Asliye Hukuk ve Van Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmazların Hazine adına tescili ve malikleri hakkında gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, gaiplik kararı verilmesine ilişkin talebin çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davanın Türk Medenî Kanununun 588. maddesine dayalı ve malvarlığına ilişkin bir dava olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda davacı, hakkında gaiplik kararı istenen kişiler hakkında Türk Medenî Kanununun 588. maddesi gereğince gaipliğine karar verilmesini ve taşınmazların Hazineye intikalini talep etmiş, gaiplik talebi sonradan tefrik edilerek bu talep hakkında görevsizlik kararı verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmazın Hazine adına tescili ve malik hakkında gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, gaiplik kararı verilmesine ilişkin talebin çekişmesiz yargı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, davanın Türk Medenî Kanununun 588. maddesine dayalı ve malvarlığına ilişkin bir dava olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda davacı, hakkında gaiplik kararı istenen kişi hakkında Türk Medenî Kanununun 588. maddesi gereğince gaipliğine karar verilmesini ve taşınmazların Hazineye intikalini talep etmiş, gaiplik talebi sonradan tefrik edilerek bu talep hakkında görevsizlik kararı verilmiştir....
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir. Yargılama oturumlarında davalı Hazine kendisini vekille temsil ettirdiğine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı Hazine yararına vekalet ücreti yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda herhangi bir karar verilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Davalılardan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca sadece vekalet ücreti yönünden BOZULMASINA 17.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava ve temyize konu 101 ada 86 parsel, 14.06.2006 tarihinde kadastro yoluyla “ham toprak” niteliğinde Hazine adına tespit ve tescil edilmiş; mahkemece, 101 ada 86 parsel sınırları içerisinde kalan ve teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen yerin tapu kaydının iptaliyle davacı ... ve dava ihbar edilen ... adına hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmiştir. Davacı ... tarafından kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanılarak iptal ve tescil isteğinde bulunulmuş; yargılama sırasında, dava, ...’a ihbar edilmiştir. Abubekir tarafından usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmamaktadır. Mahkemece davada taraf olmayan ve hak talep etmeyen ... adına tescil kararı verilmiş olması doğru olmamıştır. Davacının 1/2 payı dikkate alınarak tescile karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun olarak açılmış bir davası bulunmayan ... adına da tescile karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir. (HUMK.nun m.74)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK’nın 588. maddesinden kaynaklanan gaiplik ve çekişmeli taşınmazın tapu iptal hazine adına tescil ve taşınmaza ait kamulaştırma bedelinin hazineye intikali isteklerine ilişkindir. Davacı hazine, dava konusu 401 ada 16 nolu parselin on yılı aşkın süredir kayyım ile yönetildiğini ileri sürerek 4721 sayılı TMK′nun 588. maddesi uyarınca taşınmaz maliki görünen Reşit kızı Hatice′nin gaipliğine, tapu iptal ve hazine adına tescil ve kayyım uhdesinde bulunan kamulaştırma bedelinin Hazineye irat kaydına karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve çekişmeli parselin 1/2 payının davacı adına, 1/2 payının da davalılardan ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere, taşınmazın başında yapılan keşfe ve uzman bilirkişi raporlarına göre davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak dava dilekçesinde çekişmeli parselin 1/2 payının sahibi olduğu belirtilerek davacı adına tescil istenmiş olup, davalı ...’ün çekişmeli parsele yönelik davası ya da davaya müdahalesi bulunmadığından lehine tescil kararı verilmesi isabetsiz görülmekle taleple bağlı kalınmak suretiyle dava dışı payın Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
a ait 3/32 (45/480) payın da kalan 45/480 pay ile birlikte toplam 90/480 pay olarak 24.09.1983 tarihinden sonra 24.05.1989 tarihinde davalı Hazine adına tescil edildiği gözetilerek, 2888 sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle değiştirilen 2762 sayılı Yasa'nın 29. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davanın 90/480 pay yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir..” gerekçesi ile bozulması üzerine, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir....
a ait 3/32 (45/480) payın da kalan 45/480 pay ile birlikte toplam 90/480 pay olarak 24.09.1983 tarihinden sonra 24.05.1989 tarihinde davalı Hazine adına tescil edildiği gözetilerek, 2888 sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle değiştirilen 2762 sayılı Yasa'nın 29. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davanın 90/480 pay yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir..” gerekçesi ile bozulması üzerine, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/813 KARAR NO : 2021/64 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MERSİN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2020 NUMARASI : 2018/471 ESAS, 2020/93 KARAR DAVA KONUSU : TMK'nun 588. maddesine Dayalı Gaiplik Kararı Verilmesi ve Tapu İptali ile TescilKARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
değişebilir sınırlı olması nedeniyle miktarıyla geçerli olacağı ve kayıt miktar fazlası bölümün Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydı kapsamında kalması halinde, tescil tarihi ile Hazineye ait tapunun oluşum tarihi arasında zilyetlikle edinmeye yeterli süre geçmediğinden, kayıt miktar fazlasının edinilemeyeceği gözetilerek bu bölümün Hazine adına tesciline karar verilmesi; tescil ilamında Hazinenin taraf olmadığının anlaşılması halinde ise, Hazine tapusunun kapsamında kalan yer için tapunun oluştuğu tarihe kadar, Hazine tapusunun kapsamı dışında kalan yer için kadastro tespit tarihine kadar edinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak ulaşılacak sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....