WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın annesinin ... olduğu ileri sürüldüğüne göre, dava anneliğin tespiti istemine ilişkindir. Buna göre, İlk Derece Mahkemesi'nin davayı nitelendirmesi isabetli olup; Bölge Adliye Mahkemesi'nin nitelendirmesi ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar vermesi doğru olmamıştır. İlk Derece Mahkemesince her ne kadar dava reddedilmiş ise de; 1.Dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; anne olduğu iddia edilen ...'nın bütün mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, Mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi, 2.Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, Mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğuna göre, Mahkemece re'sen araştırma yapılarak; annelik indeksi için, anne olduğu iddia edilen ...'nın mezar yeri tespit edilerek örnek alınması, bunun mümkün olmaması durumunda, ...'...

    Taraflar arasında düzenlenen Allianz Modüler Sağlık Sigortası Özel şartları 5.3. nolu bendinde hastalığın genetik geçişli hastalık olması halinde teminat dışı olduğu düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda 06.11.2019 tarihli Uzman Doktor ... tarafından hazırlanan raporda; ''kardiyomiyopati hastalığının niteliği ve seyri kapsamında bilinen orjini/etkeni genellikle genetik geçise bağlıdır. Bu doğrultuda vakaların %50 den çoğu 0-2 yaş grubunda teşhis edilmektedir. Bu tespitte hastalığın etkeni olarak genetik faktörü göstermektedir. Bunun dışında toksik madde, ilaç, bakteriyel veya virütük etkenlerin de sebebiyet verdiği saptanmıştır. Alkol, sigara kullanımı hastalığın seyrinde olumsuz etken olarak görülmektedir. Kardimiyomiyopati hastalığının tedavisi kalp nakli ile yapılmakla birlikte, riskli, sonucu ise genellikle ölümcül olan bir tablodur. Bu duruma göre kardimiyomiyopati hastalığı ile alkol kullanımı arasında illiyet-nedensellik bağı mevcut değildir. ...'...

      Her ne kadar Ceza Muhakemesinde Beden Muayenesi, Genetik İncelemeler ve Fizik Kimliğin Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 17. maddesine göre, mahkumiyet kararı verilmesi halinde bu Yönetmeliğin 15 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca elde edilen veriler (fotoğrafı, iris görüntüsü, beden ölçüleri, diş izi, parmak ve avuç içi izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak eşkal bilgileri, kulak, dudak gibi organların bıraktığı kimlik tespitine yarayabilecek vücut izleri ile sesi ve görüntüleri) kolluk tarafından, üçüncü fıkrasında belirtilen diş izleri ise bu işlemi yapan sağlık kuruluşu tarafından arşivleneceği belirtilmiş ise de bu bilgilerin fizik kimliğinin tespiti ile ilgili olup, DNA verilerini içermediği açıktır. Kaldı ki, fizik kimliğin tespitine ilişkin verilerin arşivlenebilmesinin ön koşulu da kişi hakkında mahkumiyet kararı verilmesidir....

        Davacı satın alınan fidelerden verim alamadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.5553 sayılı Tohumculuk Kanununun kapsam başlıklı 2.maddesinde “ Bu Kanun; tarla bitkileri, bağ-bahçe bitkileri, orman bitki türleri ve diğer bitki türleri çoğaltım materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına alınması, tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, ticareti, piyasa denetimi ve kurumsal yapılanmalar ile ilgili düzenlemeleri kapsar.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.Tohum ve türevlerinin üretim ve satışı, gerekli izinlerin alınmasının bu kanun kapsamında düzenlendiği de gözetildiğinde,kanunun bu süreçte yer alanlar için uygulanması gerekir.Yine,5553 sayılı Tohumculuk Kanununun 11.maddesinde” Fiillerinin ayrıca suç sayılma hâli saklı kalmak üzere, zarara neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal eden veya başka şekilde piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiler, meydana gelen zararı müteselsilen tazmin etmekle yükümlüdür....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, nüfusta anne bir kardeşi olarak görünen ...o’nun annesinin ... değil ... ve ... kızı 1923 doğumlu ... olduğunu ileri sürerek, davalı ...’nun anne adının ... olarak değiştirilmesini talep ettiğine göre davalı ... ile annesi olduğu iddia edilen ...ş’in kan ve doku örnekleri alınarak genetik inceleme yaptırılması ve ...’in evlenme tarihi de araştırılarak neticesine göre karar verilmesi gerekirken sadece davacı ile davalı arasındaki genetik inceleme esas alınarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir....

            Yine davacının iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; davacının kayden baba ve annesi görünen Huri ve Bedrettin yönünden nüfus kaydının “gerçek durumu” yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile ilgisi bulunmamaktadır. Anne olduğu iddia edilen Tenzile yönünden ise soybağının olamayacağı tartışmasızdır. Baba olduğunu iddia eden Yaşar yönünden ise; Tenzile’nin davacının annesi olduğunun tespiti halinde adı geçen yönünden soybağı hakim hükmüyle değil Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca evlilik ile kurulmuş olacaktır. Dava dilekçesindeki iddialarının kabulü halinde baba olduğu iddia edilen Yaşar yönünden soybağı ilişkisi Tenzile’nin anne olduğunun tespiti halinde yasa gereği kendiliğinden gerçekleştiğinden bu halde de soybağı davasından söz edilemez....

            Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, davacının gerçek anne olmadığının tespiti suretiyle nüfustaki anne kaydının düzeltimi istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı davalıyı kendisinin doğurmadığını ancak kendi çocuğu gibi nüfusa tescil edildiğini ileri sürmüştür. Kayıt düzeltim davaları kamu düzenine ilişkin olup, hakimin doğru kaydı oluşturmak yükümlülüğü bulunmakla birlikte nüfustaki anne kaydının gerçeği yansıtmadığı iddiasının dinlenebilmesi için gerçek annenin tespiti bir ön koşul değildir. Kayıtlı annenin genetik anne olmadığının tespit edilmesinin de kayıtların gerçeğe uygun hale getirilmesinin bir parçası olduğu açıktır. Aksi yorumda "genetik anne tespit edilemediği için gerçeği yansıtmayan kayıt da düzeltilemez" şeklinde ortaya çıkacak sonucun hukuka uygun olmadığı ortadadır....

            Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, davacının doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte,nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir. Ancak...Aile Mahkemesince ise davacının babalık davası istemine ilişkin isteminin tefrikine karar verildikten sonra görevsizlik kararı verilmiş olduğu diğer talep yönünden uyuşmazlığın, Asliye Hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/01/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Biyo-Gen Genetik Tanı Merkezinin 31/10/2014 tarihli Bilgilendirilmiş Onay Formu başlıklı belgesi incelendiğinde; bazı durumlarda amaçlanan genetik bilgiye ulaşmada kullanılan tekniklerin yetersiz kalabileceği ve testin sonucuna ilişkin belirsizlikler ve hatalı sonuç verme ihtimalinin olabileceğinin belirtildiği görülmüştür....

              Davacı, çocuklarının gerçek babasının farklı olduğunu belirterek nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasını istediğine göre dava, iddia edilen genetik baba ile çocuklar arasında soy bağı tesisine ilişkindir. Bu haliyle, TMK'nın 282 ve devamı maddelerinin uygulanması gereken davada görevli mahkeme 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca, aile mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu