olmadığının tespiti ile % 20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde 2016/631 E. sayılı dosya ile HSBC Bank A.Ş. tarafından düzenlenen kredi sözleşmesi bakımından borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açıldığını, Mahkemece Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 17.06.2017 tarih, 2015/9407 E., 2016/2472 K. sayılı bozma ilamına uyularak, davacı ...’nın Kırıkkale 1. İcra Müdürlüğünün 2012/1317 E. sayılı icra dosyasına konu genel kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, müvekkilinin Mahkeme kararlarıyla da sabit olmak üzere, genel kredi sözleşmesinden ve ipotek senedinden sorumlu olmadığını, bunlara rağmen, davalı banka tarafından başlatılan ve davalı şirket tarafından temlik alınan alacak için Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2016/4585 E. sayılı dosyası ile yeniden borçlu olarak gösterildiğini ileri sürerek Ankara 31....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın ... şubesi ile dava dışı ... arasında 23/06/2014 tarihinde genel kredi sözleşmesi ve onun eki niteliğine haiz Cari Hesap Kredisi Sözleşmesi imzalandığını ve davacının genel kredi sözleşmesine ve genel kredi sözleşmesinin eki niteliğinde olan cari hesap kredi sözleşmesine, sözleşmelerin tarih ve numarası ile kefil olunan limit miktarı da belirtilerek kefalet sözleşmesini imzalamak suretiyle müteselsil kefil olduğunu, davacının genel kredi sözleşmesi ve eklerini 120.000,00 TL tutar ile sınırlı olmak üzere dava dışı ...'un kullandığı veya kullanacağı her türlü kredilerden doğan tüm borçları ile her ne suretle olursa olsun doğmuş ve doğacak tüm borçlarının, bu borçların faiz, temerrüt faizi, vergi komisyon gibi ferileri ve tahsili için vekalet ücreti ve gerekli masrafları da dahil olmak üzere geri gödenmesine, müteselsil kefil olmayı ödemeyi kabul ve taahüt ettiğini, dava dışı ...'...
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; müvekkili ile davalı borçlu ... firması arasında 2 adet genel kredi sözleşmesi ve ticari kart sözleşmesi imzalanmış olup, diğer davalıların da kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, bilirkişi raporunda dosyada 2 adet genel kredi sözleşmesi bulunduğu, bunlardan ilkinde borçlu kefil ...’ın kefaleti bulunmasına rağmen sonraki tarihli genel kredi sözleşmesinde kefil ...’ın kefaleti bulunmadığından, davalı ...’ı icra takiplerine konu borçtan sorumlu tutmadığını, mahkemece de işbu bilirkişi raporuna dayalı olarak davalı kefil ... açısından davanın reddine karar verildiğini, davaya konu olan borçlardan KMH borcunun ilk imzalanmış olan genel kredi sözleşmesine dayalı olarak açıldığını ve bu tarihten sonra da davalı şirket tarafından aktif olarak kullanıldığını, bu nedenle sözleşmelerden hangisine dayalı olarak KMH oluşturulduğunun neye göre tespit edildiği konusunda netlik bulunmadığını, çek...
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere: DAVANIN KISMEN KABULÜ ve KISMEN REDDİ ile, 1-Davacının, dava konusu 03/03/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesindeki kefaletinin geçersiz olduğunun tespiti ile; bu genel kredi sözleşmesi nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, 2-Davacının .... İcra Müdürlüğünün ......
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere: DAVANIN KISMEN KABULÜ ve KISMEN REDDİ ile, 1-Davacının, dava konusu 03/03/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesindeki kefaletinin geçersiz olduğunun tespiti ile; bu genel kredi sözleşmesi nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, 2-Davacının .... İcra Müdürlüğünün ......
Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir.Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın Genel Kredi Sözleşmesine kefalet sebebiyle yapılan ilamsız icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatı talebine ilişkin bulunmasına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir.Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine 12/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, müvekkili ile ... arasında 18/05/2006 tarihinde 30.000 TL miktarlı genel ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, davacının da bu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi sözleşmesi gereğince yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek icra takibi yapıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının aynı tarihte çekmiş olduğu kredi sözleşmesi imzalanırken, banka görevlilerinin kusuru ile davaya konu kredi sözleşmesine ...'e kefil olma iradesi olmaksızın rızası hilafına imzasının alındığı, bankanın somut olayda kusurlu olduğu ve hiç kimsenin kendi kusurundan kendi lehine hukuki sonuçlar çıkaramayacağı ve davacının dava dışı ...'e kefil olma iradesinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile davacının ... İcra Müdürlüğünün 2007/29 esas (4....
Davacının dava konusu icra takibine dayanak olan sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığı ve dolayısıyla bu sözleşmeye ilişkin kefaletinin bulunmadığı yönündeki iddiası karşısında mahkemece dosyasının bir grafoloji uzmanı bilirkişiye tevdii ile davacının kefil olarak göründüğü genel kredi sözleşmesi ve kredi borç senetlerindeki imzaların davacıya ait olup olmadığının, tespiti yapılarak rapor tanzim edilmesi istenilmiştir. 04/10/2021 tarihli uzman bilirkişi raporu uyarınca; inceleme konusu genel kredi sözleşmesinde T1 adına atfen atılı imzalar ile T1'a ait karşılaştırma belgelerdeki imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese İmzalarına kıyasla T1'ın eli ürünü olmadığı kanaatinde olunduğu bildirilmiştir....
a 19.03.2013 tarihinde imzalanan genel kredi sözleşmesine kefil olduğunu, ancak ...'ın davalı banka ile aralarında 4 adet genel kredi sözleşmesi daha bulunmakta olup bunlardan birisinin de 02.03.2015 tarihli ve 1.000.000 TL limitli olduğunu, müvekkili ile imzalanan sözleşmeden sonra yeni limit ile yeni kefiller alındığını, müvekkilinin kefil olduğu sözleşmede diğer sözleşmelere atıf bulunmadığını, müvekkiline keşide edilen hesap kat ihtarnamelerinin yanlış ve eksik, dolayısıyla usulsüz olduğunu, 22.02.2017 tarihli ihtarnamede hangi genel kredi sözleşmesine ait borcun olduğunun belirtilmediğini, genel kredi sözleşmesinin-barkod numarasının yazılmadığını, yapılan ilamsız takiplerde müvekkilinin yaptığı sözleşmeden bahsedilmeden müvekkili ile ilgisi hiç olmayan genel kredi sözleşmelerinin konulduğunu ve dolayısıyla takiplerin usulsüz olduğunu, müvekkilinin ...'...