"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerinde dava dışı .'in davalı bankadan kullanmış olduğu. Sözleşmesinden kaynaklı kredinin teminatı olarak davalı banka lehine ipotek tesis ettirildiğini kredi borcunun ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını beyanla ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu ipoteğin limit ipoteği olduğunu, ipoteğin dava dışı..'in kullandığını ve kullanacağı bütün kredilerin teminatını teşkil ettiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı banka vekili, dava konusu ipoteklerin dava dışı şirketin kullandığı tüm kredilerin teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğini, davacıların verdikleri vekaletname kapsamını aşan bir işlemin yapılmasının mümkün olmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı banka ile dava dışı borçlu şirket arasında imzalanan kredi sözleşmelerinin teminatı olarak davacılara ait taşınmazlar üzerinde ipotek tesis edildiği, ancak ipotek işlemi için davacılar tarafından dava dışı Muharrem Yaka’ya verilen 23.10.2000 tarihli vekaletnamede ipoteklerin sadece nakit krediler için kurulması hususunun belirtilmiş olmasına rağmen, çek, poliçe ve emre muharrer senetleri kapsayacak şekilde, ipotek tesis edildiği ve vekaletnamedeki yetkilerin aşıldığı, dava dışı borçlu şirketin davalı bankaya nakit krediler nedeni ile herhangi bir borcunun kalmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir....
Şti tarafından çekilmesi sebebiyle risk halen devam ettiğinden ipoteğin fekki talebinin olumsuz karşılığında konularında dosya kapsamında dosya kapsamında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte davacı açısından ipoteğin fekki talebi bakımından talebin haklılık teşkil edip etmediği, bu kapsamda davalı Bankanın ipoteğin kaldırılmasına yönelik davacı istemini yerine getirmek zorunda olup olmadığının tespit ve değerlendirmesine esas açılan ipotek (ipoteğin kaldırılması (fekki)) davası olduğu anlaşılmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde Mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespitinden de görüleceği üzere dava dışı ... Ltd. Şti ile davalı Banka arasında ticari kredi sözleşmesinin imzalandığı, dava dışı ...'nın ise söz konusu kredi sözleşmesinin borcunu teminen adına kayıtlı yukarıda belirtilen taşınmazın ..., ... ve ... nolu bağımsız bölümlerini davalı banka lehine 1. Derecede ve 1....
Lehine tesis edilen ... tarihli ......
Davacı yan, dava konusu ipoteğin hisse devir sözleşmesinde belirtilen toplam 720.000,00 TL bedelli bonoların teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğini, ipoteğe konu borcun davacı tarafça ödendiğini, karşı yanın 2 yıllık sürede alacağı tahsil etme hususunda herhangi bir işlem yapmadığını sürenin dolması nedeniyle takip hakkının bulunmadığını ileri sürmüş davalı yan ise ipotek belgesinin kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içerdiğini, davacının ipotek bedelini ödemediğini, ödenen senetlerin ipotekle temin edilen borç ile bir alakasının bulunmadığını savunmuştur....
Davacı yan, dava konusu ipoteğin hisse devir sözleşmesinde belirtilen toplam 720.000,00 TL bedelli bonoların teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğini, ipoteğe konu borcun davacı tarafça ödendiğini, karşı yanın 2 yıllık sürede alacağı tahsil etme hususunda herhangi bir işlem yapmadığını sürenin dolması nedeniyle takip hakkının bulunmadığını ileri sürmüş davalı yan ise ipotek belgesinin kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içerdiğini, davacının ipotek bedelini ödemediğini, ödenen senetlerin ipotekle temin edilen borç ile bir alakasının bulunmadığını savunmuştur....
. - 2018/1373 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacı banka ile davadışı ... arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, dava dışı kredi borçlusunun banka nezdinde doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere davalının taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, 818 sayılı BK’ya uygun olarak ipotek akit tablosuna bağlı resmi senedin 5. maddesinde davalının ayrıca ipotek limiti miktarınca müteselsil kefil sıfatıyla da sorumlu olduğunu kabul ve taahhüt ettiğini, bu kefalet sözleşmesinin geçerli olduğunu ve buna dayalı ipotek limiti ve aynı zamanda kefalet limiti olan 300.000.- TL limit ile sınırlı ilamsız takip başlatıldığını,...
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde; Dava; davalı ---- davalı banka arasında yapılan kredi çerçeve sözleşmesi gereğince, davalı ---- sözleşme gereğince borcuna karşılık davacı tarafa ait ----- tesis edilen ipoteğin davalı bankaya davacı tarafça çekilen ihtarnameler sonrasında davalı---- hiç teminat alınmaksızın bankacılık mevzuatına aykırı davranılarak çok sayıda çek verilmesi ve davalı -----hakkında yasal işlem başlatılmadığı iddiasıyla davacının davalılara ipotekten kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekki davasıdır....
şart niteliğinde olduğuna hükmedilip, davanın kabulüne karar verildiğini ancak söz konusu ipoteğin açılmış ve açılacak her türlü tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borçları temin ettiğini, bu nedenle bireysel kredi sözleşmeleri kapsamındaki borçlar devam ederken ipoteğin fekki yoluna gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan ödemelerin borcu karşılamadığını, kaldı ki bilirkişi kök raporunda da; Yılmaz Kıvrıç adına, Denizbank lehine tesis edilen dava konusu ipoteğin, Yılmaz Kıvrıç’ın sadece konut kredisi için değil, tüm banka borçları için tesis edilmiş olması ve Yılmaz Kıvrıç’ın yasal takibe devredilmiş tüketici kredisi, kmh ve kredi kartı borçları bulunması sebebiyle bahse konu ipoteğin fekki için gerekli koşulların tamamlanmadığı yönünde kanaat belirtildiğini, müvekkili bankanın ipoteği fek edeceğine ilişkin bir taahhüdü bulunmadığını, ipoteğin kapsama aldığı borç devam ettiğine göre ipoteğin fek edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine...
in konut satın almak için davalı bankadan konut kredisi kullandığı, bu krediyle satın aldığı konut üzerine konut kredisinin teminatı olarak ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, üzerinde ipotek bulunan konutu dava dışı ... satın aldıktan sonra konut kredisinin kalan borcunu ödemiş ve daha sonra konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı banka bu ipoteğin sadece konut kredisinin teminatı olarak alınmadığını, konut sahibi ...'in bankanın kredi sözleşmelerindeki kefaletlerinin de teminatı olarak alındığını belirterek, ipoteğin kaldırılmasını kabul etmemiş ve dava dışı ...'in , banka müşterisi ... Tekstil Şirketi arasında ile banka arasında imzalanan 23.10.2010 tarihli genel kredi sözleşmesinin kefili olduğunu belirtmiştir. Genel kredi sözleşmesinin 61 ve 69. maddeleri ile ...'in 30.04.2010 tarihli ipotek tesciline ilişkin akit tablosunun incelenmesinde ipoteğin, ipotek veren ...'...