ten 12.02.2019 takip tarihi itibarıyla Taksitli Ticari Nakit Krediler nedeniyle; 294.720,08 TL. asıl alacak, 2.564,06 TL. akdi faiz (Temerrüt takiple oluştuğundan akdi faiz) ve 128,19 TL. de gider vergisi olmak üzere toplam 297.412,34 TL. alacaklı olduğu ve takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 294.720,08 TL. matrah üzerinden % 26,10 temerrüt faizi ile bunun %5'i gider vergisi, Ticari Kredili Mevduat Hesabı Grubu Kredileri nedeniyle; 36.572,58 TL. asıl alacak 269,17 TL. akdi faiz (temerrüt takiple oluştuğundan) ve 13,45 TL. de gider vergisi olmak üzere toplam 36.855,21 TL., alacaklı olduğu ve takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 36.572,58 TL. matrah üzerinden talebiyle bağlı olarak % 30,24 temerrüt faizi ile bunun % 5'i gider vergisi, alacaklı olduğu hesaplanmakta olup, her iki kredi birleştirildiğinde ise 331.292,66 TL. asıl alacak, 2.833,24 TL. işlemiş faiz ve 141,65 TL. de gider vergisi olmak üzere toplam 334.267,55 TL. alacağı bulunduğu, bu tutarı aşan talebinin yerinde...
ten 12.02.2019 takip tarihi itibarıyla Taksitli Ticari Nakit Krediler nedeniyle; 294.720,08 TL. asıl alacak, 2.564,06 TL. akdi faiz (Temerrüt takiple oluştuğundan akdi faiz) ve 128,19 TL. de gider vergisi olmak üzere toplam 297.412,34 TL. alacaklı olduğu ve takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 294.720,08 TL. matrah üzerinden % 26,10 temerrüt faizi ile bunun %5'i gider vergisi, Ticari Kredili Mevduat Hesabı Grubu Kredileri nedeniyle; 36.572,58 TL. asıl alacak 269,17 TL. akdi faiz (temerrüt takiple oluştuğundan) ve 13,45 TL. de gider vergisi olmak üzere toplam 36.855,21 TL., alacaklı olduğu ve takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 36.572,58 TL. matrah üzerinden talebiyle bağlı olarak % 30,24 temerrüt faizi ile bunun % 5'i gider vergisi, alacaklı olduğu hesaplanmakta olup, her iki kredi birleştirildiğinde ise 331.292,66 TL. asıl alacak, 2.833,24 TL. işlemiş faiz ve 141,65 TL. de gider vergisi olmak üzere toplam 334.267,55 TL. alacağı bulunduğu, bu tutarı aşan talebinin yerinde...
Sonuç olarak davanın hükme bağlanan cismani zarar nedeniyle tazminatın fer'i niteliğinde faiz talebine ilişkin olması ve belirsiz alacağa ilişkin HMK. madde 107 düzenlemesi birlikte değerlendirildiğinde davanın belirsiz alacak davası olarak görülemeyeceği kanaatine varıldığından belirsiz alacak davası yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin olmak üzere oy çokluğu ile aşağıdaki şekilde karar verilmiş olup öncelikli bu dava şartına bağlı olarak karar verilmiş olması nedeniyle sair hususların irdelenmesine gerek olmamıştır....
Nitekim aynı dönemde ticari işlerdeki temerrüt faiz oranı davacının talep ettiği, temerrüt faizi oranı tutarında olup, "Faiz=Ana paraxGecikilen Gün SayısıxFaiz Oranı/360x100" formülünden hareketle yapılan hesaplamada davacının uygulanan faiz oranı farklılığı nedeniyle faiz gelirinin 6.901.534.25TL olması gerekirken 5.990.531,73TL olduğu, dolayısıyla aradaki farkın 911.002,52TL olduğu, davacının talebinde 365 gün esası üzerinden talepte bulunduğu, talepten fazlaya hüküm verme yasağı nedeniyle 360 gün üzerinden yapılan hesaplamada daha yüksek miktar oluşmasına rağmen davacının talebi ile bağlı kalınarak ana para, gecikilen gün sayısı, faiz oranı belirli olduğundan ıslah suretiyle talep edilen 911.002,53TL'nin tahsiline karar vermilmiştir. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11....
iptaline karar verilmiş olup, davacının 4.111 TL işlemiş faiz alacağı bakımından bir hüküm kurulmamıştır....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı ile dava dışı borçlu şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesinde davalının kefil sıfatı ile imzasının bulunduğu kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesab edilip borçlulara ihtarname keşide edildiği, asıl borcun ödenmesine rağmen faiz ve BSMV'nin ödenmemesi üzerine davacı bankanın dava konusu takibe giriştiği, davacı bankanın asıl kredi borcunun ödenmesi sırasında faiz için ihtirazi kayıt koyması veya hakkını saklı tutmasının halin icabı nedeniyle gerekli olmadığı bu nedenle faiz alacağının bağımsız olarak talep edilebileceği sözleşmede faiz oranının kararlaştırılmaması nedeniyle alacağın likit (hesap edilebilir) nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı banka nezdinde bulunan mevduatlarını gecelik faiz getirici işlemlerde değerlendirdiklerini, bankanın anapara ve faiz ödemesi yaparken, daha önce hesaba işledikleri faiz tutarından 113.391.387.123.TL. kesinti yaptığını, bu işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, bankanın 2001 yılı başındaki ekonomik krizden etkilendiğini, müzayaka halinde bulunduğunu, bu durumdan faydalanan davacının yüksek oranda faiz talep ettiğini, hesaba uygulanan faiz oranının gabin nedeniyle geçersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiş, karşı davası ile davalı-karşı davacıya 113.391.387.123.TL: ile borçlu olmadıklarının tesbitini talep ve dava etmiştir....
Hükmün, davacı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı kurumca başlatılan takipte asıl alacağa faiz istemi nedeniyle ve kurumca yapılan geçici iş göremezlik ödemeleri bakımından faiz başlangıcı hususunda ayrıntıları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.04.2008 günlü ve 2008/10–334 E–327 K. Sayılı ilamında belirtildiği gibi tediye tarihinin esas alınması gerekirken Mahkemece faiz talebinin reddine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Ancak eldeki davada, biriken yaşlılık aylıklarının geç ödenmesi nedeniyle tahsil kararı verilmesi istenen işleyen yasal faiz; asıl alacak niteliğindedir. Öte yandan, Türk Borçlar Kanunu'nun 121/son maddesinin, “Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez.” şeklindeki emredici hükmü ile Türk Ticaret Kanunu'nun 8/2. maddesinin, “Üç aydan aşağı olmamak üzere, faizin anaparaya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla her iki taraf bakımından da ticari iş niteliğinde olan ödünç sözleşmelerinde geçerlidir.” hükmü karşısında; maddede anılan istisnalar dışında, faize faiz yürütülemeyeceği kuşkusuzdur. Somut olayda, faiz alacağının, yaşlılık aylıklarının geç ödenmesinden kaynaklandığı ve istisnalara girmediği gözetilerek (asıl alacağa ilişkin istem kabul edilmesine karşın) faize faiz işletilmesi isteminin reddedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
iki ayrı icra dosyası nedeniyle itirazın iptâli davası açmış olup; ......