WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a yönelik 3.761,00 TL (3.341-TL aidat borcu,420-TL gecikme zammı) asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda; Kooperatif Yönetim Planı ve 2017-2018 yılındaki Kat Malikleri Genel Kurullarında, bağımsız bölümlere ilişkin ortak gider aidatlarının belirlendiği, aidat ödemelerinin gecikmesi halinde %1,5 oranında gecikme cezası uygulanacağı yönünde karar alındığı, davalının 22 ve 24 nolu bağımsız bölümde kiracı olduğu, aidatlara ilişkin faturaları imza karşılığında teslim aldığının belirlendiği, yapılan hesaplamada ise davalının aidat alacağının 2.249,00-TL, gecikme zammı alacağının ise 442,31-TL olduğunun hesaplandığı belirtilmiştir....

    Çünkü gecikme zammı tatbikini gerektiren eylem amme alacağının vadesinde ödenmemesi eylemidir ve bu tarihte de 3946 sayılı Yasa yürürlüktedir. Buna göre vade bitimi olan 9.1.1995 gününde değil 31.1.1995 de ödenen kaçakçılık cezası için gecikme zammı hesaplanmasında ve ödeme emri ile istenilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir....

      Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler bu tecil ve taksitlendirme devam ettiği sürece anılan fıkra hükmünden yararlandırılır. ” 5510 sayılı kanunun geçici 71. Maddesinin 1....

      GEREKÇE : Dava, davalı tarafça davacı hakkında silis cezası, parça büyüklüğü cezası ve geç teslim nedeniyle uygulanan gecikme cezalarının haksız olduğundan bahisle buna yönelik kesilen bedellerin iadesine konu alacağın tahsili isteğine ilişkindir....

        olduğunu, sözleşme hükmünde tanımlanan cezanın, ifaya ekli gecikme cezası olduğunu, iş bu dava konusu olayda süresinde belirli işlerin yapılmaması için öngörülen gecikme cezası bir ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğundan sözleşme süresi veya verilen süre uzatımı sona erdikten sonra iş tamamlansa idi tamamlama tarihine değin geçen süre hesaplanarak uygulanabileceğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davacı yanca fesih edilmiş olmakla idarenin her halükarda müvekkillerinden ifaya ekli gecikme cezası talep ve müvekkilleri alacaklarından mahsup hakkı bulunmamakta olduğunu, sözleşmenin feshi halinde iş sahibinin ancak menfi zarar kapsamında tazminat isteminde bulunabileceğini, sözleşmede aksi kararlaştırılmış olsa dahi(ki taraflar arasındaki sözleşmede böyle bir hüküm mevcut olmadığını) bu halde ancak ve ancak sadece sözleşmenin fesih edilemeyeceğini, ihbar/önel süresince gecikme cezası tahakkuk ettirilip kesilebileceğini, sözleşmenin 43.1 madde hükmü gereğince, işverenin ihale...

          bedeli, psh bedeli ve sayaç okuma bedeli fatura kalemlerinin davalı şirketten istenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, 25/04/2017 tarihi itibarı ile davacının davalıdan 11.967,53-TL asıl alacak, 3.680,41-TL gecikme cezası ve 662,47-TL gecikme cezası KDV'si olmak üzere toplam KDV dahil 16.310,42-TL alacaklı olduğu belirlendiği, itirazlar doğrultusunda bu defa aynı bilirkişiden 2....

            bedeli, psh bedeli ve sayaç okuma bedeli fatura kalemlerinin davalı şirketten istenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, 25/04/2017 tarihi itibarı ile davacının davalıdan 11.967,53-TL asıl alacak, 3.680,41-TL gecikme cezası ve 662,47-TL gecikme cezası KDV'si olmak üzere toplam KDV dahil 16.310,42-TL alacaklı olduğu belirlendiği, itirazlar doğrultusunda bu defa aynı bilirkişiden 2....

              bedeli, psh bedeli ve sayaç okuma bedeli fatura kalemlerinin davalı şirketten istenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, 25/04/2017 tarihi itibarı ile davacının davalıdan 11.967,53- TL asıl alacak, 3.680,41- TL gecikme cezası ve 662,47- TL gecikme cezası KDV'si olmak üzere toplam KDV dahil 16.310,42- TL alacaklı olduğu belirlendiği, itirazlar doğrultusunda bu defa aynı bilirkişiden 2....

              -TL karşılığında ...ine devir ve temlik ettiğini, kooperatif tarafından yapılacak ödeme ile devir ve temlik işleminin tamamlanacağını, ödemelerden herhangi birisinin belirtilen tarihlerde ödenmemesi durumunda bakiye alacaklıların tamamın muaccel hale geleceğini, muaccel olan alacağa aylık % 3 gecikme cezası uygulanacağının kararlaştırıldığını, davalının icra takibinden önce toplam 82,500,00.-TL ödeme yaptığını, ödeme belgelerinden sözleşmeden doğan haklar saklı kalmak kaydıyla ödeme belcesi verildiğini, davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini, belirtilen tarihkerde ödenmemesi durumunda aylık %3 gecikme cezası hükmü gereğince gecikme cezası öden eye mahkum edilmesi gerektiğini, gecikme cezaları nedeniyle davalının bakiye 26.605,78. -TL. olduğunu beyanla itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                HUMK’nun 74. maddesinde düzenlenen “taleple bağlılık” esası gereğince davada talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmedilemeyeceğinden, dava dilekçesinde bu yönde bir talep olmadığı halde ödenen satış bedelinin iadesine, menfi zararla müspet zararın birlikte talep edilemeyeceği gerekçesiyle de dava konusu edilen gecikme tazminatına ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş olması doğru değildir. O halde mahkemece davacının davadaki talebi olan gecikme tazminatı ile ilgili inceleme ve değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, davacının “akdin feshi ve ödenen bedelin iadesi” yönünde bir talebi bulunmadığı halde, menfi zararın talep edildiğinden bahisle müspet zarar kapsamındaki gecikme tazminatının talep edilemeyeceği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu