Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Somut olayda; Davacı 51 ve 57 parsel sayılı taşınmazlarının genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek, davalılara ait 58, 59 ve 61 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Dosya içinde bulunan kadastro paftası ve mahkemece taşınmaz başında yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporu incelendiğinde davacı taşınmazlarının genel yola cephesinin bulunmadığı ve geçit ihtiyacının olduğu sabittir. Bu nedenle mahkemece, yapılan inceleme sonucunda en uygun güzergahın 59 ve 89 parseller olduğu ve 89 parselin orman niteliğinde bulunması nedeniyle, kamu mallarında geçit hakkı tesisi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, belirli bir yerden değil, belirlenecek en uygun yerden geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir....
Somut olaya gelince; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının (((dava, 4721 sayılı TMK madde 747 gereğince açılmış zorunlu geçit hakkı davasıdır....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “Mutlak geçit ihtiyacı” veya “Geçit yoksunluğu”, ikincisine de “Nispi geçit ihtiyacı” ya da “Geçit yetersizliği” denilmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır....
Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Geçit hakkı ancak tapuya tescil edilmiş taşınmazlar üzerinden kurulabilir. Zira kurulan geçit hakkının 4721 s. TMK' nun 748/3. maddesi gereğince tapuya tescil edilmesi gerekir. Kurulan geçit hakkının 4721 s. TMK' nun 748/3. ve 1012. maddeleri ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Aleyhine geçit kurulan 419 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından K..C'in, temyiz dilekçesi ekinde sunulan Akşehir 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21/03/2013, birleştirilen davada 04/02/2011 gününde verilen dilekçeler ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın feragat nedeniyle reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 25/02/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacının maliki olduğu 40 parsel sayılı taşınmazın yolu olmadığını, taşınmazı lehine 52 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2020/329 ESAS - 2022/172 KARAR DAVA KONUSU : Geçit Hakkı KARAR : "Davacı vekili"nin istinaf başvurusu üzerine Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/329 Esas - 2022/172 Karar sayılı kararı ile dava dosyası incelendi....
Hukuk Dairesinin 25/07/2019 tarihli ek kararının kaldırılarak işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir. 2-Davalı vekilinin hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; 4721 sayılı TMK’nın 747/2’nci maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumlarına göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.09.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 6495 parsel (yeni 334 ada 229 parsel) sayılı taşınmazın yolu olmadığını, taşınmazı lehine 3129 parsel (yeni 361 ada 20 parsel) sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir....
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Dosya içerisinde, lehine geçit hakkı kurulması istenen dava konusu 1945 parsel sayılı taşınmazın çevresinde bulunan komşu parseller ve mevcut yolları denetlemeye imkan tanıyan pafta bulunmamaktadır. 8.3.2007 tarihli teknik bilirkişi raporunda da sadece üzerinde geçit kurulmasına karar verilen 1939 parsel sayılı taşınmaz ve bu parsel üzerinde oluşturulan 2 alternatif değerlendirilmiştir. Kurulan geçit hakkı ile de 1939 parsel sayılı taşınmazın kullanım bütünlüğü bozulmuş, parselin ikiye bölünmesine sebep olunmuştur. Ayrıca daha önce 1939 parsel sayılı taşınmaz lehine 1923 parsel sayılı taşınmaz aleyhine kurulmuş bulunan geçide kadar kroki düzenlenip, genel yola bağlantı sağlanmadan geçit kurulması da doğru değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.05.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, davalı ... Belediyesi ve.... Köyü yönünden reddine dair verilen 02.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Maliye Hazinesi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, maliki bulunduğu 2320 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yolu olmadığını, yola ulaşabilmek amacı ile davalıya ait 2320 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Davalı ... vekili, 2320 ada 1 parsel sayılı taşınmazın malikinin Hazine olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....