WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/272 Esas, 2015/433 Karar sayılı 12.10.2015 tarihli ilamıyla feragat nedeniyle reddine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 24.11.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. 1930 doğumlu mirasbırakanın 09.02.2015 tarihinde öldüğü geriye mirasçıları olarak ilk eşinden olma oğlu davacı ile 2. eşinden olma çocukları davalıların kaldığı sabittir. Bilindiği üzere; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür....

    O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 tarihli 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. 3. Değerlendirme 1. Mahkemece hükme esas alınan 06.11.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre saklı payların ihlal edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu karara katılmak mümkün değildir. Nitekim 06.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacıların saklı payının 1.797,00 TL değerinde aşıldığını, bu değerin sabit tenkis oranına göre çarpımından bulunacak sonuçta ise davacıların toplamda 40.660,00 TL tenkis alacağının bulunduğu, bu tenkis alacağının da en yakın tarihli sağlararası tasarruf olan davalı ...'e yapılan bağıştan karşılanması gerektiği belirlenmiştir. 2....

      Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır....

        ın, sağlığında yaptığı vasiyetname ile maliki olduğu 54 parsel sayılı taşınmazı ve kat irtifakı kurulu 26 parseldeki 3 nolu bağımsız bölümü tüm terekesi ile birlikte davalı cemiyete vasiyet ettiğini, bilahare mirasbırakanın anılan taşınmazlarını bağış suretiyle davalıya devrettiğini, saklı payının ihlal edildiğini ileri sürerek, tenkis isteğinde bulunmuştur.Davalı, bağışlamanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacı ile yapıldığı iddiasının doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, mirasbırakanın davalıya bağışladığı taşınmazlar bakımından saklı payı ihlal etme kastı ile hareket etmediği gerekçesiyle, bu taşınmazlar dışında kalan tereke yönünden tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'...

          Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....

            -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, çekişmeli taşınmazların davalıya bağış suretiyle temlik edildiği, bu tür temliklerde 1.4.1974 tarih 1/2 İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı gözetilerek iptal tescil isteğinin reddedilmesi ve 4.5.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5650 sayılı Yasanın 2.maddesi ile T.M.K.'nın 506/3.maddesi kaldırılarak kardeşler saklı pay sahibi olmaktan çıkarıldıklarından ve dolayısıyla kardeşler tenkis isteyemeyeceklerinden tenkis isteğinin de reddedilmiş olması da doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babası ...’nun 300 parsel sayılı taşınmazdaki 11 numaralı bağımsız bölümünü davalı kızı ...’e mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak temlik ettiğini, devir nedeniyle saklı payının ihlal edildiğini, kendisinin evlilik dışı çocuk olması nedeniyle mirasbırakanın diğer çocuklarından ayrık tutulduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, mümkün oldığı takdirde payı oranında bedelin tahsiline karar verilmesini istemiş, öninceleme de davacı vekili terditli olarak tenkis talepleri olduğunu bildirmiş, mahkemece de önincelemede uyuşmazlık tapu iptali ve tescili olmadığı takdirde tenkis olarak tespit edilmiştir....

                Mahkemece yapılan yargılama sonunda mirasta iade şartlarının gerçekleşmemesi nedeniyle yargılamaya tenkis davası olarak devam edilmiş; davacı lehine kararda belirtilen tenkis edilecek miktarın davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmek suretiyle tenkis davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 565/4. maddesi miras bırakanın ölümünden bir yıl öncesi yapılan bağışların saklı pay kurallarını gidermek amacıyla yapıldığının ispat edilmesi halinde tenkise tabi tutulacağını hükme bağlamıştır. Miras bırakan dava konusu taşınmazını 21.11.1991 tarihinde intifa hakkı üzerinde kalmak koşulu ile kızı davalı ... ile torunu ...'e kayıtsız ve şartsız bağışladıktan sonra, 26.09.2004 tarihinde ölmüştür. Toplanan delillerden davalı ...'ın annesine ölümüne kadar baktığı, tedavi ettirip, bütün giderlerini karşıladığı, davalı ...'in de davalı ile muris tarafından büyütüldüğü, birlikte yaşadıkları anlaşılmaktadır....

                  pay haklarını etkisiz kılmak/saklı paylı mirasçısından mal kaçırmak'' olduğunu ispatlayamadığından; -Terditli olarak talep edilen ehliyet hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebinin REDDİNE, -Terditli olarak talep edilen muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebinin REDDİNE, -Terditli olarak talep edilen tenkis talebinin REDDİNE, karar verilmiştir....

                  edilmiş ise de, gizli bağış iddiası bakımından muris muvazaasına ilişkin 01/04/1974 tarihli ½ sayılı İBK’nın uygulama yeri bulunmadığı, iptal tescil isteminin reddi gerektiği, mirasbırakanın her iki çocuğuna da kazandırmalarda bulunduğu gözetildiğinde saklı payı ihlal kastıyla hareket etmediği anlaşıldığından tenkise de tabi olmayacağı gerekçesiyle birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu