Bu haliyle geçit, kesintisizlik ilkesi göz ardı edilerek kurulmuş, açıkçası davacı 127 parsel genel yola bağlanmamıştır. Diğer yandan, Türk Medeni Kanununun 748/son maddesince kanundan kaynaklanan geçit haklarının tapu kütüğüne tescili zorunlu olduğundan bu tescil, sadece tapu kütüğünde kayıtlı olan taşınmazlar bakımından yapılabilir. Krokide (A) harfli ve orman olduğu anlaşılan bölüm tapu kütüğünde kayıtlı olmadığından her ne kadar mahkemece geçidin kütüğün beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmişse de böylesine bir hükmün infaz olanağı yoktur. Ayrıca; Dairemizin yerleşik ilkesine göre, geçit istisnalar dışında en fazla 3 metre enindeki bir sahadan verilebileceğinden mahkemenin 5 metre eninde geçit kurması da uygulamaya uygun düşmemiştir. Geçit davalarında amaç, bir taşınmazın genel yola çıkışını sağlamak olduğundan davacıya en fazla 3 metre eninde geçit yerine 5 metre eninde geçit tanınması geçit davalarının amacına uygun düşmez ve kabul şekli bakımından bozmayı gerektirir....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Öte yandan, zorunlu geçit hakkı, mülkiyet hakkının kanundan doğan dolaylı bir sınırlaması olduğundan bu tür sınırlamalar ancak mülkiyet hakkına konu taşınmazlar için söz konusu olabilir. Taşınmaz mallarda mülkiyet hakkı, kural olarak o taşınmazın tapu siciline tescil edilmesi ile doğar. Tapu siciline kayıtlı olmayan bir taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkının varlığından söz edilemez. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, dava konusu 6008 ada 99 parsel numaralı taşınmazın 10.10.1955 tarihli ve 3984 yevmiye numaralı ifraz işlemi sonucunda tapuya 409 m2 olarak “geçit mahalli” niteliği ile tescil edildiğini, malik sütununda da 81-82-85 ila 98 parsellerin yazılı olduğunu, ... Belediyesince yapılan yeni imar planı ile 99 sayılı parsele ihtiyaç olmaksızın tüm parsellerin imar yoluna bağlantılarının sağlandığını, böylelikle geçit mahalli olarak kayıtlı 99 sayılı parselin bu vasfının kalmadığını belirterek, geçit mahallinin terkini suretiyle 99 sayılı parselin tapu kaydının iptali ve ilgili parsellere tescili isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece, imar yolunun hali hazırda açılmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEP : Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Bilindiği gibi bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Öte yandan, zorunlu geçit hakkı, mülkiyet hakkının kanundan doğan dolaylı bir sınırlaması olduğundan bu tür sınırlamalar ancak mülkiyet hakkına konu taşınmazlar için söz konusu olabilir. Taşınmaz mallarda mülkiyet hakkı, kural olarak o taşınmazın tapu siciline tescil edilmesi ile doğar....
Zorunlu geçit iki tarafın menfaati gözetilerek belirlenir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “ geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “ geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise; dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.03.2007 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı veya tapu iptali ile yol olarak tescilini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; geçit hakkı isteminin kabulüne dair verilen 25.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacılar, 321, 322 ve 334 parsel sayılı taşınmazlarına ulaşmak için kadimden beri kullandıkları yolun, kadastro çalışması sırasında 323 parsel sayılı taşınmaza katıldığını ileri sürerek, davalıya ait tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesini veya davalı taşınmazından geçit hakkı kurulmasını istemişlerdir....
Bu durumda lehine ve aleyhine geçit hakkı tesisi istenen taşınmazlara ilişkin güncel tapu kayıtlarının getirtilmesi, güncel tapu kayıtlarına göre taraf teşkilinin sağlanması ve geçit kurulacak yerin hüküm tarihine yakın ve güncel tam ivaz bedeli belirlenerek davacıya depo ettirildikten sonra bir karar verilmesi gerektiğinden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK’nın 353/1- a/4 maddesi gereğince kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....
Zorunlu geçit iki tarafın menfaati gözetilerek belirlenir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “ geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “ geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise; dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....
VE ARKADAŞLARI DAVALILAR : ..., ..., ... DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında .. İlçesi Şirince Mahallesi çalışma alanında bulunan, 211 ada 24 parsel sayılı 387,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ..r mirasçıları adına, 211 ada 26 parsel sayılı 910,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, uygulama kadastro sonrası kedilerine ait olan 211 ada 25 parsel sayılı taşınmazın alanının küçüldüğü, buna karşılık çekişmeli parsellerin alanlarının büyüdüğü ve mahkeme kararı ile kendilerine ait 211 ada 25 parsel lehine tesis edilen geçit irtifakının işlevsiz hale geldiği iddiasına dayanarak tapu iptali ve geçit irtifakının tescili istemiyle dava açmışlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.7.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....