ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/353 Esas KARAR NO : 2024/406 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 23/05/2022 KARAR TARİHİ : 13/06/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ... ve ...'nin davalı ... AŞ’de ortak olduklarını, diğer davacı ... Ltd....
-Davalı şirketin, 06/01/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan (4) numaralı kararın iptali istemi bakımından: Davanın kabulü ile, davalı şirketin, 06/01/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan (4) numaralı kararının İPTALİNE, 2.-Davalı şirketin, 06/01/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında, sorumluluk davası açılmasına dair karar alındığının tespiti, istemi bakımından: Koşulları bulunmadığından, istemin REDDİNE, 3.-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken, 59,30 TL maktû karar ve ilâm harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 4....
Yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin 4.maddesinin iptali talebi yönünden; Dava konusu genel kurul toplantısının 4. maddesinde, yönetim kurulu üyelerinin ayrı ayrı ibraları oylanmış ve ...., ... ve ....'ın ibra edilmelerine rağmen davacılar ... ve ... ibra edilmemiştir.Söz konusu karar henüz uygulanabilir nitelikte değildir. Zira, böyle bir karara dayanılarak yönetim kurulu üyeleri hakkında sorumluluk davası açılabilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bunun için, 6102 sayılı TTK'da bu yönde bir hüküm olmasa da mülga TTK’nın 341. Maddesi hükmüne göre, genel kurulun dava açılmasına özel olarak karar vermesi gerekmektedir. Bu itibarla, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava ve talep edebilmeleri mümkün değildir....
yaptırımına tabi olduğunun tespiti ve genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE: Dava, limited şirket genel kurul kararının yokluğunun tespiti ve iptali talebine ilişkindir. Davacı, davalı şirketin ortağı olup, davalı şirketin 12/12/2019 tarihinde alınan sermaye arttırımına ilişkin genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ve iptali talebiyle dava açmıştır. Davalı şirketin 12/12/2019 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan kararla 1.000.000,00 TL olan sermayenin 800.000.000,00 TL'ye arttırıldığı anlaşılmıştır. Davacı, iptali talep edilen genel kurul tutanağındaki imzanın ve sermaye arttırımına ilişkin ana sözleşme tadil tasarısındaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında bulunduğundan mahkememizce imza incelemesi için deliller toplanarak grafolog bilirkişiden 08/08/2022 tarihli kök ve 17/10/2022, 08/12/2022 tarihli ek raporlar alınmıştır....
Yargıtay uygulaması da benzer şekildedir: Bir genel kurul kararının yokluğu (Nicht- oder Scheinbeschlüsse), başlangıçtan itibaren bir genel kurul kararının mevcut olmadığını ifade eder.Bir işlemin ve bu arada genel kurul kararının kurucu unsurlarının mevcut olmaması halinde, hukukî işlemin veya genel kurul kararının yokluğu, eski deyimle “keenlemyekûn” veya mutlak butlan ile malûl olduğundan bahsedilmektedir. Örneğin bir genel kurul kararının alınabilmesi için,mutlaka usulüne uygun davet ve buna uygun toplantı yapılması şarttır,toplantı yapılmadan “elden dolaştırma usulü” veya “mektup” ile GK kararı alınmışsa, bu GK kararı kurucu ve şeklî noksanlıklar nedeniyle hukukî anlamda hiç bir etki ve sonuç doğurmaz ve dolayısıyla “yok” sayılır....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/412 Esas sayılı dosyasında, aralarında davacının da bulunduğu bir kısım ortakların genel kurul kararının iptalini talep ettikleri, her iki davanın konusunun, taraflarının ve hukuksal nedenlerinin aynı olduğu gerekçesiyle, davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. 1-Dava, genel kurul kararının yoklukla malûl olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/2. maddesi, "Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir....
Davanın davalı şirketin 18.08.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 9 nolu kararın batıl olduğunun tespiti ve / veya iptaline, 28.01.2019 tarihinde seçilen yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin devam ettiğinin tespitine, davalı şirketin genel kurulu olağan üstü toplantıya çağıran yönetim kurulu kararının TTK 391. Madde uyarınca haksız ve batıl olduğunun tespiti ve / veya iptali istemi ve ihtiyati tedbiren dava konusu 18.08.2020 tarihli genel kurulun 9 nolu kararının yürütmesinin durdurulmasına ve davalı şirkete kayyum atanmasına; Yine ihtiyati tedbiren davalı şirketin 27.10.2020 tarihinde yapılacak olağanüstü genel kurul toplantısının yürütmesinin geri bırakılmasına ve genel kurul toplantısının yapılmasının durdurulmasına yönelik olarak açılmış olup, mahkememizce düzenlenen tensip tutanağıyla dava konusu 18.08.2020 tarihli genel kurulda alınan 9 nolu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına ve kayyım atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talepleri yönünden TTK 449....
Çünkü, genel kurul toplantılarında pay sahiplerinin önceden düşünme ve hazırlanma fırsatı buldukları konularda karar alınması, genel kurulun sürprizler ve oldubittiler ile karşı karşıya bırakılmaması gerekir. Bu itibarla gündemde yer almayan ve ilan edilmeyen iç yönergenin kabulüne ilişkin genel kurul kararının kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu için iptali gerekir. III-Genel kurul kararının "yokluk", "iptal" vs.sebeplerle hukuken sakat olduğundan bahisle iptali yönünde yalnız anonim şirket tüzel kişiliğine karşı açılır. Davanın mahiyeti ve konuya ilişkin yasal hükümler böyle bir sonucu gerektirdiği gibi Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları da bu doğrultudadır. Bu itibarla, davacı ortak tarafından davalı ........ hakkında açılan genel kurul kararının iptali/yoklukla malul olduğunun tespiti yönündeki davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekir. Bu açıklamalar ışığında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Dava, anonim şirket genel kurul kararının yokluğunun tespiti istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe ile genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine, bölge adliye mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Ancak yönetim kurulu çağrı kararının yok hükmünde olmasına rağmen çağrısız genel kurulu düzenleyen TTK 416. maddesi “Bütün payların sahipleri veya temsilcileri, aralarından biri itirazda bulunmadığı takdirde, genel kurula katılmaya ve genel kurul toplantılarının yapılmasına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, çağrıya ilişkin usule uyulmaksızın, genel kurul olarak toplanabilir ve bu toplantı nisabı var olduğu sürece karar alabilirler.” şeklindedir. Somut olayda davalı şirket iki ortaktan oluşmakta olup ortaklardan davacı temsilcisi aracılığıyla, diğer ortak ise kendisi toplantıya katılmıştır. Gündem maddeleri görüşülmeden önce ortaklardan herhangi biri toplantı şekline itirazda bulunmamıştır....