Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının ihracının 08.04.2007 tarihli genel kurulda tasdik edildiği, 2007 yılı hesap bilançosunun 16.03.2008 tarihli genel kurulda karara bağlandığı, bu itibarla ortağın 16.04.2008 tarihinde çıkma payını takip hakkının doğduğu, takip tarihi olan 12.06.2008 tarihi itibariyle 58 günlük toplam 155,84TL faiz alacağı olduğu gerekçesiyle işlemiş faiz alacağı yönünden davanın kabülüne, asıl alacak bakımından vazgeçme nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı kooperatifin takip yaparken işleyen faiz miktarını hiç göstermediği ve buna göre de davacı tarafın işleyen faiz talep etmediği, takibe konu borcun kooperatif ortaklık ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle likit bir borç olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin 8.509,04 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa icra takibinde talep edilen aylık %10 faiz oranını geçmemek kaydıyla davacı kooperatifin borçlarına dava dışı kredi kurumu olan ... A.Ş.'nin uyguladığı değişen oranlarda faiz oranlarının uygulanmasına, inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı kooperatife verilmesine, davacı tarafın faiz alacağına ilişkin diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı ortak aleyhine, başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/153321 esas sayılı dosyası üzerinden ilamlı icra takibi başlatıldığını, icra emrinin 15/01/2020 tarihinde tebliğ olunduğunu, takibin ilama aykırı olduğunu, ilam ile brüt tutarlar üzerinden hüküm altına alınan alacak kalemleri için yasal kesintiler yapılmadan ilamdaki hali ile takibe geçildiğini, ayrıca tüm alacak kalemlerinin yasal faiz oranı ile talep edildiğini, HMK'nın ilgili hükmü gereği tarafların talepleri ile bağlı olduklarını, davalı alacaklının talep ettiği faiz oranı ile bağlı olduğunu, faizin brüt alacak kalemleri üzerinden talep edilmesi nedeniyle olması gerekenden fazla olduğunu, ayrıca faiz oranlarının da ilama aykırı olduğunu, takip talebinde belirtilen işlemiş faiz tutarları ve takip tarihinden sonra işleyecek olan faiz tutarlarının ilama aykırı olması nedeniyle itiraz ettiklerini belirterek icra emrinin ilama aykırı kısımlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Mahkemesi'nce ilamda hükmedilen ve ödenmeyen nafaka alacağına işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu ve şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Borçlunun takipte ilama aykırı olarak faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih 2000/12-1002 sayılı kararı). Bu nedenle şikayet süreye tabi değildir. Mahkemece ilamda hükmedilen ve ödenmeyen nafaka alacağına işlemiş faiz talebinin yerinde olduğundan da bahsedilmiş olup, bu kabulü yerinde görüldüğünden süre aşımı nedeniyle şikayetin reddi isabetsiz ise de istem reddedildiğinden sonucu doğru Mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının İİK'nun 360....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı ile temlik eden banka Yapı Kredi A.Ş arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesi gereğince verilen kredi kartı borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek sözleşmenin feshedildiğini, akabinde ödenmeyen borç nedeniyle davalı hakkında ... sayılı takibinin başlatıldığını, davalının takibe işlemiş ve işleyecek faiz yönünden kısmi olarak itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve davalının ...den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkiline hesap kat ihtarının tebliğ edilmediğini, bu sebeple işlemiş ve işleyecek temerrüt faizi talep edilemeyeceğini ve ancak akdi faiz talep edilebileceğini, müvekkilinin iyi niyetli olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde, kazanın davacıya ait aracın eski ve bakımsız olması nedeniyle fren sistemindeki arızadan kaynaklandığını, müvekkilinin kusuru bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulü ile asıl dava yönünden 4.750.YTL asıl alacak, 1.678.33.YTL işlemiş faiz alacağı olmak üzere 6.428.34.YTL'nin davalıdan tahsiline, asıl alacağa dava tarihinden yasal faiz uygulamasına, birleştirilen dosya yönünden davanın kabulü ile 418.54.YTL asıl alacak ve 37.08.YTL faiz alacağı olmak üzere 456.62.YTL'nin davalıdan tahsiline, asıl alacağa dava tarihinden yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Bu durumda kıdem tazminatı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı olmalıdır. Aynı miktar için ikinci yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması, gecikme daha da uzunsa takip eden yıllar için de aynı yönteme başvurulması gerekir. Yıl içinde artan ve eksilen faiz oranları dikkate alınmaz. Yıllar itibarıyla faiz oranları değişebileceğinden kararda faiz oranının gösterilmemesi gerekir. Dava dilekçesinde belli bir faiz oranı ya da başka bir faiz türü gösterilmişse, istekle bağlılık kuralından hareket edilerek bu faiz oranını aşmayacak şekilde faize karar verilmelidir. Kıdem tazminatının taksitler halinde ödenmesini kabul eden işçi, bu konuda iradesinin fesada uğratıldığını ileri sürüp kanıtlamadığı sürece faiz hakkından vazgeçmiş sayılır. Taksitlerin zamanında ödenmesi durumunda ayrıca faize hak kazanılamaz....
Davalı tarafından avans olarak ödenen tutar ile kesin ödeme tutarı arasındaki fark nedeniyle davacıdan faiz kesintisi yapılmasında davacıya atfedilebilecek bir kusur bulunmamaktadır. Bu işlemin gecikmesi davalıdan kaynaklandığından yapılan faiz kesintilerinin haksız olduğunu kabul etmek gerekir." gerekçesiyle, "Davanın kabulü ile; bu bağlamda, 3.427.191,91 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin faiz istemlerinin reddine," şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
İSTİNAF TALEBİNDE İLERİ SÜRÜLEN SEBEPLER: Davacı banka ile müvekkili arasında yapılan sözleşmede akdi faiz oranı olarak %16,68 TL kararlaştırılmış olmasına rağmen hesap kat tarihine kadar sanki müvekkili temerrüde düşmüş gibi akdi faiz oranı uygulanması gerekirken temerrüt faizinin uygulanması gerekirken temerrüt faizinin uygulanmasının usul ve yasalara aykırı olduğunu, tarafların sözleşmede akdi faiz oranını %16,68 TL olarak kabul etmiş olup, akdi faiz oranı BK'ye göre yasal faiz oranının %50'sinin geçemeyeceği açıkça düzenleşmiş olmasına rağmen akdi faiz oranını yasal düzenleme üzerinde hesaplanmış olması nedeniyle kabul edilmesi nedeniyle mümkün olmadığını, taraflar arasındaki ilişkinin ticari bir ilişki olmaması adı bir sözleşme olması nedeniyle yasal faiz oranının %100'den yani % 18'den fazla olamayacağı açıkça düzenlenmiş olduğundan BK'ya açıkça aykırı temerrüt faizi alacağına hükmedilmiş olması nedeniyle de kararın bozulmasına karar verilmesini, ayrıca mahkeme kararında 510...
YARGILAMA SÜRECİ: Davanın konusu: ...Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile iadesine hükmedilen damga vergisinin haksız ve yersiz tahsilatı nedeniyle uğranılan, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun uyarınca yasal faiz oranı dikkate alınarak hesaplanan... TL zararın tazmini istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......