- K A R A R - Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını kefil olan müvekkili hakkında alacağın tahsil edilmemesi halinde ilamsız icra takibi yapılabileceğini sözleşmedeki kefalet miktarının sonradan yazıldığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....
Bankası arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun bir kısmının sözleşmeye kefil olan müvekkillerinin murisi ... bir kısmının da müvekkilleri tarafından ödendiğini, kredinin teminatı olarak borçlu ...'ın taşınmazı üzerine banka lehine ipotek konulduğunu, yapılan ödeme kadar müvekkillerinin ipoteğe kanunen halef olduğunu, rücuen tahsil için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir....
arasında düzenlenen protokoldeki açık düzenleme karşısında yeniden yapılandırma protokolünün 17/09/2014 tarihli Genel Kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçların yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenlenmesi, 17/09/2014 tarihli Genel Kredi sözleşmesinde davalının imzasının bulunmaması bu nedenle bu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçlardan sorumlu olamayacağı, davalı kefilin sorumlu olduğu kredi sözleşmelerinden kaynaklanan kredi borçlarının da dava dışı şirket ile banka arasında düzenlenen protokol kaynaklı olarak kapatılması, böylece davalının yapılandırma protokolünde de imzasının bulunmaması karşısında, kötü niyetli olarak icra takibine geçildiğinin sabit olmaması karşısında mahkemece verilen kararın dosyada mevcut deliller kapsamında usul ve yasaya uygun olması nedeniyle başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
. - K A R A R - Davacılar vekili, davalı banka ile dava dışı şirket arasında akdolunan Genel Kredi Sözleşmesinde müvekkillerin kefil olarak yer almakla birlikte sözleşmede kefalet limiti gösterilmediğinden sorumluluk olmadığı halde bu kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik davalı yanca müvekkilleri aleyhine takip yapıldığını, bu takipten önce yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip te ipotekli taşınmazın satışı sonucu davalının kazanç elde etmesine rağmen tahsile konu miktar yönünden dava konusu takipten vazgeçmeyerek kötüniyetli hareket ettiğini, takip talebinde istenen faiz oranının da fahiş olduğunu belirterek, ilamsız takip nedeniyle müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nin genel kredi sözleşmesinden, kambiyo senetlerinden ...vs doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere ... no'lu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün 600.000,00 TL limitle taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2014/18687 sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının ... ..., borçlusunun ... olup, genel kredi sözleşmesi, ihtarname ve ipotek belgesine dayalı olarak 152.610,18 TL alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Bankacı ...'ten asliye hukuk mahkemesince alınan bilirkişi rapor ve ek raporda özetle; davalı banka ile dava dışı .... ...Ltd....
nin genel kredi sözleşmesinden, kambiyo senetlerinden ...vs doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere Ankara ili, Yenimahalle İlçesi, 61520 Ada, 1 parsel, zemin kat 28 no'lu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün 600.000,00 TL limitle taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2014/18687 sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının Vakıflar Bankası TAŞ, borçlusunun T1 olup, genel kredi sözleşmesi, ihtarname ve ipotek belgesine dayalı olarak 152.610,18 TL alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Bankacı Cavit Gedik'ten asliye hukuk mahkemesince alınan bilirkişi rapor ve ek raporda özetle; davalı banka ile dava dışı Petek 1 İnş. ...Ltd....
Dairemizin 03.11.2020 tarih, 2020/2549 E. ve 2020/4698 K. sayılı kararıyla davacının ilamsız icra takibine konu yapılan takip borçlarından yalnızca müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu 03.02.2012 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan ve kendi temerrüdünden sorumlu olduğu, davalı banka tarafından ipotekli taşınmazın satışından elde edilen ipotek limiti üzerinde kalan miktar icra dosyasına aktarıldığından ve bu miktar davacının sorumluluğunda olduğu, şahsi kefaleti bulunduğu 03.02.2012 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan mahsubu gerektiği, davacının şahsi kefaletinin bulunmadığı genel kredi sözleşmesine konu borçlardan dolayı bu miktarın mahsubunun mümkün olmaması nedeniyle, mahkemece ipotek limit fazlası paranın yatırıldığı tarih dikkate alınarak, bu konuda bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla halen davacının borcu olup olmadığı tespit edilerek, takip konusu borçtan ne kadar miktar için sorumlu olduğunun belirtilmek suretiyle...
- K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafın kullandığı ... teşvik kredisinin ...' nın talebi ile iptal edildiğini, faiz farkından kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalılarca haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürmüş ve itirazların iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili , kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun zamanında ödendiğini, ipoteğin borç sona erdiği için davacı yanca fek edildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalı şirkete kullandırılan kredinin yapılan sözleşme hükümlerine göre taksitler halinde davacı bankaya ödendiği, teminat olarak alınan taşınmazdaki ipoteğin fek edildiği, bu fek işleminden sonra teşvik belgesinin kapatılması sırasında, ......
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasıyla bahse konu belgeyi dayanak göstererek davacı aleyhine yapılan takibin 6098 sayılı TBK'nun 21 maddesinde düzenlenen genel işlem koşullarına aykırı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 05/12/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir: Dava dışı ... ile davalı ... Şubesi arasında 04/02/2015 tarihli 150.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, kredi sözleşmesinin teminatı olarak davacı ... tarafından maliki olduğu Ankara İli, ... İlçesi, ... Mahallesi ... ada 5 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 04/02/2015 tarihinde davalı banka lehine 1. derecede ve 195.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği görülmüştür. 04/02/2015 tarihli kredi sözleşmesine istinaden ......
Şti. ile davalı banka arasında akdedilen kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçlarının tamamını ödedikten sonra ipoteğinde sona erdiğini düşünerek hareket ettiği, bu tarihten sonra müteaddid defalar Müvekkil davalı lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması için müracaatta bulunduğu, ancak davalı banka tarafından, müvekkilin hisse devrini gerçekleştirdiği, ...'in sahibi bulunduğu ...Ltd. Şti.'ne davalı banka tarafından kredi kullandırıldığını ve maliki bulunduğu taşınmazın bu şirketin kullandığı kredinin teminatı olarak ipoteğin devam ettiğini öğrendiği, davalı banka ile müvekkilin sahibi olduğu ... İnş. Ltd. Şti....