Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/03/2014 gün ve 2013/391-2014/85 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette %33 oranında hisse sahibi olduğunu, 25/06/2013 tarihinde gerçekleştirilen olağan genel kurul toplantısında tutanakta belirtilen hususlar gereğince özel denetçi talebinde bulunduklarını, talebin reddedildiğini, red kararının TTK'nın 438. ve 439. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek; TTK'nun 439. maddesi uyarınca özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, özel denetçi tayin edilebilmesi için yasanın aradığı şartların gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
taleplerinin reddinin TTK'nun 420/2 maddesine aykırı olduğunu, davacıların TTK'nun 437. ve 420/2 maddelerindeki bilgi alma ve inceleme haklarının ihlal edildiğini iddia ederek 26.02.2013 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 4,5,6,7, 8. maddelerin iptaline ve ve şirkete özel denetçi tayin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 26/07/2016 KARAR TARİHİ : 06/04/2022 GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2022 Mahkememizde açılan Limite Şirkete özel denetçi atanması istemli davanın yapılan açık yargılaması sonunda ; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...Çiftliği Heperler Deri San ve Tic. Ltd. Şti.' nin hisselerinin % 30 una davacı ...'in, % 63 üne ...'in ve kalanı % 7 sine de ...'in oğlu ...' ün sahip olduğunu....
kararın iptali için gerekli yasal şartların oluşmadığı; toplantı öncesinde yetkili organ genel kurul tarafından seçilmemiş bulunan ve denetçi sıfatına sahip olmayan kişinin ibrasına dair alınan kararın iptali gerektiğinden 8-a nolu kararın iptal şartlarının oluştuğu; 8 nolu kararda ikinci olarak Akif ...'...
Davalı vekili, genel kurul toplantısının usul ve yasaya uygun bir şekilde yapıldığını, davacıların 2010 ve 2011 yılı faaliyet raporları ile bilançoya yaptıkları itirazlarının değerlendirilmesi için özel denetçi tayini isteklerinin kabul edildiğini, özel denetçi tarafından rapor düzenlenip verildikten sonra 05.07.2012 tarihinde gündemin belirlendiğini, genel kurul toplantısında da özel denetçinin hazırladığı raporun müzakere edilerek “raporun olumlu olduğuna ve kabul görmesine” oy çokluğu ile karar verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
ın özel denetçi olarak seçildiğini, seçilen özel denetçinin şirket yönetimini elinde bulunduran ve tüm usulsüzlüklerden haberdar olan çoğunluk pay sahipleri tarafından seçildiğini, denetçinin bağımsız ve tarafsız bir rapor hazırlayamayacağını, özel denetçi tayininin azınlık hak sahiplerinin haklarını koruma amacına hizmet etmeyeceğini, 5 nolu kararı ile...... ve...'un yönetim kurulu olarak seçilmesine karar verildiğini, seçilen üyelerden...'ın bir önceki dönemde yönetim kurulu üyesi seçilerek dava konusu genel kurula kadar yönetim üyeliği yaptıklarını, müvekkillerinden bir önceki yönetim kurulunda yer aldığını, 5 yıl boyunca genel kurul toplantısı yapılmadığını ve bu süreçte pay sahiplerine şirket hakkında bilgi verilmediğini ve engellendiğini ileri sürerek, kanuna ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık arz eden genel kurul kararlarının iptalini ve kararların icrasının durdurulmasını talep etmiştir....
Özel denetçi atanması talebi hususunda iddia edilen olgularla ilgili tam bir ispat şartını aramak işin kendi niteliği gereği çoğunlukla mümkün değildir. Bu hususta kanunun 439. Maddesinde de belirtildiği üzere mahkemeye kanaat getirici bir şekilde ortaya konulması yeterlidir. Davacı taraf şirketin kayıt dışı satışlar yapmak suretiyle şirketin karlılığının düşük gösterildiği ve pay sahiplerinin alması gereken kar payının bu şekilde örtülü olarak gizlendiği ileri sürüldüğünden bu hususta özel denetçi tayini için yasanın aradığı anlamda şartlar oluşmuştur. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27.3.2014 tarih 2013/6684 E - 2014/6017 Karar sayılı ilamında da; özel denetçi seçimi isteminin reddine ilişkin Genel Kurul Kararı’nın iptali yoluna gidilmemektedir. Bu nedenle mahkemenin Genel Kurul Kararı’nın iptali için dava açılması yoluna gidilmesi gerektiğine ilişkin gerekçesi yerinde değildir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde istinaf aşamasındaki itirazlarını yienleyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, genel kurul kararının iptali talebine ilişkin olup, uyuşmazlık finansal tabloların görüşülmesinin ertelenmesi talebinin, bağımsız denetçi seçiminin ertelenmesine ilişkin 6102 sayılı Kanun'un 420 nci maddesi kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2.6102 sayılı Kanun'un 399, 420, 424, 445, 446 ncı maddeleri 3....
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; özel denetçi talebinin genel kurul toplantısının kapanmasına yakın dilekler kısmında dile getirilmesi, gündem dışı önerge talebinin olmaması ve özel denetçi konusunun belirtilmemesi nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın iddialarının soyut olduğunu ve herhangi bir gerekçesinin olmadığını, 16/04/2019 tarihli genel kurul öncesi tüm pay sahiplerine olağan genel kurulun yer, tarih ve gündemini belirtir çağrı kağıdının gönderildiğini, ticaret sicil gazetesinde de yayınlandığını, 09/04/2019 tarihinde davacılar vekilince yetkilendirilmiş Av....
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve dava dilekçesinde özel denetçi tayinine yönelik bir istemin bulunmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, davalı anonim şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, azınlık pay sahibinin bilançonun görüşülmesine dair gündem maddesinin ertelenmesi talebinin kabul edilmediği genel kurulda, bu maddeye bağlı olarak alınan yönetim kurulu ve denetçilerin ibrasının da geçersiz olup, TTK'nın 347/son maddesi gereğince İbra edilmeyenlerin tekrar yönetim kurulu üyesi seçilemeyeceği gerekçesiyle gündemin 7. maddesinde alınan kararın iptaline karar verilmiştir....