Hakkın kötüye kullanılmasında kıstas başkasına zarar vermek kastı değil, hakkın dürüstlük kurallarına aykırı olarak kullanılması sonucunda başkasının zarar görmüş olmasıdır. Nüfus kaydının hatalı olduğunu bilmek ve uzun süre dava açmayıp daha sonra dava açmak dürüstlük kuralına aykırılık oluşturmayacaktır. Öte yandan gerçeğe aykırı beyana dayalı olarak oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesi davası, mahiyeti gereği kamu düzeni ile de yakından ilgili bulunması sebebiyle, hakimin istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan, böyle bir kaydın düzeltilmesi için dava açılması hakkın kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilemez....
Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18....
Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18....
Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537)....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, müvekkilinin mavi kart alarak Türk vatandaşlığına özgü haklarını kullanmak istediğini beyan ettiğini, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 14. maddesinin 2. fıkrası " Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir. " hükmünü ihtiva ettiğini, dolayısıyla bir kaydın kapalı hale gelmesinden sonra meydana gelen değişikliklerin kayıt yeniden açılarak değiştirileceğini ya da düzeltileceğini, sonrasında kaydın yeniden kapatılacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 27. maddesine istinaden açılan isim değiştirilmesi talebine ilişkin olup basit yargılama usulüne tabidir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik ve görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Hizan Asliye Hukuk Mahkemesince ,nüfus kaydının düzeltimine ilişkin olarak açılan davada davalıların ikametgah yeri olan Mersin Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Mersin 4.Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın soybağının reddi ile gerçek anne ile annelik hükmünün kurulmasına ilişkin olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Mersin 1.Aile Mahkemesince, davanın gerçeğe aykırı beyana dayanılarak oluşturulmuş nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda;Hizan Cumhuriyet Başsavcılığının 15.7.2011 tarihli davanamesi ile davalılardan ...'...
Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. Öte yandan, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1- a maddesinde açıklandığı üzere nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından açılabilecektir....
Gerçeğe aykırı olarak nüfus kütüğünde gerçek ana babası yerine, gerçek anne ve babası olmayan şahısların nüfusuna onların çocuğu olarak hatalı şekilde tescil edilen davacının, bu hatalı kaydın düzeltilmesi istemine ilişkin davasının, 5490 ayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1- a maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Mersin 6. Aile Mahkemesi'nce davacının gerçek anne ve babası olmayan kişiler üzerindeki nüfus kayıtlarının iptali istemine ilişkin davada Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere karşı görevsizlik kararı verilmesi yönünde kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davaya bakmakla görevli mahkemenin Mersin 5. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair karar vermek gerekmiştir....
Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998. tarihli ve 2-87/77 E-K sayılı kararı) Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK'nin 30.01.2008 gün 2008 tarihli ve 2-36-47 E-K sayılı kararı) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ... ile davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak ve tazminat HÜKÜM : Sanıkların beraatlerine ve tazminat talebinin kabulüne dair. Gerekçeli karar başlığında ... yerine, ...'nin gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak görülmüştür. I- Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Tazminata ilişkin olarak kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; 19.11.2011 birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle üçüncü şahıs şirketin, asıl borçlu...'...