-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifte üye olan babası .... adına kayıtlı bulunan araçta şoför olarak çalışmakta iken 20.4.2009 tarihli yönetim kurulu kararı ile bu çalışmasına yasak getirildiğini, 29.4.2009 günü yapılan genel kurulda da yönetim kurulu kararının oyçokluğu ile kabul edildiğini, genel kurulun böyle bir konuda karar alamayacağını ve bu kararın çalışma hürriyetini tahdit sayılacağını, üye olmayan müvekkili hakkında alınan kararın batıl olduğunu, çalışma talimatlarının gerekli müeyyideleri net olarak göstermemesi karşısında usulüne uygun düzenleme sayılamayacağını, gündemde bulunmayan yönetim kurulu kararının genel kurulda görüşülemeyeceğini ileri sürerek, kararın butlana tabi olduğunun tesbitine, aksi takdirde genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacının yönetim kurulu kararına karşı yapmış olduğu itirazın değerlendirilmeksizin 20.05.2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında davacının kooperatiften ihracına ilişkin karar alındığı, alınan genel kurul kararı usulüne uygun olarak yapılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne genel kurul kararın ihraç ile ilgili maddesinin iptaline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hakkında yönetim kurulunca ihraç kararı verilen üye 3 ay içerisinde ihraç kararının iptali davasını açabilir veya bu süre içinde genel kurula itirazda bulunabilir veya genel kurul itirazı beklemeden yönetim kurulu kararını onaylamak üzere gündemine alabilir. Somut olayda bu şekilde gerçekleşmiş ve davacı hem genel kurulun hem de yönetim kurulu kararının ihraç kararlarının iptalini dava etmiştir. Davanın süresinde olduğu hususunda bir tereddüt yoktur. Çünkü genel kurul kararı davacıya tebliğ edilmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/01/2011 gün ve 2010/284-2011/31 sayılı kararı bozan Daire’nin 28/06/2013 gün ve 2011/11723-2013/13682 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin olağanüstü genel kurul toplantısında müvekkilinin şirket yönetim kurulundan azli ile yeni yönetim kurulu üyelerinin seçilmesine karar verildiğini, 14.04.2010 tarihli 2010/2 sayılı yönetim kurulu kararı ile de yeni yönetim kurulunun görev taksimi yaptığını, davalı şirketin yönetim kurulunun 3 kişiden oluştuğunu, genel kurulun olağanüstü genel kurula çağrılabilmesi için her üç yönetim kurulu üyesinin kabulü gerektiğini, genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılması konusunda müvekkilinin...
Kasım 2023 tarihinde tebellüğ edildiğini ancak yine de olumlu cevap verilmediğini, bu hali ile yönetim kurulu tarafından genel kurul toplantısına çağrı yapılamadığı için genel kurul toplantısı da yapılamamakta olduğunu ve yeni yönetim kurulu oluşturulamadığını, tüm bu nedenlerle haklı davaların kabulü ile TTK m.411 vd....
Davalı şirketin 06.12.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında 7 nolu maddesinde; 328 olumsuz oya karşılık 672 olumlu oyla, oyçokluğuyla yönetim kurulunun ibrası kararı alındığı, bu 672 olumlu oyun yönetim kurulu üyelerine ait olduğu, buna göre ibra kararının bu oylarla alındığı, TTK.nın 436/2 maddesine göre yönetim kurulu üyelerinin gerek kendisi gerekse de diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullanamayacağının açıkça düzenlendiğinden davalı şirketin 06.12.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısındaki yönetim kurulunun ibrasına ilişkin 7 nolu kararın TTK.nın 446/l-b maddesi uyarınca iptaline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak bu maddede alınan kararın iptaline karar verilmiştir....
