Somut olayda, davacının dava konusu taşınmazı konut amaçlı olarak kullanmadığı, hukuk bürosu olarak kullandığı anlaşılmakla, ticari ve mesleki faaliyet için alınan taşınmazla ilgili uyuşmazlık Tüketici Kanunu kapsamına girmediğinden, uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülmesi gerekmektedir. Yine dosya kapsamından, dava dayanağı 27.04.1983 gün ve 20681 sayılı İstanbul 20. Noterliğince düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde taşınmaz satış bedelinin 2.250.000- TL. olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.K.’nun 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir....
Davaya dayanak satış vaadi sözleşmesi ile de davalılar Yaşar, İsmet, Gülcan, Fatma ve ... (satış vaadi borçluları), davacı ...’a (satış vaadi alacaklısına) dava konusu 704 ve 705 parsellerde miras hak ve hisselerinin tamamını 500.000.000 TL’ye satmıştır. Menderes Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/429 E. - 421 K. sayılı veraset ilamına göre davacı ve davalıların Hasan ...’ın mirasçıları oldukları görülmektedir. Başka bir deyişle gerek satış vaadi borçluları davalılar, gerekse de davacı taşınmazın elbirliği ortaklarından olup, davacının tereke dışında üçüncü bir kişi olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunduğundan, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....
Davacının dava dilekçesi içeriğinde açık bir şekilde yatırım amacıyla taşınmaz satın aldığını ve de talebinin mahrum kalmış olduğu kira bedeli olduğunu beyan ettiği görülmektedir. Yine davalı vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde davacı tarafından, NEF 22 Ataköy 1+1 daire (14.05.2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi) , NEF 22 Ataköy 1+1 daire (14.05.2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi), 805 NEF 36 Basınekspres 1+1 daire (12.10.2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi), 801 NEF Çekmeköy 2+1 daire (23.10.2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi), 889 NEF Bahçelievler 2+1 daire (16.11.2016 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi) olmak üzere toplam beş adet bağımsız bölümün satın alındığı iddia edilmektedir. Davacı vekili ise, alınan diğer taşınmazların satıcısının davalı olmayıp dava dışı Timur Gayrimenkul Geliştirme Yapı Ve Yatırım A.Ş. olduğunu beyan etmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/382 Esas KARAR NO: 2023/612 DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 11/10/2019 KARAR TARİHİ: 27/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı müflis şirket -------- şirketi İle müvekkili şirket arasında ------- İli, ------- İlçesi, ------- Mahallesi, ------- Pafta, ------ Parselde yer alan -------- Blok ------- ve ------- Blok --------- numaralı gayrimenkullerin devri ile ilgili olarak Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmeleri akdedildiğini, müvekkili ile yüklenici -------- şirketi arasında akdedilen sözleşmeler gereğince; müvekkilinin yükleniciden olan 534.926,00-TL+KDV tutarındaki cari hesaptan kaynaklanan hakediş alacağına karşılık ------ İli, ------- İlçesi, -------- Mahallesi, -------Pafta, -------- Parselde yer alan ------- Blok -------- ve ---...
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur....
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde; Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatsız tescil, ipoteğin terkini, olmadığı taktirde taşınmazın güncel bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili 19/04/2023 havale tarihli dilekçesi ile müvekkili ile davalıların anlaşması ve müvekkilinin talebi üzerine iş bu davadan feragat ettiklerini, anlaşma sağlanmış olduğundan davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin kalmadığını, davadan feragat beyanlarının kabul edilerek dosyada karar verilmesini talep etmiş; vekaletnamesinin incelenmesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı ... vekili 20/04/2023 havale tarihli dilekçesi ile davacının feragat talebine istinaden herhangi bir yargılama gideri ve/veya vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir....
DELİLLER : Bilirkişi raporu, keşif, tapu kaydı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa alacak talebinden ibarettir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır....
Davacı tarafından icra takip dosyasının dayanağı olarak taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gösterilmiştir. Yine dava dilekçesinde delil olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gösterilmiştir. Gerek icra takibinde gerekse dava dilekçesinde temlik sözleşmesi dayanak olarak gösterilmemiştir. Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; HMK 114. maddesinde aktif husumet dava şartları arasında sayılmış ve HMK 115. maddesinde de dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. Davacının davalı ile akdedilen gayrimenkul satış vaadi ve inşaat ... sözleşmesinin tarafı olmadığı, gerek icra dosyasında gerekse dava dilekçesinde temlikten bahsetmediği ve buna ilişkin bir belge sunulmadığı, davalı tarafın itirazın sonra sözleşmenin tarafı olan ... ... A.Ş.'nin sözleşmeden kaynaklı hakları davacıya temlik ettiğine dair 15.07.2017 tarihli temlik sözleşmesinin sunulduğu, temlik sözleşmenin adi yazılı şekilde olduğu ve ... ... A.Ş.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.05.2015 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, taşınmazların davacı tarafından kullanıldığını ancak bedelin ödenmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlemesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....