"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki muarazanın men'i davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, devren kiraladığı bulgur imalathanesi için adına elektrik aboneliği tesisi konusunda davalıya başvurduğunu, ancak davalının kendisini önceki abonenin borçlarından sorumlu tutmak amacıyla bir süre oyaladığını, abone sözleşmesi imzaladıktan bir süre sonra da hakkında kaçak elektrik tutanağı tanzim edildiğini, oysa kaçak elektrik kullanmadığını iddia ederek davalı tarafından tahakkuk ettirilen 10.816.294.000 TL miktarındaki faturadan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yapılan işlemlerde mevzuata aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Somut olayda, dava konusu taşınmaza ilişkin ilk yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 1995'li yıllara ait olduğu göz önüne alındığında, İmar Kanunu'nun Geçici 11. Maddesi kapsamında davacının konutuna geçici su aboneliği tesisine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki eldeki davada davacının talebi, maliki bulunduğu konuta kanal katılım ve şebeke bedeli alınmaksızın geçici abonelik tesisi istemine ilişkin olup; buna göre mahkemece, geçici abonelikte kanal katılım ve şebeke hisse bedelinin alınmasının usul ve yasaya uygun olmadığı gözetilerek, kanal katılım ve şebeke hisse bedeli alınmaksızın geçici abonelik tesisine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacının 657,44 TL kanal katılım ve şebeke hisse bedelinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı vekili, davalı bankaya Avukatlık Kanunu ve Bilgi edinme hakkı kapsamında müvekkilinin davalı bankadan kullanmış olduğu kredi nedeniyle bankaya ödemiş olduğu dosya masrafı, kredi ekspertiz ücreti, erken ödeme cezası, ödeme planı değişikliği cezası ve ipotek fek ücreti ile sair masrafların nelerden ibaret olduğu, mahiyeti ve miktarının sorulduğunu, davalı bankanın her hangi bir cevap vermeyerek haklı ve yasal taleplerinin zımnen reddedildiğini ileri sürerek yaratılan muarazanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
in bahse konu iş yerini abonelik dönemine ait borcu ödemeden boşalttığını, bu durumun mağduriyetine sebep olduğunu, yeni elektrik aboneliğinin adına tesisini, elektriğin açılmasını, davalı şirkete borçlu olmadıklarının tespitini, muarazanın giderilmesini ve daha fazla mağdur olmaması adına dava sonuna kadar tedbiren enerji verilmesini talep etmiştir. Davalı ... ; husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, elektrik aboneliği tesisinin ... tarafından yapıldığı, ... ile ...’ın farklı tüzel kişilik olduğunu, kurumun sözleşme yapma noktasında tekel konumunda bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde, aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür." hükmünü ihtiva etmektedir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın inşaat yapı ruhsatı 23.6.2009 tarihinde alındığına göre, Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamaları gereğince İmar Kanunu'nun 09.07.2008 tarihinde kabul edilen ve 26.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren geçici 11.maddesinden sonra yapı ruhsatının alınması nedeniyle geçici abonelik tesisine karar verilmemesi gerekirken, mahkemece; davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Ne var ki; davadan önce 26.7.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlar da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 25. Maddesiyle 3194 Sayılı İmar Kanunu’na eklenen Ek Geçici 11. madde ile “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kanalizasyon kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara yol, su, elektrik, telefon vb.gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar geçici abonelik yapılabilir, bu halde elektrik ve su bağlanması abone için kazanılmış hak teşkil etmez....
Davacı ve diğer kullanıcılar, mevcut elektrik borçlarından kurtulmak için davacı adına abonelik yaptırıp "0" endeksle sayaç taktırmak istemektedirler. Bu nedenle davacı tarafın aksi yöndeki beyan ve iddialarının kabulü mümkün değildir." şeklindeki ifadelerle davacı müvekkilin başvurusu sonrası davalı elektrik dağıtım şirketince çevre araştırması yapıldığını ve muvazaalı işlem tespit ettiklerini bu nedenle elektrik bağlantısı talebinin reddedildiğini beyan etmektedir. muvazaa olgusunu iddia eden taraf ispatla mükellef olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. HMK 355 maddesi uyarınca taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu; Dava, taraflar arasındaki muarazasının önlenerek davacı şirkete elektrik aboneliği verilmesi talebidir. Mahkeme tarafından "husumet nedeniyle reddine" karar verilmiştir....
Davalı taraf; davacı ile aralarında akdi ilişki bulunmadığını, yapılan kat karşılığı inşat sözleşmesi, sulh sözleşmesi, tapu kayıt örneklerinden de anlaşılacağı üzere bahse konu olaylar ile ilgisi olmadığını, belirtilen evraklarda muhatapların Güvenilir İnş., kefilleri Çetin Çapan, Yakup Süt, Mustafa Güvenilir ve Lunapark Evleri Site yönetimi olduğunu, davacının elektrik almak istediği sayacın yüklenici Semerkant şirketine ait şantiye elektriği olduğunu, davacının ortak alanda trafo tesisi için dağıtım şirketine mülkiyet ve kullanma hakkı devri yapmak istemediği için siteye elektrik bağlanmasını kendi davranışları ile engellediğini, belirterek davanın reddini talep etmişlerdir. Muarazanın meni ( sataşmanın giderilmesi ) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Zira bu tür davalarda, hem bir muarazanın varlığının tespiti ve hem de onun meni talep edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) KARAR Dava, elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın men'i isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 9.2.2012 günlü ve 2012/1 sayılı kararı ile tarafların sıfatına bakılmaksızın bu tür davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2012 tarihinden itibaren Yargıtay 7.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 7.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) KARAR Dava, elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın men'i isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 9.2.2012 günlü ve 2012/1 sayılı kararı ile tarafların sıfatına bakılmaksızın bu tür davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2012 tarihinden itibaren Yargıtay 7.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 7.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....