DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, geçit hakkı isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......
Öte yandan, zorunlu geçit hakkı, mülkiyet hakkının kanundan doğan dolaylı bir sınırlaması olduğundan bu tür sınırlamalar ancak mülkiyet hakkına konu taşınmazlar için söz konusu olabilir. Taşınmaz mallarda mülkiyet hakkı, kural olarak o taşınmazın tapu siciline tescil edilmesi ile doğar. Tapu siciline kayıtlı olmayan bir taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkının varlığından söz edilemez. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayalı geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....
Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir.Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantası sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39 ve 40 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ve davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazların sınırlarının mirasçılar arasında yapılan taksime uygun olarak anayol ile bağlantısı sağlanacak şekilde belirlenmesi istemiyle tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın ... Tapu Sicil Müdürlüğü yönünden husumet yokluğu ve diğer davalılar yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
yol hakkında kesinleşmiş Kayseri 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1512 Esas sayılı dosyası ile mahkeme kararı bulunduğunu, Kayseri 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyasında keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını, tanıkların dinlendiğini, burada yol olduğunun bilirkişi ve tanık beyanları ile sabit olduğunu, hatalı ve yolsuz tescilin iptali ile mümkünse hazine ya da köy tüzel kişisi veya belediye kanunundaki değişikliklerden dolayı konuyla ilgili ve hak sahibi olması durumunda ilgili merkez ilçe ya da büyükşehir belediyesi adına yol olarak tesciline yada tescil dışı bırakılmasına karar verilmesini, yol kısmının fiilen kullanılabilmesi için müvekkiline geçici olarak geçit hakkı verilmesini, yol olarak tescili söz konusu olmaz ise bu kısım üzerine müvekkili lehine geçit hakkı kurulmasını ve davalının haksız ve yersiz müdahalesinin menine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/425 Esas 2014/622 Karar 26/12/2016 kesinleşme tarihli kararı ile lehine geçit irtifakı kurulan 205 ada 79 parselin bir kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile T9 adına tesciline ve taşınmazın bir kısmının yol olarak terkinine karar verildiği ve taşınmazın bir kısmından yol geçtiği anlaşılmakla bu parselin zorunlu geçit ihtiyacı içinde olduğundan söz edilemeyeceği, mevcut hal ve şartlarda, dava terkin değil geçit hakkı tesisi davası olsa idi, davanın reddedilmesi gerektiği, tersi anlamda var olan geçidin, kurulma koşullarının güncelliğini yitirmesi dolayısı ile terkini gerektiği sonuç ve kanaati ile davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....
Zorunlu geçit iki tarafın menfaati gözetilerek belirlenir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “ geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “ geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise; dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.09.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil (geçit hakkı) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi uyarınca geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Mahkemece, 110 parsel sayılı taşınmaz lehine, 113 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı ...'...
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Bu tür davalarda kesintisizlik ilkesi gereğince kurulacak geçit ile lehine geçit tesis edilen taşınmazdan genel yola ulaşımın kesintisiz olarak sağlanması gereklidir. Somut olayda davacı tarafa Rize ili, Güneysu ilçesi, Çamlıca köyü, 112 ada, 62, 64 ve 65 parsel lehine geçit hakkı kurulmuş ise de, fen bilirkişisinin raporunda "C" ve "D" harfi ile gösterilen alanlardan geçit hakkı kurulmadan geçit 162 ada 63 parselde bırakılmıştır. Bu durumda geçit hakkının kesintisiz olarak yola kadar ulaştığının kabulü mümkün değildir. Mahkemece bu yön gözetilmeden kesintisizlik ilkesine aykırı olacak biçimde geçit hakkı kurulması usul ve yasaya uygun değildir. "...Tescil harici bırakılmış bir kısımdan geçit hakkı tesisi mümkün değildir..." (Yargıtay 7....