WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

…sayılı işleminin iptali ve yürütmesinin durdurulması ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine, parasal haklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, yürütmenin durdurulması isteminin reddi yolunda verilen …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:… sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin …tarih ve YD İtiraz No:…sayılı kararının kaldırılması istenilmektedir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ: Yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yapılan itirazın incelenmesi sonucunda verilen itirazın reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının kanunen kesin olduğu ve itiraz incelemesine tabi olmadığı açık olduğundan, davacının isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir....

    Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 25/4. maddesine göre  işveren, yerine getirildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde, yetkili iş mahkemesinde işin durdurulması kararına itiraz edebilir. İtiraz, işin durdurulması kararının uygulanmasını etkilemez. Mahkeme itirazı öncelikle görüşür ve altı iş günü içinde karara bağlar. Mahkeme kararı kesindir. Dosya içeriğine göre; T3 Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Ankara Grup Başkanlığı’nın 08.10.2015 tarihli kararı ile davacı işyerinde işin durdurulmasına karar verildiği, davacı işverenin karara itirazı üzerine Zonguldak 2. İş Mahkemesi’nin 11.11.2015 tarihli kararı ile 6331 sayılı Kanun’un 25. maddesi uyarınca işin durdurulması kararının kesin olarak kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Somut dava ise işin durdurulması kararı ile kararın kaldırılması tarihleri arasındaki zararın tazminine ilişkindir....

    maddesinde cezalar, ağırlık derecesine göre; uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memurluktan çıkarma olarak sıralanmıştır. Davalı idarece, davacının eyleminin 3 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektirdiği tespit edilmekle birlikte, geçmiş hizmetleri gözönüne alınarak 3 yıl yerine 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesi yoluna gidildiği görülmektedir. Oysa bir alt ceza, disiplin cezası olarak memurun fiiline uyan cezanın alt sınırı olmayıp, 657 sayılı Yasada ki sıralamaya göre bir derece hafif olan cezadır....

      Somut olayda; davacının yönetim kurulu üyeliğinin düşürülmesi ve olağanüstü yönetim kurulu kararının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile yürütmenin durdurulması istemine ilişkin davada talep edilen yürütmenin durdurulması istemi, davanın esasını çözümler nitelikte görüldüğünden reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından dava konusu talep ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava dosyasına sunulan tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde ve ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi gözetildiğinde yürütmenin durdurulması talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1- b-1. maddesi uyarınca reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Somut olayda; davacının yönetim kurulu üyeliğinin düşürülmesi ve olağanüstü yönetim kurulu kararının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile yürütmenin durdurulması istemine ilişkin davada talep edilen yürütmenin durdurulması istemi, davanın esasını çözümler nitelikte görüldüğünden reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından dava konusu talep ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava dosyasına sunulan tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde ve ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi gözetildiğinde yürütmenin durdurulması talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1- b-1. maddesi uyarınca reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      kararda; davacının sübuta eren fiilleri nedeniyle uygulanacak disiplin cezası, "aylıktan kesme" olmasına rağmen, tekerrür nedeniyle bir derece ağır olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezası uyguladığı, ancak, alt sınırdan uzaklaşılarak verilen kademe ilerlemesinin durdurulması disiplin cezalarında fiilin ağırlık derecesine göre 1 ile 3 yıl arasında ilgili memurun kademe ilerlemesi durdurulacağı; dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanarak bir derece ağır ceza uygulanan hallerde, bir de cezanın artırımlı uygulanmasının mümkün olmadığı; bu durumda, sübuta eren fiilleri nedeniyle daha önce aynı fiili işlediğinden hakkında tekerrür hükümleri uygulanacak davacıya, aylıktan kesme cezasının bir ağırı olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının alt sınırdan 1 yıl olarak uygulanması gerekirken, tekerrürden dolayı artırımlı olarak 2 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir....

        Limanındaki grev ve grevin yol açtığı yoğunluğun etkili olmakla birlikte, gecikmede salt limandaki grevin etkili olmadığı, grev ve sonrasındaki yoğunluk bakımından 4 günlük gecikmeden davacının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, gecikmenin zarara yol açtığı ve taşıyıcının sorumluluğunun söz konusu olduğu hallerde de taşıyıcının ücrete hak kazanacağını, gecikmenin gönderen ve/veya alıcıyı zarara uğratması halinde (gecikme sebebiyle yapılan masraflar, gecikme sebebiyle fazladan ödenmek zorunda kalınan işçi ve ardiye ücretleri gibi) bu tutarların talep edilebileceğini, davalının gecikme sebebiyle dava dışı ...'in kendisine gecikme sebebiyle uğradığı zararı fatura ettiğini beyan ettiğini, ancak dava dışı ...'in hangi esasa dayanarak bu tutarda fatura düzenlendiğinin, gecikme bakımından hangi sürenin dikkate alındığının ve davalının faturayı dava dışı ...'...

          Limanındaki grev ve grevin yol açtığı yoğunluğun etkili olmakla birlikte, gecikmede salt limandaki grevin etkili olmadığı, grev ve sonrasındaki yoğunluk bakımından 4 günlük gecikmeden davacının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, gecikmenin zarara yol açtığı ve taşıyıcının sorumluluğunun söz konusu olduğu hallerde de taşıyıcının ücrete hak kazanacağını, gecikmenin gönderen ve/veya alıcıyı zarara uğratması halinde (gecikme sebebiyle yapılan masraflar, gecikme sebebiyle fazladan ödenmek zorunda kalınan işçi ve ardiye ücretleri gibi) bu tutarların talep edilebileceğini, davalının gecikme sebebiyle dava dışı ...'in kendisine gecikme sebebiyle uğradığı zararı fatura ettiğini beyan ettiğini, ancak dava dışı ...'in hangi esasa dayanarak bu tutarda fatura düzenlendiğinin, gecikme bakımından hangi sürenin dikkate alındığının ve davalının faturayı dava dışı ...'...

            Buna göre mahkemece davacının grevin yapıldığı 29.05.2012 tarihinde görevli olup olmadığı, bu tarihten önceki son görevinin hangi tarihte olduğu, görevinin en son ne zaman sona erdiği ve devamında ne kadar süre izninin bulunduğu, araştırılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Temyiz isteminin reddi, infazın durdurulması talebinin reddi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık müdafiinin 21.02.2007 tarihli infazın durdurulması talebinin reddi kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Sanık hakkında Salihli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.02.2007 tarih ve 2005/781 Esas, 2006/393 sayılı ek kararı ile “infazın durdurulması talebinin reddine” dair verilen kararın 5275 sayılı Kanunun 101/3. fıkrası uyarınca itiraza tabi olduğu anlaşıldığından; 5271 sayılı CMK’nın 264/1. maddesi uyarınca sanık ......

                UYAP Entegrasyonu