Maddesi gereğince, Yönetim Kurulu üyeliklerinin 3 yıl süre ile üç kişiden oluşmasını ve aday olarak ------26.800 red oyuna karşılık 53.600 kabul oyu ile oy çokluğu ile seçildiği, yönetim kurulu üye sayısının 3 (üç) olarak belirlendiği genel kurul kararının, içerik ve nisap bakımından kanuna ve esas sözleşmeye hiçbir aykırılık teşkil etmediğini, TTK m.445 hükmüne göre genel kurul kararı ancak kanuna, esas sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırı olması halinde iptal edilebileceğini, bu durumda dava konusu genel kurul kararının kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğinin ispat yükünün bunu iddia eden davacı tarafa ait olduğunu, müvekkili şirket'in 30.06.2022 tarihinde gerçekleşen genel kurul toplantısında gündemin 11....
nın dava konusu olan ... tarihli genel kurul toplantısında tekrar yönetim kurulu üyeliğine seçilmesinin davalı ... ana sözleşmesine aykırılık teşkil ettiği, tespit edilmiştir..." kanaat ve sonucuna varıldığı belirtilmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE ; Dava, ... genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Davacılar tarafından davalı ... yönetim kurulu tarafından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 45 ve maddesi ve ... ana sözleşmesi gereği genel kurula çağrının usulüne uygun olmadığı, ... üyesi olan davacılara genel kurula çağrının yapılmadığı, genel kurul toplantısında yönetim kurulu asil üyeliğine seçilen eski yönetim kurulu başkanı ...'nın seçiminin usulüne uygun olmadığı, eski yönetim kurulunun ibra edilmemesi sebebiyle yönetim kurulu asil üyeliğine seçilen ... yönünden alınan genel kurul kararının ... ana sözleşmesine aykırı olduğu gerekçesiyle alınan genel kurul kararlarının iptalinin talep edildiği görülmüştür. Davacıların ... üyesi olup olmadıkları ile ... tarihli ......
A.Ş. yöneticisi ... ın adı geçen şirket hissedarlarına ve yönetim kurulu üyeliğine ilişkin verdiği bilgilerin gerçeğe aykırı olduğunu, ...ın 01/07/2013 tarih 2013/3 sayılı yönetim kurulu kararı ile... A.Ş.'ne hissedar olduğunu, hisse devrinin pay defterine işlendiğini, davacıların iddia ettiği gibi, yönetim kurulu kararı ve hisse devrinin... A.Ş.'nin hissedarı ve yönetim kurulu başkanı ...' ın yoğun bakımda yattığı sürede yapılmadığını, yönetim kurulu karar defterinde bulunan imzanın ...'a ait olduğunu,... A.Ş.'nin 29/06/2013 tarihli genel kuruluna ait toplantı tutanağı incelendiğinde ... ın bu genel kurulda yönetim kurulu üyeliğine seçildiğinin görüleceğini, kanun hükmüne göre müdürlerin ortaklar arasından atanacağı gibi, 3. şahıslardan da atanabileceğini, ...'nın şirket müdürü olarak atanmasına engel bir durumun bulunmadığını, ... Ltd. Şti.'nin 15/07/2013 tarih 2013/... sayılı genel kurul kararında ...'...
Gıda A.Ş'nin yönetim kurulu başkanı olduğunu, yönetim kurulu üyeleri arasındaki ihtilaf nedeniyle şirketin genel kurul toplantısına çağrı yapılamaması üzerine müvekkilinin mahkemeden genel kurulu toplantıya çağırmak üzere yetki aldığını, ancak bundan haberi olan yönetim kurulu üyelerinin müvekkiline haber vermeksizin toplanıp genel kurul toplantısı için karar aldıklarını, genel kurul çağrısının usulsüz olduğunu, genel kurulda alınan kararların TTK'nın 445. maddesi hükümlerine aykırı bulunduğunu ileri sürerek öncelikle genel kurul kararının hükümsüzlüğünün tespitine, olmadığı taktirde iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının yönetim kuruluna davet edilmesine rağmen katılmadığını, genel kurul toplantısına çağrının usulüne uygun olduğunu, alınan kararların anasözleşmeye ve yasalara uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir....
dolayı ...’nun temyiz kudretini kaybettiğini ileri sürerek 17.06.2011 tarihli genel kurul sonrasından dava tarihine kadar olan tüm yönetim kurulu kararlarının yokluklarının tespitini talep ve dava etmiştir....