DELİLLER: Gayrimenkul satış sözleşmesi ve ekleri, Tapu kaydı, Fesih ve ibra protokolü, Sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava gayrimenkul satış sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil, birleşen dava ipotek, hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Davalı T7 vekili İDM'nin 21/06/2022 tarihli tedbire itirazın reddi ile tedbirin aynen devamına ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
Davalılar vekilleri, halen eksik ve kusurlu işler bulunduğunu, iskân izninin usulsüz alındığını ve iptali için idare mahkemesinde dava açıldığını savunarak, davanın reddini istemişler; bir kısım davalı arsa sahibi vekili, karşı davada, eksik ve kusurlu işbedeli ile sözleşmenin 47. maddesi ve devamında belirlenen inşaatın süresinde ve gereği gibi bitirilmemesi halinde ödenmesi gereken cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, inşaatın tamamlandığı, ipoteğin kaldırılması şartlarının gerçekleştiği ancak cezai şartın koşullarının bulunmadığı, site duvarında ayıplı imalat olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile bir kısım bağımsız bölüm üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasına ve cezai şart talebinin reddine; karşı davada ise, ayıplı imalat nedeniyle karşı davacıların hisselerine düşen miktarın tahsiline, ceza koşulu alacağının oluşmadığı gerekçesiyle, cezai şart isteminin reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenici temlikine dayalı tapu iptali ve tescil ile taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırılması, olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık İDM'ce dava konusu taşınmazların cebri icra yoluyla satışının durdurulmasına ilişkin verilen ara kararın istinafına ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir....
Ve Tic A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf haciz ve ipoteklerin fekki hususunda her ne kadar müvekkili şirkete karşı dava açmışsa da taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotekleri kaldırması için dava edilmesi gereken taraf müvekkili Şirket olmadığını, müvekkili şirketin tapunun devrini gerçekleştirmek amacıyla gerekli prosedürü işleterek taşınmazın tapusunu devrettiğini, tapunun ipoteksiz devri hususunda müvekkili şirketin elinde herhangi bir imkan bulunmadığını belirterek davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde ; davacı ile davalı T7 koza AŞ. Arasında konut satım sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme kapsamında taşınmazın bağımsız bölümün davacı adına tescil edildiği bu hususta bir ihtilafın söz konusu olmadığı anlaşılmıştır....
ettikleri, İlk Derece Mahkemesince takibin iptali talebi yönünden dosyanın tefrik edildiği, ipoteğin fekki istemi hakkında ise HMK’nın 114/1-c, 115/2 ve 138. maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliği nedeniyle istemin usulden reddine ve HMK’nın 20. maddesine göre dosyanın görevli ve yetkili Nöbetçi İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, kararın şikayetçi borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile, İcra Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek görevli mahkemeye gönderme kararı verilemeyeceğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, HMK’nın 114 ve 115/2. maddeleri gereğince ipoteğin fekki talebinin İcra Hukuk Mahkemesi görevli olmadığından “usulden reddine” hükmedildiği, kararın şikayetçiler tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır....
Mahkemece, kira sözleşmesinin feshi isteminin reddine , ipoteğin fekki isteminin ise değere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hükmü, davacılar temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davacıların sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2- Uyuşmazlık, Borçlar Kanunun 270 ve devamı maddelerinde düzenlenen hasılat kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 30.4.1973 tarih ve 1711 sayılı Kanunla değiştirilen 8/II, b, 1. maddesi “ kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davalarına , bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarına ve bunlara karşılık olarak açılan davalara “ bakmaya Sulh Mahkemelerini yetkili kılarken, 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları hakkındaki kanunun uygulama alanı içinde kalan yerleri amaçlamaktadır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan kullandığı krediye ilişkin olarak 8 ve 12 numaralı parsellerde kayıtlı iki taşınmaza ait hisseleri üzerinde ipotek verildiğini, bu taşınmazların üzerindeki ipotek yükümlülüğü ile birlikte davalı ...’a satıldığını, bu ipoteklerin davalı banka tarafından kaldırıldığının öğrenildiğini, davalı bankanın kredi borcu nedeniyle müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, davalı ...’in taşınmazları ipotek yükümlülüğü ile birlikte satın aldığından kredi borcundan sorumlu olduğunu, bu taşınmazları daha sonra muvazaalı olarak oğlu olan davalı ...’a devrettiğini belirterek 8 ve 12 parselde kayıtlı taşınmazların müvekkilinin davalı bankaya olan 02/12/1998 tarihli tarımsal krediler sözleşmesinden kaynaklı kredi borcundan sorumlu olduğunun tespiti ile taşınmazlar üzerinde davalı banka lehine yeniden ipotek tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı T5-koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının iflastan sonra açtığı dava ile konut satım sözleşmesinde dayanarak taşınmazın adına tescilini ve taşınmazın cebri icra yoluyla satışının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiğini belirterek İDM kararının müflis şirket yönünden kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere,ihtiyati haciz kararı, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun varlığı durumunda ve alacağın ve haciz sebeplerinin varlığını ispata yarar delillerin sunulması koşulu ile verilebilecektir. Alacağın ve haciz sebeplerinin varlığının ise yaklaşık ispat kuralı çerçevesinde kanıtlaması gerekecektir. Soyut iddiadan daha çok, tam ispattan daha az bir durumun varlığı halinde yaklaşık ispat halinden söz edilebilecektir. Somut olayda; ihtiyati haciz isteyen vekili her ne kadar taşınmaz üzerine müvekkili lehine konan ipoteğin çekişmeli olduğunu ileri sürmüş olup, her ne kadar bu ipoteğin fekki istemiyle İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılmış bir dava var ise de; ihtiyati haciz isteğinin ileri sürüldüğü tarihte taşınmaz üzerinde ihtiyati haciz isteyen lehine bir ipotek ve buna dayalı bir icra takibi bulunmaktadır.Bu durumda,İİK'nun 257 ve devamı maddeleri kapsamında ihtiyati haciz koşulları oluşmamıştır....