nın aldığı bu hisseyi aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak diğer davalıya devrettiğini ileri sürerek ... adına olan kaydın iptali, olmadığı takdirde bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, başkasına devredilmemesi koşuluyla verilen kooperatif hissesinin başkasına devredilmiş olması nedeniyle kaydın iptali, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, Kooperatiften celp olunan evrakların tetkikinde; 28/12/2001 tarihinde davacının kooperatif üyelik haklarını devir ettiği, davacının başkasına devir edilmemesi bilahare kendisine iade edilmesi koşuluyla satıldığı iddiasının, 28/12/2001 tarihli belgeye nazaran yazılı belge ile kanıtlaması gerektiği halde yazılı belge ile kanıtlamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince; "dava kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir. Soybağının düzenlenmesine yönelik davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemeleri olduğundan mahkememizin görevsizliğine" dair karar verilmiştir. Bolu 1....
Mahkemece, davalının sadece cezai şarta itiraz ettiği, taahhütnamede gerçeğe aykırı bildirimde bulunmadığı kabul edilerek cezai şarta ilişkin itirazının haklı olduğu sonucuna varılmış olup, ölü annesinin yaşadığını bildirmesi nedeniyle taahhütnamede gerçeğe aykırı bildirimde bulunulmadığına ilişkin mahkemenin tespiti isabetsiz ise de, bu bildirime dayalı olarak bir aylık ödemesi sözkonusu olmadığından, cezai şart yönünden yapılan itirazın yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, davalının takibe konu faize de itiraz ettiği, asıl alacak yönünden ise takibe itirazının olmadığı gözetilerek, asıl alacak yönünden takibin devamına, işlemiş faiz yönünden, bilirkişi tarafından bulunan miktar üzerinden kısmen devamına ve cezai şart yönünden ise takibin iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Somut olayda, mükerrir kaydın numaralı T6 olması, bu kişinin gerçek anne ve babasının Sabire ve İsmail olduğunun sabit olması ve T9 nüfusa kaydının doğum raporuna göre yapılması, oysaki T6 kaydının beyana dayalı olarak nüfusa kaydının yapılması karşısında mahkemece yazılı olduğu üzere karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından dahili davalının istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b.1 madde uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1- Bolu 3....
nin üzerine ... ve 03/03/1969 doğum tarihiyle mükerrer olarak tescil edildiğini, müvekkilinin evli ve bir çocuk babası olduğunu, her ne kadar kayıtlar söz konusu olduğunda sonradan tescil edilen kaydın iptali gerekirse de müvekkilinin tüm yaşamını ikinci kayıt üzerinden sürdürdüğünden ilk kaydın iptalinin hukuka ve nesafet ilkelerine daha uygun düşeceğini iddia ederek mükerrer ilk kaydın iptalini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ... ile ...'nin aynı kişiler olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Mükerrer kaydın iptalinde, sonradan yapılan ikinci kaydın iptali gerekmekte ise de, ...'...
Eldeki davada, davacı resmi biçimde düzenlenmiş belgeye ve yemin deliline dayanmadığından tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmesinde yasaya aykırı bir yön yoktur. Davacının açıklanan hususları amaçlayan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalıların bedel ödetilmesine ilişkin hüküm bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; HUMK.nun 72. maddesi uyarınca hâkim iki taraftan birinin talebi olmaksızın kendiliğinden bir davayı tetkik ve sonuçlandıramaz. Diğer yandan anılan yasanın 74. maddesi gereğince de hâkim her iki taraftan iddia ve müdafalarıyle bağlıdır. İddia veya savunmada geçmeyen bir konu hakkında hüküm kurulamaz. Eldeki dava davacı eş tarafından davalılar miras bırakanı Cemal üzerindeki kaydın aktarılması istemiyle açılmıştır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, nüfus kütüğündeki mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. Davacılar dava dilekçesinde, 30.12.1978 doğumlu ... adlı kızlarının yanlışlıkla 01.03.1982 doğum tarihli olarak ikinci kez nüfusa kaydedildiğini ileri sürerek ikinci kaydın iptalini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, mükerrer kaydın iptali istemiyle anne ... ve baba ... tarafından açılmıştır. Bu dava sonunda verilecek karar ...'nin de hukukunu etkileyecek olup, mükerrer kaydının iptali istenilen ... dava tarihi itibariyle sağ ve ergin (reşit) olduğuna göre dava ekonomisi de gözönünde tutularak ...'nin -davacılar yanında- yöntemince davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmadan, uyuşmazlığa bakılıp hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Mükerrer kayıt iptali davalarında ilk kaydın esas alınıp, sonradan yapılan mükerrer kaydın iptali esastır. Yargıtay uygulamalarında, tüm işlemlerin mükerrer kabul edilen ikinci kayda göre yapılmış olması durumunda, ileride mağdur olmaması için ilk kaydın iptaline ve ikinci kayıttaki doğum tarihinin de buna göre düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Ancak şahıs evliliğini ... kaydı ile yapmış, çocukları bu hanede kaydedilmiş yani sosyal yaşamını bu kayıtla sürdürmüş ise de, bu hanedeki kaydında üst soyu ile bağlantısı bulunmamakta olup, ilk kaydında ise annesi hanesinde kayıtlı olduğu dikkate alınarak ... kaydının iptaline,bu hanedeki tüm nüfus hareketlerinin ilk kayıt olan ... kaydına taşınmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulü doğru görülmemiştir....
un gerçekte annesi olmadığından anne kaydının iptali ile nüfus kaydının gerçeğe uygun olarak Sevim olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kaydın düzeltilmesi delillerinin toplanması, varsa tanıkların beyanının alınması, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinin yapılıp, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, karar düzeltme itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 02.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Saygılı hanesinde de nüfus kaydının bulunduğunu, her iki kaydın davacıya ait olduğunu ileri sürerek mükerrer nüfus kaydının iptali ile nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi, 2. Kamu düzeni ile yakından ilgili olan nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, Türk Medeni Kanunu'nun 284. maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır....