gerektiğini, müvekkillerinin 1982 yılında 84 ve 320 nolu parsel aleyhine kendilerine ait 283 nolu parsel lehine geçit hakkı tesisini hükmen kazandıklarını, tapuya tescil ettirdiklerini, artık buradaki geçit hakkı müvekkilinin özel yolu olduğunu, tapuya şerh düşülerek bedelinin ödendiğini, geçit hakkı üzerinden bir geçit hakkı daha verilemeyeceğini, belirterek resen gözetilecek sebeplerle de kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Somut olayda; lehine geçit hakkı tesisi istenen 126 ada 42 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu ve genel yola bağlantısı bulunmadığı, mutlak geçit ihtiyacı içinde bulunduğu tapu kaydı, kroki, keşif ve bilirkişi raporları ile sabittir....
Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltmelidir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.01.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, yola cephesi bulunmayan 121 parsel sayılı taşınmaz yararına geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, 121 parsel sayılı taşınmaz yararına, davalılara ait 115 ve 120 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden, geçit hakkı kurulmasına, depo edilen geçit bedelinin tapu maliklerine tapudaki payları oranında ödenmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 13.09.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak tesbiti 03.09.2008 tarihli dilekçesi ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.09.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, bilirkişinin 18.07.2008 tarihli krokisinde davalının maliki olduğu 19 sayılı parselin çap kaydı kapsamında kalan kırmızı renkle gösterilen taşınmaz bölümünün yol olduğunu ileri sürerek 19 sayılı parselden iptalini istemiş, 03.09.2008 tarihli dilekçesinde ikinci kademede istek olarak geçit ihtiyacı bulunduğunu, ilk isteği kabul edilmezse anılan yerden geçit hakkı tesisine karar verilmesini dava etmiştir....
Mahkememiz anılan şerh üzerine, Şavşat İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden tapu kaydındaki şerhlerinin devam edip etmediği ve devam ediyorsa davacının geçit hakkı talebine muvafakatlarının bulunup bulunmadığı sorulmuştur. Dava dışı Şavşat İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, cevabi yazılarında, şerhlerinin devam ettiğini ve davacının geçit hakkı talebine muvafakatlarının bulunmadığını bildirmiştir. Yargıtay yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere, geçit hakkı davalarında gözetilmesi gereken bir ilke de kamu mallarından geçit hakkı verilemeyeceği ilkesidir. Diğer bir değişle; geçit hakkı kurulması istenen yer kamu malı niteliğinde ise, kamu yararı ile kişi yararının çatışması durumunda kamu yararına üstünlük tanınması ve geçit hakkı talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir....
olduğu fotoğraflarda talep edildiği şekilde dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren geçit hakkı verilmesini, davacı lehine belirlenecek uygun bir bedel mukabilinde davalılara ait 2571 parsel sayılı taşınmaz üzerinden en kısa ve en uygun yol belirlenerek geçit hakkı verilmesini ve bu hakkın tapuya şerh edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "1- Davalı T3 yönelik açılan tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi ve geçit hakkı taleplerini içeren davanın reddine, 2- Dahili davalılar T5 T6 T7 T8 T9 T10 T11 Nazmiye Şalvarcıoğlu'na yönelik olarak yöneltilen tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi ve geçit hakkı taleplerini içeren davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine," karar verilmiştir....