WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin daireleri belirlenmemiş üyeleri olduğunu, kooperatifin 09.09.2012 tarihinde olağanüstü genel kurul yaptığı ve bu genel kurul da üyesi belli olmayan dairelere yeni maliyet bedeli oylanarak kabul edildiği yönetim kurulu tarafından gönderilen 15.09.2012 tarihli yazı ile müvekkillerin haberdar olduklarını, müvekkillerin kooperatifin olağanüstü genel kurul toplantısından haberdar olmadıkları için genel kurula katılamamış ve bu karara karşı muhalefet oyunu şerh ettiremediklerini, 4. maddede kabul edilen üye devri yapılmayan dairelerin yeni maliyet bedelleri kararının müvekkilleri ile olan husumet sebebi ile alındığını ileri sürerek 09.09.2012 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan kararların ve özellikle gündem maddeleri bölümünün 4. maddesinde alınan kararın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

    nin 11.06.2021 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yaptığını, davalı şirkette müvekkili ...'ın 21.100,00 TL itibari değerli 2.151,00 adet hissesi bulunduğunu, söz konusu olağanüstü genel kurul toplantısının gündeminin 3. Maddesinin -Şirket sermayesinin peşin ve nakden olmak suretiyle 4.210.000,-TL den 8.420.000,-TL 'ye çıkarılması ve ana sözleşmenin sermaye başlıklı 6. maddesinin tadil edilmesidir- söz konusu gündem maddesi genel kurulda müzakere edildiğini ve olağanüstü genel kurulun 3 nolu kararı ile 16.509 red oyuna karşılık 22.102 kabul oyuyla oy çokluğu ile kabul edildiğini, olağanüstü genel kurul toplantısında müvekkili ...'...

      Davalı vekili, iptali istenen genel kurul kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın, 15.03.2009 tarihli genel kurul kararının iptalini talep etmesine rağmen, bu genel kurul toplantısı ile ilgisi olmayan, daha önceki dönemlere ilişkin iddialarda bulunduğunu, hatta bazı iddialarına ilişkin hiç tarih belirtmediğini, davacının 2007 yılında yönetim kurulu üyeliği de yaptığını, bu dönemde iddia ettiği hususlara ilişkin hiçbir düzeltmesi veya muhalefetinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Esas sayılı ara kararının ikinci fıkrası ile, şirketin yönetimine ilişkin taleplerin kısmen kabulü ile, TTK nun 410 ve müteakip maddelerine göre, şirketin genel kurul toplantısı yapılmadığından, genel kurul toplantısının yapılması için kayyım atanmasına karar verildiği, TTK nun 410 ve müteakip maddeleri uyarınca genel kurul toplantısına ilişkin çağrının yapılması, genel kurul toplantısının hazırlanması ve toplantının yapılması maksadı ile mahkemece kayyım atanması TTK nun 617/1. maddesi uyarınca, genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi olan şirket genel kurulunca seçilen müdürlerin yetkisini ortadan kaldırmayacağından, somut uyuşmazlıkta İzmir... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin......

          Maddesine istinaden tasfiyeden dönülmesine ilişkin gündem maddesine şerh düşmesi sebebiyle davalı müdürlüğe yapılan yapılan tescil ve ilan başvurusunun reddedildiğini, 2 ret oyuna sahip üyelerin de hak düşürücü süre içerisinde genel kurul kararlarının iptali istemiyle dava açmadığını, dolayısıyla genel kurul toplantısında alınan kararların kesinleştiğini, 16.06.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında yeniden görüşülen bu konuda toplam 148 üyenin tamamının oy birliği ile usulsüz olarak alınan tasfiyeye giriş kararının ortadan kaldırılması ve kooperatifin faal olduğu döneme dönüşünün sağlanması amacıyla 07.10.2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan "tasfiyeye girilmesi" kararının iptali için dava açılması yönünde oy birliği ile karar verildiğini, bu bağlamda genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti için Ankara 4....

