Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, anonim şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece şirketin sermayesinin önceki genel kurulda on kat artırıldığı, bu artırımdan kısa süre sonra karın dağıtılmamasının dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığı gerekçesiyle, kâr payı dağıtılmamasına ilişkin kararın iptaline karar verilmiştir....
Hal böyle olunca, mahkemece davacının 21/06/2006 tarihli genel kurul kararındaki sermaye artışı ile ödemesiz pay alma hakkının bir defalık ihlal edildiği, anılan genel kurul kararının batıl olmayıp, iptal yaptırımına tabi olduğu, genel kurul tarihi ile dava tarihi arasında üç aylık hak düşürücü sürenin sona erdiği gözetilerek 21/06/2006 tarihli genel kurul kararındaki sermaye artışı kararı hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararında isabet görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 21/06/2006 tarihli genel kurul kararındaki sermaye artışı hakkında verilen karar yönünden kaldırılmasına, davanın tüm talepler yönünden reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ın yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde alınan tüm yönetim kurulu kararları ile şirketin menfaatine eşit işlem ilkesine aykırı olarak yapılan işlemlere dayanak olan yönetim kararlarının butlan niteliğinde olup olmadıkları hususlarının tespiti ile bu yönde rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi heyeti 09/09/2019 tarihli raporunda özetle; '' Dava, davacıların azlık hissedarı oldukları davalı anonim şirketin 2013 yılı genel kurulunun kar payı dağıtımının görüşülmesine dair gündem maddesinin geçersizliğinin tespiti ve aynı maddenin karara bağlanmasına dair olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kar payının tamamının sermayeye eklenmesi kararının yasaya aykırılığı sebebiyle iptali davasıdır. Mahkemece, olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kar payının tamamının sermayeye eklenmesi kararının iptali talebi yönünden davanın kabulüne ve anılan kararın iptaline karar verilmiştir....
Somut olayda, davalı şirket tarafından esas sözleşme değişikliğine ilişkin alınmış olumlu/olumsuz bir genel kurul bulunmamaktadır. Mahkemenin genel kurul yerine geçerek doğrudan bu yönde bir karar vermesinin mümkün olmadığı, esas sözleşme değişikliğinin anonim şirket genel kurulunun devredilemez görev ve yetkileri arasında yer aldığı, genel kurul tarafından verilecek kararın butlanının talep edilebileceği anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....
nin 21/06/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan gündemin 4 nolu kararının tedbiren yürütmesinin geri bırakılmasına dair karara karşı davalı vekilinin itirazının reddine, karar verilmiştir....
GEREKÇE: Talep derdest davalı Anonim Şirketin 18/01/2023 tarihli ... nolu yönetim kurulu kararının butlanının tespiti davasında davaya konu yönetim kurulu kararının tedbiren icrasının durdurulması ve şirkete kayyımı atanması istemine ilişkindir....
Hal böyle olunca, mahkemece davacının 21/06/2006 tarihli genel kurul kararındaki sermaye artışı ile ödemesiz pay alma hakkının bir defalık ihlal edildiği, anılan genel kurul kararının batıl olmayıp, iptal yaptırımına tabi olduğu, genel kurul tarihi ile dava tarihi arasında üç aylık hak düşürücü sürenin sona erdiği gözetilerek 21/06/2006 tarihli genel kurul kararındaki sermaye artışı kararı hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararında isabet görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 21/06/2006 tarihli genel kurul kararındaki sermaye artışı hakkında verilen karar yönünden kaldırılmasına, davanın tüm talepler yönünden reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Somut olaya gelindiğinde, ihtiyati tedbir talep eden davacı yan, karşı taraf davalı şirketin olağan genel kurul toplantısında alınan kararların hukuka ve kanuna aykırı olması ve butlan hallerinin varlığı bulunduğunu iddia ederek 28/12/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline/butlanına karar verilmesi talebiyle açtığı davada dava konusu olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
kayıtlı dava dışı Tasfiye Halinde----- Şirketi'nin ---- karar nolu ve 30/01 2017 tarihli genel kurul kararının yokluğunun tespiti davasında yapılacak işlemler ile sınırlı olmak üzere, tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için, TTK'nın 547/2. maddesine göre, şirketin son tasfiye memuru...
Butlan durumunda yoklukta olduğu gibi alınan genel kurul kararı kural olarak hiçbir hüküm ve sonuç doğurmaz. Burada da genel kurul kararının batıl olduğu herhangi bir süreye tabi olmayan tespit davası ile ileri sürülebilir. Fakat burada hakkın kötüye kullanılmaması söz konusudur. Özellikle butlan bakımından yokluktan farklı olarak şeklen mevcut bir genel kurul kararının meydana gelmiş olması zorunludur. Bir genel kurul kararının butlanı dürüstlük kuralına aykırı olarak ileri sürülemeyebilir. Oysa yokluk halinde dürüstlük kuralının bir etkisi söz konusu değildir.(Prof. Dr. Oruç Hami Şener Ortaklıklar Hukuku Ders Kitabı 4.Bası) Kooperatif genel kurul kararlarının iptali ise Kooperatifler Kanunu 53. Maddesinde düzenlenmiştir. Maddede sayılan kişilerce yine sayılan nedenlerle genel kurul tarihinden itibaren bir aylık hak düşürücü süre içerisinde iptal davası açılabilir. İptal davası inşai nitelikte bir davadır....