Hal böyle olunca, mahkemece yapılması gereken iş; geçit hakkı kurulacak parsellerin tamamının tapu kayıtları tapu sicil müdürlüğünden celp edilerek tüm malikleri davaya dahil edilmeli, Ayrıca geçit güzergahı içinde kalan ve kesilmesi gereken ağaçların, bağların ve varsa yapıların bedelleri de geçit hakkı bedeline ilave edilmeli, geçit hakkı bedeli depo edilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Bu nedenlerle istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- a-4 ve 6 bentleri uyarınca, kabul edilerek kararın kaldırılması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Dörtyol 3....
Diğer taraftan; Türk Medeni Kanununun 748. maddesi gereğince doğrudan doğruya kanundan kaynaklanan geçit hakları tapu kütüğüne tescil edilmeksizin doğar. Fakat bunlardan sürekli olanlar varsa tapu kaydının beyanlar sütununda gösterilmesiyle yetinilmesi gerekir. Mahkemece bu kural bir yana bırakılarak geçit yerinin tapuya tescil edilmesi doğru görülmemiştir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bent uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
Türk Medeni Kanununun 748/3.maddesi uyarınca geçit haklarının tapu kütüğüne tescil edilmesi zorunlu olduğundan, geçit irtifakının tapulu taşınmazlar üzerinden kurulması gerekir. Mahkemece bu kural gözardı edilmek suretiyle, tapulama harici bir yerden geçit tesisi yasaya uygun düşmemiştir. Geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Denilebilir ki, geçit hakkı istemine ilişkin davalarda davacının, dava konusu üzerinde tam bir tasarruf yetkisi bulunmamaktadır....
Bu durumda söz konusu tapu iptali ve tescil kararının kesinleşmesi halinde lehine ve aleyhine geçit hakkı tesisi istenen taşınmazların davacı adına tapuda kayıtlı hale geleceği, davacı ve davalı sıfatının aynı kişide toplanmasının söz konusu olacağı gözetildiğinde anılan dava dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1- a/6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....
Ayrıca hüküm sonucunda geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayın incelenmesinde; Mahkemece dava konusu aleyhine geçit kurulan parseller yönünden geçit irtifakının özel sütununa tesciline karar verilmemesi ve davalı DSİ kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı lehine 1.500,00 vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesi doğru görülmemiş ise de; bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Taşınmaz mallarda mülkiyet hakkı, kural olarak o taşınmazın tapu siciline tescil edilmesi ile doğar. Tapu siciline kayıtlı olmayan bir taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkının varlığından söz edilemez. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....
Mahkemece, davanın kabulü ile 105 parsel sayılı taşınmaz lehine 196, 684, 104 ve 101 parsel sayılı taşınmazlarda geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... mahkemenin görevli olmadığı, taşınmazlara takdir edilen değerin az olduğu ve güzergah üzerindeki kuyuya değer biçilmediği gerekçesi ile kararı temyiz etmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi gereğince; müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK'nın 1. maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir....
Öte yandan yukarıda açıklandığı üzere geçit hakkı kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmazların kesintisiz olarak genel yola bağlanması gerekli olup hükme esas alınan rapordaki 1 nolu alternatif geçit güzergahının 2085 sayılı taşınmaza ulaşmadığı, 2084 parsel sayılı taşınmazın sınırında sona erdiği görülmektedir. Her ne kadar lehine geçit hakkı tesisi istenen taşınmazlar davacıya ait ise de, geçit hakkı taşınmazlar leh ve aleyhine kurulacağından kesintisizlik ilkesi gereğince mahkemece hüküm verilirken infaza elverişli ve lehine geçit hakkı tesisi istenen bütün taşınmazları kesintisiz olarak genel yola ulaştıracak şekilde geçit hakkı tesis edilmesi gerekmektedir. Öte yandan tapu sicil müdürlüğünce hükümden sonra verilen cevabi yazı ekindeki tapu kayıtları incelendiğinde hükümden önce 26.02.2021 tarihinde yapılan tescil işlemi sonucunda lehine ve aleyhine geçit hakkı tesis edilen taşınmazların tapu kayıtlarının pasif hale geldiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, davacının geçit hakkı talep ettiği yerin tescil harici bırakılmış ve tapu kaydı bulunmayan ... yatağı içerisinde kalan alan olduğu anlaşıldığından geçit hakkı tesisinin hukuken mümkün bulunmadığı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....