K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin nüfus kayıtlarında "Adana" olarak görünen doğum yerinin "İstanbul", "Sarıgüllü" olarak görünen evlenmeden önceki soyadının da "Sarıgöllü" olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek, kapalı kayıtta değişiklik yapılamayacağı gerekçesiyle evlenmeden önceki soyadı değişikliğine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir....
Yukarıda izah edilen nedenlerle usule, yasaya ve delillere aykırı olan bu kararların ortadan kaldırılması gerektiğinden tarafımızca yerel mahkeme kararını istinaf etme zorunluluğu doğmuştur." şeklindeki istinaf sebepleriyle Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/6 Esas - 2021/101 Karar sayılı kararının müvekkili davacı lehine bozularak ortadan kaldırılmasına, haklı davalarının talepleri doğrultusunda kabulüne, müvekkili davacının gerçek doğum tarihinin 01.01.1950 olarak tespitiyle, müvekkilinin nüfus kaydında 01.01.1959 olan doğum tarihinin gerçeğe uygun olacak şekilde 01.01.1950 olarak tahsisine ve nüfus kütüğüne tesciline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; 5490 s. NHK'nun 35. ve devamı maddelerine dayalı doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyasının istinaf kanun yolu incelemesini yapan Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1....
nin çocukları olarak doğduğu, kaydında 1982 yılında nakil dışında başkaca bir nüfus olayı olmadığı, 24.08.1963 tarihinde ölen Behiye adındaki kardeşi dışında hayatta olan ... ve ... adında iki kardeşinin bulunduğu, 2014 yılında nüfus müdürlüğüne verilen dilekçe üzerine ölüm araştırması şerhi mevcut olduğu anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 44/2. maddesi gereği her ilgilinin cesedi bulunamayan kişinin ölü veya sağ olduğunun mahkemece tespitini dava edebileceği hükmü ile gerçek durumu göstermeyen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olarak 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiştir. 1- Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, kaydın düzeltilmesi durumunda hukukları etkilenecek kişilerin davada taraf olarak bulunmaları esas olup ölü olduğunun tespiti istenilen ...'nin davaya dahil edilen ... dışındaki diğer kardeşi ...'...
Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç tapudaki kayıtların, nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Somut olayda, tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilen; “... kızı, ... (... eşi)” yazılı kaydın, davacı tarafça “... kızı, ... ...” olarak düzeltilmesi talep edilmiş ve istemin kabulüne karar verilmiş ise de, getirtilen nüfus kaydında bu kişinin “... kızı, ... ...” olduğu anlaşılmakla infazda tereddüt yaratır şekilde hüküm tesisi; “... kızı ...” yazılı kaydın, davacı tarafça “... kızı, ... ...” olarak düzeltilmesi talep edilmiş, Mahkemece bu defa tapu kaydının “... kızı, ... ...” olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacıların annesinin adının ve doğum tarihinin 5490 Sayılı Kanunun 39. maddesine göre Nüfus idaresince re'sen yazıldığı ve adı geçenin 17.01.2010 tarihinde vefat ettiği ve nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." hükmü yer almaktadır....
KARAR Dava dilekçesinde ölüm tarihinin tespiti istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden; ölüm tarihinin tespiti istenen ...Yada'nın, 403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun Geçici 1. maddesi uyarınca, 22.05.1964 tarihinde Türk Vatandaşlığını kaybetmesi üzerine nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır....
Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan ... güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olayda, davacının çalışmasıyla ilgili hiçbir yazılı kaydın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, re'sen araştırma ilkesi ışığında; davacının çalıştığını iddia ettiği evin bulunduğu apartman sakinleri, kapıcı ve komşu işyeri tanıkları resen belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı; davacının çalışmasının tam süreli mi ./.. kısmi süreli mi olduğu açıklığa kavuşturulmalı, alınan tanık ifadelerinde hassasiyet gösterilerek somut ve çelişkileri giderecek şekilde tutanağa geçirilmeli ve bu suretle davacının çalışma süresi belirlenmelidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/04/2022 NUMARASI : 2022/161 ESAS 2022/177 KARAR DAVA KONUSU : Soybağının Reddi KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin nüfusta babası olarak T5 olduğu, oysaki müvekkilinin nüfus kaydında gözüken davalı T5'ın gerçek babası olmadığını, müvekkilinin asıl babasının T3 olduğunu, nüfus kaydına baba adının gerçeğe uygun olarak bildirilmediği, bu nedenle nüfus kaydında baba olarak gözüken T5'ın nüfus kaydından silinerek davalı T3 üzerine kayıt edilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ Sakarya 1. Aile Mahkemesince; "Davacının talebi bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olarak oluşturulan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....
ın babası ve dayısı hanesinde mükerrer yazıldığını ileri sürererek dayısı hanesindeki kaydın iptalini, baba hanesindeki kaydın da evli ve ölü olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı ...'ın annesi ...'ın babası hanesindeki kaydından başka dayısı hanesinde de kayıtlı olduğu ileri sürülerek dayısı hanesindeki mükerrer kaydın iptali ile ...'...
Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğündeki hatalı kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir Nesebin reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş, ancak bu doğru daha sonra nesebin reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....