          Maddesine istinaden tasfiyeden dönülmesine ilişkin gündem maddesine şerh düşmesi sebebiyle davalı müdürlüğe yapılan yapılan tescil ve ilan başvurusunun reddedildiğini, 2 ret oyuna sahip üyelerin de hak düşürücü süre içerisinde genel kurul kararlarının iptali istemiyle dava açmadığını, dolayısıyla genel kurul toplantısında alınan kararların kesinleştiğini, 16.06.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında yeniden görüşülen bu konuda toplam 148 üyenin tamamının oy birliği ile usulsüz olarak alınan tasfiyeye giriş kararının ortadan kaldırılması ve kooperatifin faal olduğu döneme dönüşünün sağlanması amacıyla 07.10.2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan "tasfiyeye girilmesi" kararının iptali için dava açılması yönünde oy birliği ile karar verildiğini, bu bağlamda genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti için Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde ......

            nin 08.04.2016 tarihinde yaptığı genel kurulun yasaya ve esas sözleşmeye açıkça aykırı olduğunu, genel kurul kararının yok hükmünde sayılması veya iptal edilmesi için bir çok haklı neden bulunduğu halde Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tescil edildiğini ileri sürerek genel kurul kararının tescilinin sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; sicilden terkini talep edilen genel kurul kararının, kanuna ve esas sözleşmeye aykırı olup olmadığı, genel kurul kararlarının iptalinin gerekip gerekmediği yargılama sonunda mahkeme tarafından yapılacak değerlendirmeler sonucu belli olacağı, yargılamaya konu hususlar hakkında sicil müdürü tarafından değerlendirme yapılarak genel kurul kararlarının kanuna ve esas sözleşmeye aykırılığının denetlenmesi ve tespit edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

              Mahkemenin kabulüne göre, davacıların temsilcileri vasıtasıyla ortaklık hakkından doğan genel kurula katılma ve oy kullanma haklarının engellendiği, pay miktarı ne olursa olsun salt toplantıya haksız olarak alınmaması halinde bu aykırılığın genel kurul kararına etkili olup olmadığı aranmaksızın söz konusu genel kurul kararının iptali gerektiği, aksi halde büyük pay sahiplerinin genel kurul kararının alınmasında etkili olmayan küçük pay sahiplerinin genel kurullara girmelerini engellemelerine izin verilmiş olacağı, bunun da pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki temel haklarının ihlaline yol açacağı, TTK'nın 446/1-b maddesi kapsamında usuli bir kanuna aykırılık teşkil eden durum oluştuğu gerekçesiyle, dava konusu kararların iptaline karar verilmiştir. Yargıtay 11....

                Noterliğinin 17/07/2006 tarih 6199 yevmiye, yönetim kurul kararının ise 6200 yevmiye numara ile tasdik edildiği, tutanak ve kararın Ticaret Sicil Memurluğunda tescil ettirilmediği, Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmadığı, çağrısız genel kurul hazirun cetvelindeki davacının imzasının taklit edilmek suretiyle atıldığı, alınan kararların yoklukla malul olduğu, davanın hak düşürücü süreye tabi olmadığı, bu genel kurulda yönetim kuruluna seçilen kişilerce alınan yönetim kurulu kararının da yoklukla malül olduğu iddiasıyla, 14/07/2006 tarihli olağan genel kurulda alınan kararların ve bu genel kurul kararına dayanılarak 15/07/2006 tarih ve 47 numaralı yönetim kurulu kararlarının yoklukla malul olduğunun tespiti, verilen kararların Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, zamanaşımı def’inde ve hak düşürücü süre itirazında bulunmuş, toplantı yapıldığı gün davacının orada olduğu, toplantı başlaması aşamasında rahatsızlık geçirerek hastaneye gittiği...

                  -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin 22.06.2002 tarihli genel kurul kararı ile kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini, müvekkilinin borçlu olduğu aidat tutarını ödemediği gerekçesiyle 31.01.1996 tarihinde uyarı yazısı gönderildiğini, ancak dekontların gönderilmesi üzerine uyuşmazlığın çözüldüğünü, 01.11.1997 tarihinde talep edilen ek ödemenin de ödendiğini, buna rağmen sonraki genel kurul toplantılarının kendilerine bildirilmediğini, kooperatifin akıbetini öğrenmek isteyen müvekkilinin 2002 yılında ihraç edildiğini öğrendiğini, gerekli tebligatlar yapılmadan ve kanunda belirtilen bildirim süreleri beklenmeden ihraç kararı alındığını, genel kurul kararının müvekkile tebliğ edilmediğini, bu durumun yasaya ve anasözleşmeye aykırı olduğunu, müvekkilinin aidatlarını ödediğini, borcunun bulunmadığını ileri sürerek, 22.06.2002 tarihli ihraca ilişkin genel kurul kararının iptalini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu