ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/295 Esas KARAR NO : 2024/452 DAVA : Şirket Müdürler Kurulu Kararının Hükümsüzlüğünün Tespiti DAVA TARİHİ : 13/05/2024 KARAR TARİHİ : 04/07/2024 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili davacının davalı şirketin kurucusu, hissedarı ve münferiden temsile yetkili iki müdüründen biri olduğunu, 08.10.2018 tarihli genel kurul kararı ile müvekkilinin dava dışı ... ile eşit yetkilere sahip müdürler olarak seçildiklerini, bu kararın tescil ve ilan edildiğini, ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2024/......
Saptanan durum bu olunca ve davalı şirketin 25.05.2007 tarihli genel kurul toplantısında hazır bulunan ortak ...'in pay oranı % 25'in altında kaldığından bu toplantı, olağan genel kurul toplantısını gerçekleştirmek üzere yapılan ilk toplantı olduğundan, TTK.nun 372.maddesi uyarınca asgari toplantı nisabı olarak yasada belirlenen %25'lik yeter sayı sağlanamamış olup, söz konusu genel kurul toplantısında alınan kararlar yok hükmündedir ve bu nedenle iptali gerekmekledir. Saptanan ve hukuksal durum asıl davada davacıların davalı ...A.Ş.'ye karşı açtıkları genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti davası yönünden davanın kabulü ile davalı Müflis ... Şirketi'nin 25/05/2007 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduklarının tespitine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Asıl davada hem genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti, hem de hisse devrinin hükümsüzlüğünün tespiti talepleri bakımından, davalı ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/745 Esas KARAR NO : 2021/718 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 16/12/2020 KARAR TARİHİ : 21/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin kurucusu ve hissedarı olduğunu, davalı şirkete ait hisselerin hamiline yazılı hisse senedi olarak düzenlendiğini ve genel kurula iştirak için bu hisse senetlerinin ibrazı gerektiğini, müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin 04/09/2018 tarihinde gerçekleştirilen 2015, 2016, 2017 yılları olağan genel kurul toplantısında ise hisse senetlerini ibraz edememesi gerekçesi ile alınmadığını, müvekkilinin sahibi olduğu ve kendisine teslim edildiği beyan edilen hamiline yazılı hisse senetlerini tüm aramalarına rağmen bulamaması üzerine hisse senetlerinin zayi nedeniyle iptali için ... 21...
kararlarının emredici kurallara ve usule aykırı olarak alındığını, batıl olduğunun tespiti ile iptali gerektiğini belirterek öncelikle dava konusu kararlar kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmesi, 07/07/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 1,2,3,7 nolu ve 16/08/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan 1,2,4,5,6 nolu kararların butlanla batıl olduğunun tespiti ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
keyfi ve şüpheli nedenlerle engellediklerini, bunun üzerine müvekkili tarafından "22.02.2022 tarihli Genel Kurul kararının tescil ve ilan edilmesi, Genel Kurulda alınan bağımsız denetçi seçilmesi kararı da dahil diğer kararların ifası ve ertelenen finansal tabloların görüşülmesi toplantısının (mali genel kurul toplantısı) yapılması için kayyım atanması" talebi ile ... 19....
ın seçimleriyle ilgili genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının iptalini istediği genel kurul toplantısının 14.04.2009 tarihli genel kurul olduğunu, dava tarihi itibarıyla bir aylık dava açma süresinin kaçırılmış olduğunu, genel kurul kararları ve yapılan seçimlerde kanuna aykırılık olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kooperatif bilançosuna göre 11.04.2009 günlü genel kurulda herbir ortağın 8.000,00 TL ödemesine ilişkin kararın yasa ve anasözleşmeye uygun olduğu, iptalini gerektirecek bir durum olmadığı, davacının bu bedeli ödediği ve kooperatife borcu olmadığına ilişkin iddiasını ispatlayamadığı, yeni seçilen denetim kurulu ve yönetim kurulu üyeleriyle davalık olmasının yasa ve anasözleşmeye aykırı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, genel kurul kararının iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir....
Mahkemece, dosya kapsamına göre, geçerli bir genel kurul kararına dayanarak ortak olanların genel kurul kararının mahkemece davacının da taraf olmadan yargılama sonucunda iptal edilmesi halinde, genel kurul kararına dayanarak ortak olanların kazanılmış haklarının etkilenmeyeceği, kooperatife ortak olduktan sonra ancak yasal nedenlerle ortaklık ilişkisine son verilebileceği, genel kurul kararının iptal edilmesinin ortak olanların maddi hukuku etkilemeyeceği, kooperatifin yapılacak daire sayısından fazla kişiyi ortak kaydetmesi halinde bunun ortaklık ilişkisinin geçersiz sayılmasının nedeni olmayacağı gerekçeleriyle davanın kabulü ile davacının kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, genel kurula çağrı tarihinde ortaklıktan ihracının kesinleşmemiş olduğu, davacının ortak sıfatıyla dava açma hakkı bulunduğu, davanın bir aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı, davacının genel kurul toplantısına davet edilmemiş olmasının, genel kurul toplantısının tümüyle geçersiz sayılmasına neden olmayacağı, gündemin beşinci maddesinde oy çokluğu ile karara bağlanan aidatın mali kaynak sağlamak ve inşaatların bir an önce bitirilmesi yönünden iyi niyet kurallarına uygun karar olduğu, kooperatif giderleri düşünüldüğünde aidatlarla ilgili alınan genel kurul kararının iptal edilmesi halinde, mahkemece genel kurul yerine geçip aidat tespiti kararı verilemeyeceği, kararların kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
TTK'da genel kurul kararı iptali davası için 3 aylık süre öngörülmüş ise de, genel kurul kararlarının butlanını veya yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin talepler yönünden herhangi bir sürenin öngörülmediği zira işlemin zaten geçersiz olduğunun iddia edildiği ve kanun koyucu tarafından da bu husus gözönüne alınarak butlan veya yokluk davası için bir sürenin mevzuatta yer almadığı anlaşılmış olmakla dosyada mevcut bulunan 09.10.2017 tarihli raporda, genel kurul kararından itibaren uzun bir sürenin geçmesi halinde hukuk güvenliği ve şirketlerin işleyişi dikkate alınarak dava konusu genel kurulun butlanına ilişkin bu davada anılan ilkeye dayalı olarak genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti isteminin yerinde olmadığının kabul edilmesinin mümkün bulunduğu da açıklanmış ise de, genel kurul karar tarihinden yaklaşık sadece 4 ay sonra davanın açıldığı, genel kurul tarihinden davanın açıldığı tarih arasında çok uzun bir sürenin bulunmadığı anlaşılmakla rapordaki bu açıklamaya itibar...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2021/276 KARAR NO: 2021/336 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 10.Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 12/11/2021 NUMARASI: 2016/317 Esas DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) Taraflar arasında görülen genel kurul kararının iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ihtiyati tedbir talebinin kısmeh kabulüne dair ara kararına itiraz üzerine verilen ara kararına karşı her iki taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....