Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince taraflar arasında satışa konu olan 16 nolu dairenin davalı müteahhitlerin payına düşen dairelerden biri olduğu sabittir. Yükleniciye isabet edecek bağımsız bölüme dair harici satış sözleşmesi alacağın temliki hükmünde olup resmi şekilde yapılmasa dahi geçerlidir. Dolayısıyla sözleşmede imzası bulunan davalı ... müteahhit sıfatıyla kaparo bedeli ve cezai şarttan sorumludur. Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince taraflar arasında satışa konu olan 2 nolu dairenin arsa sahibine ait olduğu sabittir. Medeni Kanunun 706, TBK’nın 237 ve Tapu Kanunun 26.maddelerine göre resmi şekilde yapılması gerekirken, adi yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış sözleşmesi ve işbu sözleşmeye bağlı olarak düzenlenmiş olan cezai şart hükümleri de geçersizdir. Sözleşmenin geçersiz olması sebebi ile davacı, davalı ...'dan kaparo bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebilir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılmış Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi kapsamında, taraflar arasında yapılan görüşmeler sonrasında taşınmazın satış fiyatı KDV dahil 1.442.583,00 TL olarak yeniden düzenlendiğini, bunun üzerine davacının yaptığı ödemelerden bakiye kalan bedel 128.230 TL'nin davacının hesabına ödendiğini, davacının müvekkilinden alacağı kalmadığını, davacı tarafça elden ödendiği iddia edilen 300.000 USD'nin ödendiğinin yazılı delille ispatlanması gerektiğini, davacının satış vaadi sözleşmesi kapsamında banka kanalıyla yapılan ödemeler dışında hiçbir şekilde 300.000 USD elden ödeme yapmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur. Dava; taraflar arasında yapılmış gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın değerinin taraflarca yeniden belirlenmesi sonucu fazla ödendiği ileri sürülen bedelin (300.000 USD) davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Geçerli bir sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığında 818 sayılı BK’nin 96 ve 106. maddeleri dikkate alınması gerekir. Somut olayda; davacı noterden yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını iddia ederek tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Davacı ile bir kısım davalılar arasında yapılan biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen bedelin davacı tarafça nakten ve tamamen ödendiği sözleşmede belirtilmiştir....
Dairemizin 23.06.2022 tarih 2019/3452 e., 2022/1558 k.sayılı kararı ile " İlk derece mahkemesince 8 ve 9 nolu bağımsız bölümlerin satış vaadi sözleşmesine istinaden satıldığı ancak ihtarname keşide edilmesine rağmen davacıya herhangi bir bedel ödenmediğinden bahisle açılan davanın kabulüne karar verilmiş ancak dosya kapsamında tarafların beyanlarında geçen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ihtarnamenin bulunmadığı görülmektedir. Açılan davanın niteliğine göre noterden düzenlenme şeklinde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile varsa ihtarnamenin celbinden sonra davanın esasına ilişkin olarak bir hüküm kurulması gerekmektedir. Bunun yanı sıra tarafların beyanları göz önüne alındığında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin davalı Vakıf ile davacı arasında gerçekleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle diğer davalı T4'in husumet ehliyetinin de esasa ilişkin kararla birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin tarafı olan alıcı ... mirasçıları davacılar, murisleri ... ile ... mirasçıları davalılar, Serdal ve ... arasında ... Noterliğinde yapılan 11.07.1991 tarih ve 3620 yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine” dayanılarak adı geçen davalılara murislerinden intikal eden taşınmazdaki hisselerini gayrimenkul satış vaadine konu yaptıklarına ve buna dayanılarak iptal ve tescil isteğinde bulunduklarına, söz konusu sözleşmenin TMK’nun 676. ve 677. maddeleri kapsamında yer alan miras taksim sözleşmesi ya da miras payının devri sözleşmesi niteliğinde bulunmadığı belirlendiğine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinin 15764 yevmiye numaralı 11/10/2017 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile İnnovia Arifiye Projesi H blok2. Kat 11 numaralı bağımsız bölümün satışının T7 tarafından davacı T1 satışının vaad edildiği, sözleşme ekinde senet alım bordrosunun düzenlendiği, sıralı şekilde 25/10/2017 tarihinden 25/02/2026 tarihinde son bulacak şekilde toplam 295.551,00 TL'lik nama yazılı senedin teslim alındığının belirtildiği, taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshedildiği,19/04/2018 tarihli 06265 yevmiye numaralı İstanbul 10. Noterliği'nce düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesi fesihnamesinde satış sözleşmesi sırasında alıcının satıcıya teslim ettiği ve bordroda belirtilen 95 adet senedin alıcıya iade edileceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.04.2014 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ve davalı arasında yapılan, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 871 parsel sayılı 34750 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, vergi kaydı ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereği ödenmesi gereken paranın ödenmediğini ve zilyetliğin devredilmediğini ileri sürerek dava açmıştır. Yargılama sırasında...tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ...'...
, davacı tarafın bahsettiği gibi tarafların Bursa ...Noterliği aracılığı ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptığını, sözleşme konusu Mudanya .....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların tacir sıfatına haiz olduğunu ve taraflar arasındaki satış işleminin ticari işe olduğunu, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğundan mahkemesince verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, aynı doğrultuda Yargıtay kararları bulunduğunu, mahkemenin tarafları ve konusu aynı olan dosyada tensip zaptı düzenlemesi ile çelişkide olduğunu, müvekkilinin davalı ile arasında aynı sitede bir başka bağımsız bölüm için KDV iadesi dosyasından mahkemenin tensip zaptı düzenleyip kendisini görevli kabul ettiğini dosyaların tek ve çift numara olarak ayrılması nedeni ile iki farklı karar çıktığını belirterek kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İstinaf talebine karşı beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır. Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi nedeni ile satış bedeline dair KDV farkının iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan Beyoğlu ......