, müvekkilinin şirket müdürü olarak atandığı Genel Kurul Kararı yoklukla malul bulunduğunu-----Karar No'lu ve 30/01/2017 tarihli ----- Şirket Genel Kurul Kararı'nda katılanlar arasında sayılan ve imzası bulunan müvekkili ve diğer kişilerin bu genel kurula katılmadığı gibi bu genel kuruldan haberdar dahi olmadığını, bu kararda müvekkilinin yerine sahte imza atılmak suretiyle karar alındığını belirterek Tasfiye Halinde ----- Şirketi'nin ihyasına, 30/01/2017 tarihli Genel Kurul Kararı'nın yokluğuna, 10/01/2019 tarihi itibariyle şirket ortağı olan müdür bulunmayacağından bahisle bu devir tarihinden itibaren tüm ortakların müdür olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali, tapu iptali tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar.... ve.... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 10.11.2010 tarih ve 2009/593 E., 2010/642 K. sayılı ilamı ile iptal edilen genel kurul kararının tekrar edildiğini böylece mahkeme kararını etkisiz bırakmayı amaçladıklarını, 31.03.2013 tarihli genel kurulun 6. maddesinde alınan kararın ise genel giderleri kapsamadığını, önceki dönem banka yapılandırma borcunun ödenmesini de kapsadığını, banka borçlarının inşaat imalatına ilişkin olduğunu ileri sürerek, 31.03.2013 tarihli genel kurul toplantısının 6 ve 7. maddesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin ortakları olduklarını, 11.9.2005 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında, genel kurula bilançonun dahi ibraz edilmeyerek yüklenici ile düzenlenen bir mutabakat zaptının genel kurula kabul ettirildiğini, kooperatifin yüklenici firmaya borçlandırılmış olduğunu, 11.09.2005 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 4,5 6, ve 8 nolu kararların yasa ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, sözkonusu kararların iptalini talep ve dava etmişlerdir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, kooperatif hesaplarının düzgün tutulmadığını, ibra kararının yok hükmünde olduğunu, üyelere eşit davranılmadığını, defterleri inceleme taleplerine olumlu yanıt verilmediğini belirterek 22.06.2014 tarihli genel kurul kararının iptalini ve kooperatifin 5 yıllık hesaplarının incelenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Somut olayda, davacı şirketin genel kurula temsilci vasıtasıyla katılmasının engellendiği, uyuşmazlıkta tek bir pay sahibinin pay miktarı ne olursa olsun salt toplantıya haksız olarak alınmaması halinde bu aykırılığın genel kurul kararına etkili olup olmadığının aranmaksızın söz konusu genel kurul kararının iptali gerektiği, aksi halde büyük pay sahiplerinin, genel kurul kararının alınmasında etkili olmayan küçük pay sahiplerinin genel kurullara girmelerini engellemelerine izin verilmiş olacağı, bunun da pay sahibinin vazgeçilmez nitelikteki temel haklarının ihlaline yol açacağı, TTK. Madde 446/1- b bendi kapsamında usuli bir kanuna aykırılık teşkil eden durumun açık olduğu anlaşılmakla 28/06/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak..." davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket ana sözleşmesinin 7'nci maddesi değiştirilmek suretiyle yönetim kurulu üyesi sayısının en az dört kişi olacağının kararlaştırıldığı, bu tarihten sonra şirket ana sözleşmenin ilgili maddesinin değiştirildiğinin iddia ve ispat edilmediği, davaya konu genel kurul kararının, anasözleşme ile belirlenen sayıdan eksik bir şekilde yönetim kurulu üyesi seçimini içermesi nedeniyle iptali kabil kararlar arasında bulunduğu, 02.02.2011 tarihli genel kurulun 4'üncü maddesinde alınan kararın anasözleşmenin anılan maddesine aykırılık taşıdığı, asıl davada genel kurul kararının iptali gerekmişse de, uyuşmazlıkla ilgili uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 382'nci maddesi uyarınca, genel kurul kararının geri bıraktırılmasına dair bir karar verilmediği müddetçe iptal edilinceye kadar sonuçlarını doğuracağı, genel kurul toplantısında seçilen yönetim kurulu üyelerinin kendi aralarında toplanarak şirket genel kurul...
in genel kurul toplantısı tarihinde bilirkişi listesinde bulunmaması nedeniyle yetkisiz olduğunu, bu sebeplerle genel kurul kararının iptalinin gerektiğini bildirmiş, davaya konu genel kurul kararının yürütmesinin durdurulması ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2017/783 Esas KARAR NO : 2022/642 DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 05/09/2017 KARAR TARİHİ : 10/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının toplam 500.000,00-TL tutarındaki sermayesinin 500 adet paya bölünmüş bir anonim şirket olduğunu, müvekkilinin sermayenin %30'una karşılık gelen 150 adet hissenin elinde bulundurduğunu, şirketin 05.06.2017 tarihinde gerçekleştirilen 2014, 2015 ve 2016 yılları olağan genel kurul toplantısında çağrı usulüne uyulmadığını, müvekkilinin genel kurul toplantısından kendi çaba ve girişimleriyle haberdar olduğunu, davalı yanca müvekkilinin hiçbir zaman ikamet etmediği ve davalı şirkete...