Davalı T3 cevap dilekçesinde; davalının dava konusu şahsına ait 147 ada 58 parsel sayılı taşınmazdan bedel karşılığında geçit hakkı talep ettiğini, davacının, kendi arazisinden geçit hakkı isteyebilmesi için tarlasının geçit hakkına müsait olması gerektiğini, böyle bir durumun söz konusu olmadığını, bu nedenle davacının açmış olduğu geçit hakkı davasını kabul etmediğini, davanın reddine karar verilmesini istediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.03.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayalı geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkil şirketin Yeniköy 859-860 ve 862 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, söz konusu parsellerin genel yola bağlantısı bulunmadığını ileri sürerek, davalıya ait 858 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir Davalı ..., davanın reddine savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
in nesebin reddine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın TMKnın 297-300 maddelerinde düzenlenen tanımanın iptali davası olduğu, davacının tanıyanın genetik baba olmamasından dolayı dava açma hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosyadaki dava dilekçesine ekli 21.11.2013 tarihli ....Raporuna göre, ...'in ...'in biyolojik açıdan babası olma ihtimali bulunmadığının bildirildiği, 31.12.2013 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmaktadır. TMKnın 295. maddeside '' Tanıma, babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur. Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir.'' 297. maddesinde de ''Tanıyan, yanılma, aldatma veya korkutma sebebiyle tanımanın iptalini dava edebilir....
Sayılı dosyasından geçit hakkı davası açmış olup dava halen derdest olduğunu, müvekkiline ait Osmancık İlçesi Gemici Mahallesi 422 ada 12 parsel sayılı taşınmaz lehine davalılara ait Gemici Mah. 422 200 ada 15,17 ve 141 parsel sayılı taşınmaz yahut mahkemece uygun görülecek başkaca taşınmazlar üzerinden geçit hakkı tesis edilmesini, muhakeme harç ve masrafları ile avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunulmamış olduğu görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...4721 sayılı TMK'nın 747. maddesinde "Taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam bir bedel karşılığında bir geçit hakkı tanınmasını komşularından isteyebilir....
Mahkememizce dava dışı 139 ada 19 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı dosyaya kazandırılmış, taşınmazın köy tüzel kişiliği adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Geçit hakkı, bir kamu hizmetine tahsis edilmeyen kamuya ait tapulu taşınmazlar üzerinden kurulabilir. Geçit hakkı kurulan yer kamu malı niteliğinde ise kamu yararı ile kişi yararının çatışması durumunda kamu yararına üstünlük tanınması gerekeceğinden bu nitelikteki taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasına olanak yoktur. Somut olayda her ne kadar bilirkişi raporunda 139 ada 19 parsel sayılı taşınmazdan geçen güzzergah en uygun güzergah olarak belirtilmişse de taşınmaz üzerinde mevcut haliyle geçit hakkı tesisi mümkün olmayıp , bu ancak yine bilirkişi raporunda gösterieln taşınmazın üzerinde bulunan yapının yıkılması ile mümkün olacaktır....
GEREKÇE: Dava geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı T5 Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. HMK' nın 355.maddesinde incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak Bölge Adliye Mahkemesince kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun resen gözetileceği belirtilmiştir. Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmazlar kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “Kesintisizlik İlkesi” denilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir....
134 parsel sayılı taşınmaz lehine olacak şekilde daimi geçit hakkı tesisine, B-)Tesis edilen geçit hakkının 4721 Sayılı TMK'nun 748/3 maddesi gereği tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiştir....
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık: somut olay bakımından mahkemece 17 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 19 parsel sayılı taşınmaz yararına kurulan geçit hakkının yükümlü taşınmazın işletim şekline engel oluşturup oluşturmadığı; 17 parsel sayılı taşınmazın kullanım şekli ve ekonomik kullanım bütünlüğünün bozulmaması için yeniden keşif yapmak suretiyle taşınmazı bölmeden doğu sınırından geçecek şekilde yeni bir geçit güzergâhı belirleyerek, bu bölüm üzerinden geçit hakkı kurulmasının gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle geçit hakkına ilişkin kısa bir açıklama yapılmasında fayda vardır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “zorunlu geçit” başlıklı 747’nci maddesi “Taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam bir bedel karşılığında bir geçit hakkı tanınmasını komşularından isteyebilir” hükmünü içermektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, geçit hakkı kurulması ve tapuya tescili isteğinden ibarettir. 4721 sayılı TMK'nın 747. maddesinde "Taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam bir bedel karşılığında bir geçit hakkı tanınmasını komşularından isteyebilir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir....
Somut olayda, mahkemece, davanın kabulü ile, davacıya ait parsel lehine davalıya ait taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş ise de; Dosya içerisinde aleyhe geçit hakkı tesis edilen kayıtlar bulunmadığı gibi bilirkişi raporunda belirtilen 15 parsel sayılı muhtemel geçit hakkı tesis edilebilecek olan taşınmazın da kayıtları bulunmamaktadır. Yine kararın dayanağı bilirkişi raporu ile hüküm tarihi arasında uzunca bir süre geçtiği ve geçit hakkı bedelinin uzunca bir süre önce belirlenen bedel üzerinden depo edilmesi de usul ve yasaya aykırıdır....