Davacı, davalıdan satın aldığı dairenin sözleşmede kararlaştırılan süre içerisinde teslim edilmemesi nedeniyle kira tazminatı isteğinde bulunmuş, davalı; geç teslim olmadığını, satımın dar gelirli aileleri konut sahibi yapmaya yönelik olup taksit ödemelerinin dairenin tesliminden itibaren başlandığını, bu nedenle davacının bir hak kaybının olmadığını beyanla davanın reddini savunmuş ve mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 14.7.2006 tarihli sözleşmede dairenin 16 ay 2012/8308-19565 içerisinde teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Öyle ise mahkemece anılan sözleşmeye göre dairenin tesliminde gecikme olup olmadığı ve gecikmenin sabit olması durumunda ise gecikme süresi belirlenerek bu süreye ilişkin kira kaybına hükmedilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Davacı, taraflar arasında düzenlenen 19.10.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı yüklenicinin 19.10.2011 tarihinde anahtar teslimi olarak davacının dairesini teslim etmesi gerektiğini, teslim süresi dolmasına rağmen teslimin gerçekleşmediğini, ancak 20.04.2012 tarihinde daireye fiilen taşındığını, iskânın davalı yanca beş ay sonra alındığını, bu arada elektrik ve su bedellerini şantiye tarifesi üzerinden ödemek zorunda kaldığnı ileri sürerek, altı ay geç teslim nedeniyle 3.000,00 TL kira mahrumiyeti ve iskânın geç alınmasından dolayı 300,00 TL zararının yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacıya isabet eden dairenin süresinde teslim edildiğini, davacının sözleşme dışı fazladan imalat talebinin işin teslimini geciktirdiğini ve iskânın geç alınmasına neden olduğundan taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile yaptığı satış sözleşmesi ile sözleşme tarihinden itibaren 16 ay sonra teslim edilmek üzere konut satın aldığını, davalının konut sözleşmesinde öngörülen süreden sonra teslim ederek kira kaybına neden olduğunu belirterek, konutun geç teslimi nedeniyle 12,516,00 TL zararın dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı konutu belli bir tarihde teslim etme taahhüdünde bulunmadıklarını, sözleşmede geç teslim halinde kira kaybı ve tazminat ödeneceğine dair hüküm bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne ilişkin verdiği karar, davalı tarafça temyiz edilen kararın dairemizce onandığı, davalı ......
KARAR Davacı, davalı ile yaptığı satış sözleşmesi ile sözleşme tarihinden itibaren 16 ay sonra teslim edilmek üzere konut satın aldığını, davalının konut sözleşmesinde öngörülen süreden sonra teslim ederek kira kaybına neden olduğunu belirterek, konutun geç teslimi nedeniyle 12,516,00 TL zararın dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı konutu belli bir tarihde teslim etme taahhüdünde bulunmadıklarını, sözleşmede geç teslim halinde kira kaybı ve tazminat ödeneceğine dair hüküm bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne ilişkin verdiği karar, davalı tarafça temyiz edilen kararın dairemizce onandığı, davalı ......
Davalı karşı davacı vekili cevap dilekçesinde davacının inşaatı belirlenen tarihten daha geç teslim ettiğini, taşınmazda eksik ve ayıplı işlerin olduğunu davacının taşınmazı hak etmediğini belirtmiş ayrıca KDV ve tüm giderlerin müteahhite ait olduğu kararlaştırılmasına rağmen davacının eksik fatura kestiğini müvekkilinin KDV zararı olduğunu, ayrıca geç teslim nedeniyle kira kaybı olduğunu belirtmiş karşı davasıyla ayıplı eksik iş bedelleri, KDV alacağı ve geç teslim nedeniyle kira kaybı alacağını talep etmiştir. Arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği görülmüştür....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme gereği davacıya verilmesi gereken bağımsız bölümleri süresinde teslim etmediğini, inşaatta birinci sınıf malzeme kullanmadığını, müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek bağımsız bölümlerin geç teslim nedeniyle 39.600,00 TL tazminat bedeli ile inşaatta birinci sınıf malzeme kullanmamış olması nedeniyle şimdilik 3.000,00 TL eksik ve ayıplı imalat bedeli olmak üzere toplam 42.600,00 TL tazminat bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili geç teslimin söz konusu olmadığını, arsa sahibinin inşaat yapılacak alanı yükleniciye geç teslim ettiğini, İgdaş ve Bedaş abonelik sözleşmelerinin 21.05.2012 ve 23.07.2012 tarihlerinde yapılmış olduğunu, savunarak, davanın reddini istemiştir....
Kat, 14 Nolu Bağımsız bölümü davalıdan satın aldığını, sözleşmenin 5.1. maddesi uyarınca taşınmazın en geç 30.07.2013 tarihinde teslim edilmesi gerektiğini, ancak dairenin geç teslim edildiğini bu yüzden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 01/08/2013-01/05/2014 tarihleri arasında taşınmazda oturamaması nedeniyle uğradığı kira zararı olan 20.250,00 TL'nin 03/03/2015 tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar davacı vekili dairelerin geç teslim edilmiş olması nedeniyle dairelerin kullanılamaması/kiraya verilememesi nedeniyle tazminat talep etmiş ise de; davacının dava dilekçesinde sözleşmenin 9. maddesindeki daire başı 500,00 TL gecikme tazminatı için ayrı bir icra takibi başlatacaklarını belirtip dairelerin geç teslim edilmiş olması nedeniyle dairelerin kullanılamaması/kiraya verilememesi nedeniyle tazminat talebi iddianın ileri sürülüş şekline göre ifaya ekli ceza-i şart istemine ilişkindir. Teslimden sonra bu cezanın istenebilmesi, sözleşmede ihtirazi kayda gerek olmaksızın cezai şart istenebileceğine dair bir hüküm bulunmadıkça teslimin ihtirazi kayıtla yapılmasına bağlıdır. Açık feragat veya ifayı çekincesiz kabul halinde ceza-i şart isteme hakkı düşer....
Dava; Az yukarıda açıklanan sözleşmenin hukuksal mahiyeti itibariyle cezai şarttan ziyade geç teslim nedeniyle kira tazminatına ilişkindir. Mahkemece bu yönde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 26/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacıların davalıdan almış olduğu dava konusu 31 nolu bağımsız bölüm için satış bedelinden kalan 7.000,00 TL'lık kısmı ödemediği, davacılar satış bedelini tam olarak ödemediği için geç teslim sebebiyle kira tazminatı talep edemeyeceklerini gerekçe göstererek davanın reddine karar verilmiştir. Dava, geç teslim nedeni ile uğranılan kira kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 4/g maddesinde; “Bağımsız bölümün, 31/01/2011 tarihinde, satıcı tarafından alıcıya teslim edilmemesi halinde, satıcı, gecikilen her ay için, zararına karşılık olarak, alıcıya 100 USD ödemeyi kabul eder. Ancak, bu gecikme en fazla 6 ay olabilir. 6 ay sonunda, bağımsız bölümün teslim edilmemesi halinde sözleşme fesih edilmiş kabul edilir. Alıcının, fesih tarihine kadar yapmış olduğu ödemeler, 1 ay sonra başlamak üzere 3 eşit taksit halinde %15 faizi ile birlikte iade edilir.” hükmü mevcuttur. Sözleşmenin bu hükmü tarafları bağlar....