Bu nedenle faiz alacağına tekrar faiz yürütülemeyeceği halde birikmiş faiz alacağına yasal faiz yürütülmesi hatalı ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının, “19.439,98 TL alacağın dava tarihi olan 30/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” bendinin çıkarılarak yerine; “19.439,98 TL birikmiş faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 30/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine zamanaşımına uğrayan adi senetlerden dolayı ilamsız icra takibi yapıldığını, borcun tamamına ve faize itiraz edildiğini, İcra Hukuk Mahkemesinde görülen davada takibin devamına karar verilmiş olmasına rağmen faiz konusunda karar verilmediğini belirterek, icra dosyasındaki alacak hesabında faiz hesaplama şekli ve faiz oranlarının hatalı olması nedeniyle 50.000.-TL’den borçlu olmadığının tespitine, davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, haciz sırasında davacının borcun kabul ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacının menfi tespit talebinin kabulü ile icra dosyasındaki alacağın faiz uygulama şekli ve faiz oranlarının hatalı olması nedeniyle 50.000....
Davalı vekili, davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, davanın zaman aşımına uğradığını, davanın HMK 107. maddesinde tanımlanan belirsiz alacak davası olarak nitelendirilemeyeceğini, bakiye hesap alacağının hesaplanabilir nitelikte olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yaptığı icra takiplerinde, yasal faiz isteminde bulunmuş olmakla, faiz bakımından seçim hakkını kullanmış bulunduğundan, artık yasal faiz istedikten ve buna göre verilen kararların kesinleşmesinden sonra daha yüksek olan avans faizi oranları ile ödenmiş olan yasal faiz arasındaki oran farkına göre oluşan faiz alacağı isteminde bulunmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
öncesi işlemiş faiz, takip öncesi faiz nedeniyle 201,64 BSMV ve 64,92 TL KKDF olmak üzere toplam 11.282,58 TL alacaklı olduğu ve ancak taleple bağlılık ilkesi gözetildiğinde 6.443,18 TL asıl alacak, 4.177,56 TL takip öncesi işlemiş faiz, takip öncesi faiz nedeniyle 208,88 TL BSMV ve 11,03 TL masraf olmak üzere toplam 10.840,65 TL toplam alacağı ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa TCMB tarafından kredi kartı azami faiz oranları nispetinde değişen oranlı gecikme faizi talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır....
öncesi işlemiş faiz, takip öncesi faiz nedeniyle 201,64 BSMV ve 64,92 TL KKDF olmak üzere toplam 11.282,58 TL alacaklı olduğu ve ancak taleple bağlılık ilkesi gözetildiğinde 6.443,18 TL asıl alacak, 4.177,56 TL takip öncesi işlemiş faiz, takip öncesi faiz nedeniyle 208,88 TL BSMV ve 11,03 TL masraf olmak üzere toplam 10.840,65 TL toplam alacağı ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa TCMB tarafından kredi kartı azami faiz oranları nispetinde değişen oranlı gecikme faizi talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır....
Dava dilekçesinde faiz talep edilmemiş ise de, sonradan verilen 15.05.2012 günlü dilekçede alacağa yasal faiz uygulanması talep edilmiş, iddiasının genişletilmesine davalı yanca da karşı çıkılmamıştır. Bu durumda hüküm altına alınan alacağa talep gibi yasal faiz uygulanması zorunludur. Mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin alacağa faiz uygulanmaması nedeniyle kararın bozulması gerekmekte ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç göstermediğinden 6100 Sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla mülga 1086 Sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın faiz yönünden düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanması nedeniyle ve istem doğrultusunda yasal faiz yerine ticari faiz yürütülmesi doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. Bu itibarla mahkeme kararının hüküm fıkrasının birinci bendinin ikinci satırında yazılı bulunan "... ticari..." sözcüğünün silinerek yerine "... yasal..." sözcüğünün yazılmasına, kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 256.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 27.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yukarıda yapılan açıklamalara göre, tedavi giderlerine yönelik istemin davalı işveren yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işverenin tedavi giderlerinden sorumlu tutulması isabetsizdir. 4-Diğer bir uyuşmazlık ıslah dilekçesinde faiz talebi olmayan davacının dava dilekçesindeki faiz talebi dikkate alınarak ıslah dilekçesi ile arttırdığı maddi tazminat alacağına faiz yürütülmesine karar verilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Dava dilekçesinde faiz talep edilmiş olmakla birlikte ıslah dilekçesinde faiz hususunun sükutla geçildiği durumlarda dava dilekçesinde talep edilen faizin ıslahla arttırılan kısmı da kapsayacağı Dairemiz'in oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir....
; Mahkeme tarafından faiz alacağına dair davanın açıldığı 19.12.2012 tarihinden geriye doğru beş yıllık birikmiş faiz tutarının hesaplanarak faiz alacağının tespit edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar Halkbank AŞ ve ... aleyhine 10/07/2014 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... AŞ vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm olayı nedeniyle faiz alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı ...vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili; davalı ... AŞ’ye ait aracı kullanan diğer davalı sürücü ...'...