WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kurul toplantısı yapılmasına yönetim kurulu tarafından karar verilerek genel kurul toplantı çağrısının yapılması gerekmekte ise de, bu kuralın da istisnası bulunduğunu, davacıların iddialarının aksine genel kurulun tek toplanma usulü çağrı usulü olmadığını, TTK m. 416, çağrısız toplantı usulünü düzenlendiğini, hükme göre bütün payların sahiplerinin aralarından herhangi biri itirazda bulunmadığı takdirde,--------- katılmaya ve genel kurul toplantılarının yapılmasına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, çağrıya ilişkin usule uyulmaksızın, genel kurul olarak toplanabileceği ve bu toplantı nisabı varolduğu sürece karar alabileceklerini, dava dilekçesinde bahsi geçen-------------- kurulun da TTK m. 416'da düzenleme konusu edilen çağrısız bir biçimde genel kurulun gerçekleştirilmesi usulüyle cereyan ettiğini, müvekkili --------------- adet hissedarı bulunduğunu, bu hissedarların -------- neticesinde söz konusu genel kurul toplantısı gerçekleştirildiğini, -------hissedarın imzalarının bulunduğunu...

    dolayı ...’nun temyiz kudretini kaybettiğini ileri sürerek 17.06.2011 tarihli genel kurul sonrasından dava tarihine kadar olan tüm yönetim kurulu kararlarının yokluklarının tespitini talep ve dava etmiştir....

      ın kooperatif üyesi olmadığı, bu nedenle 25.05.2013 tarihli genel kurulda alınan 1,2,3 ve 4 no'lu genel kurul kararlarının, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/3-5 maddesinde yazılı emredici hükümlerine aykırı olduğu, davacının mutlak butlan nedeniyle dava açmasının her zaman mümkün olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı kooperatifin 25.05.2013 tarihli genel kurulunda alınan 1, 2, 3 ve 4 no'lu genel kurul kararlarının yokluk ile malûl olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dava, genel kurul kararlarının iptali veya yokluğunun tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekilinin, dava konusu 25.05.2013 tarihli genel kurul kararları ile ilgili başka bir üye tarafından Bakırköy 12....

        S.2 2-Somut uyuşmazlıkta dava konusu edilen gerek kooperatif genel kurul kararlarının batıl olduğunun tespiti ve iptali, gerekse diğer talepler, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'ndan doğan uyuşmazlıklar olup, aynı Yasa'nın 99/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabîdirler ve aynı yargılama usulüne tabî uyuşmazlıklar ile ilgili taleplerin aynı davada birlikte görülmesinde yasal bir engel bulunmamaktadır. Mahkemece, genel kurul kararının batıl olduğunun tespiti ve iptali haricindeki talepler yönünden diğer gerekçelerle yetinilmesi gerekirken, yanılgılı bir şekilde söz konusu taleplerin genel kurul kararının batıl olduğunun tespiti ve iptali talebi ile birlikte görülemeyeceği gerekçesine de yer verilmesi doğru olmamış ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK'nın 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir....

          Somut olayda ; davacı tarafından davalı Kooperatif'in 07/07/2013 ve 30/06/2017 tarihli olağan genel kurulunda alınan aidata ilişkin kararlarının yoklukla malül olduğunun tespiti veya iptali istenilmiş ise de ; Kooperatif genel kurul kararlarının mutlak butlanla (yoklukla) malül olduğunun tespiti davalarının her hangi bir süreye tabi olmadığı ancak, davalı Kooperatif'in 24/01/1998 tarihli olağan genel kurulunda (dava konusu her iki genel kurul kararından önce) tasfiye kararı alıp, tasfiye kurulu üyelerinin seçildiği görülmüştür. 1163 s....

            kararına karşı dava yoluna gidilemeyeceğini, bununla bağlantılı bir genel kurul kararı varsa genel kurul kararına karşı dava yoluna gidilebileceğini, müvekkili şirketlerin halka kapalı şirketler olması nedeniyle yönetim kurulu kararlarına karşı iptal davası açılamayacağını, genel kurulun yetkilerini yönetim kuruluna devretmesi halinde de yönetim kurulu kararlarının iptalinin değil hükümsüzlüğünün dava konusu edilebileceğini, davamızda böyle durumların da olmadığını, şirket yönetim kurullarının genel kurul toplantısına ilişkin kararlarına karşı iptal veya butlan davası açılamayacağını, davacının varsa zarar ziyanlarını sorumluluk ve eda davaları ile isteyebileceğini, davacının azınlık olarak çoğunluğu ve şirket işlerini sabote ettiğini, davacının açtığı davalarla bir yandan şirketlerin genel kurul toplantılarını yapmak üzere izin ve yetki isterken diğer yandan şirketlerin yapacağı genel kurul toplantılarının yapılmasını bu dava ile önlemek istemesinin kötü niyetin ifadesi olduğunu, davacının...

              yönetim kurulu kararına karşı dava yoluna gidilemeyeceğini, bununla bağlantılı bir genel kurul kararı varsa genel kurul kararına karşı dava yoluna gidilebileceğini, müvekkili şirketlerin halka kapalı şirketler olması nedeniyle yönetim kurulu kararlarına karşı iptal davası açılamayacağını, genel kurulun yetkilerini yönetim kuruluna devretmesi halinde de yönetim kurulu kararlarının iptalinin değil hükümsüzlüğünün dava konusu edilebileceğini, davamızda böyle durumların da olmadığını, şirket yönetim kurullarının genel kurul toplantısına ilişkin kararlarına karşı iptal veya butlan davası açılamayacağını, davacının varsa zarar ziyanlarını sorumluluk ve eda davaları ile isteyebileceğini, davacının azınlık olarak çoğunluğu ve şirket işlerini sabote ettiğini, davacının açtığı davalarla bir yandan şirketlerin genel kurul toplantılarını yapmak üzere izin ve yetki isterken diğer yandan şirketlerin yapacağı genel kurul toplantılarının yapılmasını bu dava ile önlemek istemesinin kötü niyetin ifadesi...

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı T5 % 10 hissesine sahip ortağı olduğunu, davalı T5 2014 yılında (2011- 2012- 2013- 2014) yıllarına ilişkin, 2018 yılında ise (2015- 2016- 2017- 2018) yıllarına ilişkin olarak genel kurul toplantılarının yapıldığını, söz konusu genel kurul toplantılarının kanuna ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı kararlar içerdiğini, yok hükmünde olduklarının tespitinin gerektiğini ileri sürerek her iki genel kurul kararlarının hükümsüzlüğünün tespitine, 01.12.2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı bakımından TTK'nun 420 ve devamı maddeleri uyarınca bilanço görüşmelerinin ertelenmesi yönelik talebin reddine ilişkin ve bununla ilgili alınan genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; genel kurul kararlarının usul ve yasaya uygun olarak alındığını savunarak davanın reddini istemiştir....

              'nin 23/01/2001 tarihli genel kurul kararlarının ve 22/07/2008 tarihli ana sözleşme madde tadil kararlarının butlanla malul olduğunun, şirket müdürüne verilmiş yetki bulunmadığından ilgili şirketin imzalamış olduğu rödevans sözleşmelerinin kesin hükümsüzlüğünün tespiti ile ilgili şirkete yönetici atanması davasında ihtiyati tedbir yoluyla şirkete yasal temsilci atanması istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin, davalı T5 Ltd. Şti.'nin mirasen intikal sonucu ortağı, davalı gerçek kişinin ise davalı şirketlerin müdürü olduğunu, davalı T5 Ltd. Şti.'...

              Gıda A.Ş'nin yönetim kurulu başkanı olduğunu, yönetim kurulu üyeleri arasındaki ihtilaf nedeniyle şirketin genel kurul toplantısına çağrı yapılamaması üzerine müvekkilinin mahkemeden genel kurulu toplantıya çağırmak üzere yetki aldığını, ancak bundan haberi olan yönetim kurulu üyelerinin müvekkiline haber vermeksizin toplanıp genel kurul toplantısı için karar aldıklarını, genel kurul çağrısının usulsüz olduğunu, genel kurulda alınan kararların TTK'nın 445. maddesi hükümlerine aykırı bulunduğunu ileri sürerek öncelikle genel kurul kararının hükümsüzlüğünün tespitine, olmadığı taktirde iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının yönetim kuruluna davet edilmesine rağmen katılmadığını, genel kurul toplantısına çağrının usulüne uygun olduğunu, alınan kararların anasözleşmeye ve yasalara uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir....

                UYAP Entegrasyonu