Mahkemece, Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21/12/2010 tarihli kararı ile şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiği ve şirkete tasfiye memuru atandığı, bu kararın kesinleştiği, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş ve şirkete tasfiye memuru atanmış olmakla görevden azli istenen müdürlerin müdürlük görevi sona ererek yönetim yetkisinin tasfiye memuruna geçtiği gerekçesi ile dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri yönünden ise davacının davada davalı müdürlerin haklı sebeplerle azlini istediği, buna gerekçe olarak da davalı müdürlerin şirketi yönetemedikleri, gayri faal hale getirdikleri ve şirketi haksız olarak borçlandırdıkları iddialarını ileri sürdüğü ancak iddialarını kanıtlayamadığı, dosyaya sunulan belgelerin bu iddia ile örtüşmediği gerekçesi ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/05/2014 gün ve 2014/8-2014/68 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin iyi yönetilmediğini, hesaplarının düzenli tutulmadığını, petrol ürünleri dışındaki diğer faaliyet alanlarında bir faaliyetin bulunmadığını, petrol istasyonunun da pompalarının sökülüp çürümeye terkedildiğini ileri sürerek şirketin fesih ve tasfiyesini, tasfiye payının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar ..... ve ..... vekili, şirketin halen faal olduğunu, hesapların muntazam tutulduğunu, tesislerin tamir ve tadilat gördüğünü, ortaklarına kâr payı dağıttığını, fesih için bir nedenin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı şirket, bir savunmada bulunmamıştır....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil numarasında kayıtlı davalı ....ENERJİ ANONİM ŞİRKETİNİN fesih ve tasfiyesine, 2-Tasfiye memuru olarak Mali Müşavir ...'...
K.Köyü Sulama Kooperatifi'nin 16.03.1995 tarihinde tescil edilerek tüzel kişilik kazandığını, kooperatifin 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında genel kurul toplantısı yapmadığını ileri sürerek, kooperatifin tasfiyesine karar verilmesi ve tasfiye işlemlerinin yürütülebilmesi için tasfiye memuru atanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 81/6. maddesine dayalı olarak açıldığı, bu madde uyarınca kooperatifin üç yıl üst üste olağan genel kurulunu yapamaması halinde kooperatifin kendiliğinden dağılmış sayılacağı, bu davanın ilgili Bakanlık tarafından açılamayacağı, davacı Bakanlığın ancak kooperatifin amacına ulaşma olanağının bulunmadığı iddiası veya kanunlarda öngürülen başka bir nedenin varlığına dayanarak aynı Kanun'un 81/4-7. bentleri uyarınca kooperatifin feshi için dava açma hakkının bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru olan davalı --- yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır. 9-Yargılama giderleriyle ilgili inceleme ve gerekçe: Davalı ---- yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır....
nin ise tasfiye memurunun belgelendirdiği taleplere göre, kendisine veya ilgili yerlere Mahkememiz tarafından ödenmesine, 6-Tasfiye memuru ücreti ile tasfiye masraflarının güncellenip güncellenmeyeceğinin ve davacı taraftan ilave ücret talep edilip edilmeyeceğinin kararın kesinleşmesi ve tasfiyeye başlanmasından sonra ihtiyaca ve/veya tasfiye memurunun talebine göre ek kararla bilahare değerlendirilmesine, 7- Davacı tarafça dosyaya yatırılacak olan tasfiye memuru ücreti ve diğer tasfiye giderlerinin, tasfiye ve ödeme aşamasında tasfiye memurluğunca davacıya tam ve eksiksiz olarak öncelikle ödenmesine, 8-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 427,60TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 346,90TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 9-Davacı tarafından yapılan 80,70TL başvuru harcı, 80,70TL peşin harç, 11,50TL vekalet suret harcı, 2.000,00TL bilirkişi ücreti ve 1.614,45TL posta, tebligat ve keşif masrafları olmak...
ın müvekkili tarafından şirkete sermaye olarak konulan 400.000,00 TL'nin üzerindeki sermayeyi tükettiğini ve 1.000.000,00 TL'nin üzerinde de şirketi borçlandırdığını ileri sürerek, davalı A.. S..'ın şirket müdürlüğü yetkisinin kaldırılmasına, şirket ortaklığından çıkarılmasına, şirkete geçici kayyım atanmasına ve şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin öz sermayesinin kalmadığı, borçlarını ödeme kabiliyetinin çok düşük olduğu, davalı şirketin varlıklarının %100'ünün dış borçlardan kaynaklandığı, davalı şirketin resmi defter ve tablolarına göre, 6762 sayılı TTK'nın 549. (6102 sayılı TTK m. 636) maddesinde öngörülen resmi tasfiye işlem koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne ve davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak SMMM M.Ç.'...
Parsel ve ... Ada ... Parselde kayıtlı taşınmazların üzerinde .... Şti. lehine ipotek tesisi mevcut olduğunu, .... Şti. ... ve ortakları tarafından 18.11.1997 tarihinde feshedildiğini, fesih sözleşmesi 27.11.1997 tarihinde ticaret siciline tescil edildiğini, taraflarınca İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. Sayılı davası ile .... Şti.'nin ihyasının talep edildiğini, İzmir ... ATM'nin 15.12.2021 tarihli ara kararında .... Şti.'ne ait sicil kayıtlarında tasfiye memuru olarak yer alan veya şirket yöneticisi olarak yer alan yöneticilerin tasfiye memuru olarak atanması için dava açarak ilgili mahkeme dosyasıyla birleştirilmesi için taraflarına 2 haftalık kesin süre verildiğini, .... Şti.'nin ticaret sicil kayıtlarında şirketin fesih sözleşmesinin 18.11.1997 tarihi itibariyle ortaklar ... ve ... tarafından imzalandığının görüldüğünü, dosyanın İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, İzmir Ticaret Sicil Memurluğunun Buca - ... ......
Davalılar arasındaki 17.5.2004 tarihli sözleşmede kararlaştırılan tasfiye ile 28.7.1998 tarihli arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ileriye etkili sonuçlar meydana getirecek şekilde feshedilmiştir. Birleştirilen davanın davacıları tarafından dava konusu yapılan D bloktaki bağımsız bölümler ileriye etkili fesih sonucu davalı yükleniciye bırakılması kararlaştırılan blokta bulunduğundan, bilirkişi tarafından hesaplanan arsa paylarının bu davacılar adına tescilinde 17.5.2004 günlü tasfiye protokolüne aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı arsa sahiplerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edende yükletilmesine, 2.5.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
Aynı şekilde az yukarda da değinildiği gibi, mahkemece verilecek süre sonunda yönetici ortak tarafından ortaklık defterlerinin ve hesap listesinin ibraz edilememesi hususunun da, tasfiyeye engel bir durum olmadığı, ancak yönetici ortağın hesap vermekten kaçındığına ilişkin hukuki sonuç doğuracağı kabul edilmelidir. O halde adi ortaklığın kurulduğu sabit olduğuna ve davacı da, ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istediğine göre, mahkemece ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, tasfiyenin de bizzat yaptırılması gereklidir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır....