, traktör ve biçerdöverin geçeceği genilikte olduğu, bilirkişilerin münasip göreceği taşınmazlardan geçit hakkı istendiğini, müvekkile geçik hakkı için tahsis edilecek taşınmaz parçaları için tespit edilecek bedeli yatırmaya hazır olduklarını, geçit hakkı tesisi ile tapuya tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya " geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da " geçit yetersizliği" denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemeyen dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....
İlçesi, ... ..., 373 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinden dosyada bulunan fen bilirkişileri ... ve ...'in 01.04.2014 tarihli krokili ek raporlarında 1 numaralı güzergah üzerinde kırmızı renkle boyalı "A" harfi ile gösterilen 270,53 m²'lik kısım üzerinde geçit hakkı kurulmasına karar vermiştir. Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır....
Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile Tapu Sicil Tüzüğünün 60. maddesi uyarınca tapu kaydının beyanlar hanesine yazılması da gereklidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Somut olayda; davacı kendisine ait 172 ve 173 parsel sayılı taşınmazlar lehine 176 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17/05/2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde geçit hakkı kurulması, muarazanın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davaya bakmakla görevli mahkemenin İdare Mahkemesi olduğu anlaşılmakla dava dilekçesinin usulden reddine dair verilen 11/09/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili; davacı şirketin 26/11/1968 tarihinde 2916 ada 24 parsel (yeni 40 parsel) sayılı bahçeli kargir imalathaneyi satın aldığını, tapuda maliki belli olmayan kadastral boşluğun 29/12/2008 tarihinde davalının ihdasen tapu başvurusu ile ... ilçesi, ......
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil, terditli olarak tenkis istemine ilişkin olup; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde "davanın kabulü ile 258 ada 60 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/381 E. 2015/328 K. sayılı veraset ilamında tespit edilen paylar dikkate alınarak 1/5 hissesinin davacı adına tesciline, kalan hissenin davalı adına ipkasına" dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Dosyada mevcut 17.03.2010 tarihli ve 505 sayılı Tapu Sicil Müdürlüğü yazısı ekindeki tapu kaydına göre aleyhine geçit tesis edilen 150 parsel sayılı taşınmazın dava açıldığı tarihte ve yargılama sırasında ... oğlu ... adına kayıtlı olduğu görülmektedir. ... 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/328 E.- 284 K. sayılı veraset ilamına göre davalılar ... ve ..., ... oğlu ...'in mirasçılarıdır. Husumet yöneltilen davalılar ... ve ...'in tapu maliki olan... oğlu ... ile irtibatı kurulamamaktadır.Adı geçen davalıların pasif husumet ehliyetlerinin araştırılarak tapu kaydında malik görünen... oğlu ... ile irtibatı kurulduktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken taraf teşkili tam olarak sağlanmadan hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....