya ödenmemiş olmasına göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan 25.3.2014 tarihli ara kararın ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.630,59 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına 8.7.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Anılan hükme göre tapuya tescil işlemi gerekleşmediği halde tapu iptali ve tescil ilamının kesinleşmesi ile mülkiyet hakkı kazanılır. Buna göre tapu iptali ve tescil ilamının kesinleşmesi ile mülkiyet hakkı lehine hüküm kurulan kişiye geçeceğinden, bu tarihten sonra eski malikin borcundan dolayı konulan haczin ise kaldırılması gerekir. O halde mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ve ilkeler ışığında şikayetin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, icra takibinin durdurulmasının ihtiyati haczin infazına engel olmayacağı, itirazın iptali davasının süresinde açılmış olması ile ihtiyati haczin geçerliliğini koruduğu, ihtiyati haciz kararına istinaden yeni haciz yapılmasını engelleyen yasal bir düzenlemenin bulunmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf başvuru dilekçesindeki şikayet sebeplerini aynen tekrar ettiği görülmüştür. C. Gerekçe 1....
Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre, 21.4.2016 tarihli kararla İİK’nun 281 maddesine göre üzerine ihtiyati haciz konulan taşınmazların tamamının tasarrufun iptali davasına konu edildiği, İİK’nun 281.maddesine göre ihtiyati haciz talebinin yasal koşullarının mevcut olduğu,takip dosyası kapsamından dava tarihi itibarıyla belirlenen alacak miktarının sabit olmadığı, ihtiyati haczin kaldırılması ve taşınmazın elden çıkarılması halinde esas bakımından dosyada başka sıkıntılar yaşanabileceği, yine bu kez İİK’nun 257 ve devamı maddelerine göre ihtiyati haciz taleplerinin gündeme gelebileceği anlaşıldığından davalı ... vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması yönündeki itirazın reddine, adı geçen davalı vekilinin teminata yönelik itirazının kabulü ile 17.3.2016 tarihli ihtiyati haciz kararında %15 olarak belirlenen teminat miktarının %25'e çıkarılmasına karar verilmiş; 21.4.2016 tarihli karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava açılırken, davacı vekili tarafından ihtiyati haciz talep edilmesi üzerine ilk derece mahkemesince %15 teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmiş olup, davacı vekili tarafından ihtiyati haciz kararının teminatsız verilmesi talep edilerek istinaf yoluna başvurulmuştur. İhtiyati haciz kararı başlıklı İİK 258. maddesinin son bendinde "İhtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.", İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz başlıklı İİK 265. maddesinde "Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir....