Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının kişisel mal olarak iadesi istenilmesine rağmen tasfiye alacağı kapsamında değer artış payı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; 1- 11 adet 22 ayar 20 gram bilezik, 1 adet 22 ayar kolye zinciri, kolye ucu olarak 1 adet ata lira ile 24 adet çeyrek altının davacı tarafa aynen iadesine; aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının toplam bedeli olan 124.020,00 TL'nin dava tarihi olan 13/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının ödeme tarihindeki bedellerine hükmedilmemesinin hatalı olduğu gibi yargılama gideri ve vekalet ücretinin de olması gerekenden az olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; Tarafların 12/04/2007 tarihinde boşanmalarına rağmen davalının yedinde bulunan çeyiz eşyalarını ve ziynet eşyalarını iade etmediğini iddia etmiş, davalı ise davacının 26/03/2006 tanzim tarihli feragatname başlıklı belge nedeniyle her hangi bir alacak talep edemeyeceğini savunmuştur. Davacı, mahkeme tarafından hatırlatılan yemin teklif hakkını kullanmayacağını beyan etmiş, dava konusu olan çeyiz eşyalarının ve ziynet eşyalarının davalıda bulunduğunu iddia etmiş ise de bu iddiasını kanıtlayamamıştır....
Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi,olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... Arıcan yönünden davanın husumet nedeni ile reddine,davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir Ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasında davacının seçimlik hakkı bulunmaktadır. Davacı ziynetlerin aynen teslimini isteyebileceği gibi sadece bedelinin tahsilini ya da her ikisini birlikte terditli olarak da isteyebilir. Mahkemece davacının talebi gözetilmelidir. Yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı HUMK’nun 74.maddesi ve bunun karşılığı olarak düzenlenen 6100 sayılı HMK’nun 26.maddesi hükmüne göre hâkim, talepten başkasına veya fazlasına hüküm veremez. Olayımızda; Davacı tercih hakkını kullanarak ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir....
Somut olayda ise, mahkeme kararının gerekçesinde ziynet eşyalarının iadesi yönünden hükmedilen sonuca nasıl varıldığı konusunda herhangi bir açıklama yapılmamış, ispat yükünün hangi tarafa düştüğü ve iddiasını ispatlayıp ispatlayamadığı tartışılmamıştır. Bu bakımdan; yasanın aradığı anlamda ziynet eşyalarının iadesi yönünden gerekçeli bir hüküm mevcut olmaması ve ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar bulunmaması nedeniyle, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2-) Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
Dava, ziynet eşyalarının, aynen iadesi mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir....
Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen, olmadığı taktirde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki ziynet eşyalarına ilişkin davanın kabulüne ve istenen ziynet eşyalarının davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaz ise dava değeri olan 2.000. TL'nin tahsiline çeyiz eşyalarına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesine ekli olarak sunduğu listedeki ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının aynen iadesini, olmadığı taktirde bedellerinin davalılardan tahsilini istemiş, harca esas değer 2.000.TL olarak gösterilmiş yargılama sırasında ise yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde ziynet eşyalarının toplam değerlerinin 18.589.TL olduğu belirlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ve ailesinin müvekkilini evden kovduğunu, davalının müvekkiline şiddet uyguladığını, hiçbir eşyasını almasına fırsat verilmeden üzerindeki kıyafetleri ile sokağa atıldığını, sonrasında tarafların boşandıklarını, dava dilekçesinin 5.maddesinde yazılı müvekkiline ait ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının davalı yedinde kaldığını belirterek müvekkiline ait ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde şimdilik 44.955.90.TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir...
Asliye Hukuk Mahkemesince ise, evlilik birliği içerisinde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde ise değerinin tahsilinin istendiği, tarafların boşanmalarına ilişkin kararın dava tarihi itibari ile henüz kesinleşmediği gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, tarafların dava tarihi olan 19/01/2014 tarihinden sonra 25/12/2014 kesinleşme tarihli mahkeme kararı ile boşandıkları, davacı tarafından, kendisine düğün sırasında takılan ziynet eşyaları ve küçük çocukların doğumundan sonra takılan altınların iadesinin, olmadığı takdirde ise değerinin tahsilinin istendiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında TMK uyarınca kurulmuş bir evlilik birliği bulunduğu, iadesi istenen ziynet eşyalarının, nişan, nikâh ve çocuk için takıldığı anlaşılmakla, TMK'nın aile ve mal rejimine ilişkin hükümlerinin tatbiki gerektiğinden, davada görevli mahkeme aile mahkemesidir. Bu durumda, uyuşmazlığın aile mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....