Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, gerçeğe aykırı ... kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın taşınmaz mülkiyetine ilişkin olduğundan HMK. 13. maddesi uyarınca taşınmazların bulunduğu yer mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın ... kaydında düzeltime ilişkin olduğu, ... Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca ... Mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, babası Adem'in baba adının gerçekte ... olduğunu, ancak ... kayıtlarında her nasılsa ... olarak kaydedildiğini, bu sebeple kıymetli taşınmazlar hakkında işlem yaptıramadıklarını iddia ederek hatalı kaydın düzeltilmesini istemiştir. ......
in gerçeğe aykırı olan davacılar hanesindeki kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davalı Sabahat'ın gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan amcası ve yengesi İdris ve Huriye hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi 1909 doğumlu T1'un nüfus kaydına tesciline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan 1909 doğumlu İbrahim Şenol'un davalı Sabahat'ın gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise biyolojik anne olduğu iddia edilen Hacer ile baba olduğu iddia edilen İbrahim 15/04/1925 tarihinde evlenmiş olduklarından evlilik birliği içinde doğan çocuğun babası yasa gereği koca olduğundan artık bu durumda babalığın hükmen tespitinden söz edilemeyecektir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır....
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: 1- Hüküm tarihinden sonra, 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında...
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası h...ne dönüştürmez. Somut olayda dava, ...'nın ... ve ... İstemi'nin çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının ipt... ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyada bulunan ..., ... ve ...'...
ı nüfusa kaydettirdiğini ileri sürerek nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Somut olayda dava; davacının nüfus kaydının gerçeğe uygun şekilde düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kaydın düzeltilmesi durumunda hukukları etkileneceğinden, ... ve baba ...'nin davalı sıfatı ile davaya dahil edilerek, temsillerinin sağlanması gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi, 2-Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir....
Hukuk dairesinin 2013/4356 Esas 2013/6751 Karar) "Dava, mükerrer nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir.Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır.Fatma Yılmaz adlı kişi nüfus kaydına göre her iki kaydı ile de evlilik yaptığı ve kayıtlarda nüfus olaylarının bulunduğu anlaşılmaktadır..Bu nedenle kaydın iptali halinde mirasçılarının hukuku etkilenebileceğinden,Fatma Yılmaz'ın (her ikisinin de) mirasçıları yöntemince davaya dahil edilerek gösterecekleri kanıtlar da toplanmak suretiyle oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, taraf oluşumu sağlanmadan,eksik hasımla yazılı şekilde davanın kabulü doğru görülmemiştir." (Yargıtay 8....
Tapu kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun tutulması kamu yararına olduğu gibi, tapuda isim düzeltme davaları da kamu düzenine ilişkindir ve mülkiyet nakline neden olunmadan kaydın gerçeğe uydurulması zorunludur. Hal böyle olunca, davanın kabulüne dair karar ile kayıtlarda malikin değişmesine sebep olunmuştur. Oysa, yalnız tapu sicil müdürlüğüne husumet yöneltmek suretiyle açılan tapuda isim düzeltme davası ile bu sonuca ulaşılması olanaklı değildir. Davacı iddiasını ancak tapu maliki veya mirasçılarına yönelterek açacağı bir tapu iptali ve tescil davası ile talep edebilecektir. Mahkemece bu yön gözetilmek suretiyle davanın reddine karar vermek gerekirken aksine düşüncelerle kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Tapu kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun tutulması kamu yararına olduğu gibi tapuda isim düzeltme davaları da kamu düzenine ilişkindir ve mülkiyet nakline neden olunmadan kaydın gerçeğe uydurulması zorunludur. Hal böyle olunca, davanın kabulüne dair karar ile kayıtlarda malikin değişmesine sebep olunmuştur. Oysa yanlız tapu sicil müdürlüğüne husumet yöneltmek suretiyle açılan tapuda isim düzeltme davası ile bu sonuca ulaşılması olanaklı değildir. Davacı iddiasını ancak tapu maliki veya mirasçılarına yönelterek açacağı bir tapu iptali ve tescil davası ile talep edilebilecektir. Mahkemece bu yön gözetilmek suretiyle davanın reddine karar vermek gerekirken aksine düşüncelerle kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi davanın gerçeğe aykırı olarak oluşturulan mükerrir nüfus kaydının iptaline ilişkin olması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu saptayarak görevsizlik kararı vermiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; görev uyuşmazlığının nihai olarak sonuçlandırılması gerekliliği nedeniyle istinaf başvurusunda bulunduğunu bildirmiş ve incelemenin yapılarak bir karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacı vekili tarafından açılan davanın 2004 doğumlu T4 in gerçeğe aykırı oluşturulan nüfus kaydının iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Mahkemece verilen görevsizlik kararı yerindedir....