K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazın evlilik birliği içinde davacının gelirleri ile alındığını, davalı adına kaydedildiğini açıklayarak taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tarafların boşanma davasının reddedildiği, red kararının 08.03.2013 tarihinde kesinleştiği, dava tarihi itibari ile evliliğin devam ettiği gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de, bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; kural olarak, boşanma kararı kesinleşmedikçe mal rejiminin tasfiyesi gerçekleştirilemez. Ancak boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tasfiye gündeme gelir....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar vermek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davada zina sebebine dayalı boşanma istemi ile terk hukuki sebebine dayalı boşanma isteminin reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma isteminin kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir....
DAVA TÜRÜ :Boşanma -Evliliğin Mutlak Butlanla İptali Aksi Halde Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25.10.2016 günü temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı-davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan tedbir nafakası ve reddedilen tazminat istemi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle mahkemece davalı-davacı kadına kusur olarak yüklenen “saçının olmadığını gizlediği” vakıasının, evlilik öncesine ait olup ancak evliliğin iptali davasına konu olabileceğinden boşanma davasında kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, ayrıca mahkemece davacı-davalı erkeğe yüklenen “maddi talepler için kadının notere götürülmesi” vakıasına ise davalı-davacı kadın tarafından gerek nafaka davasında gerekse boşanma davasında süresinde sunulan...
Aile Mahkemesi 2014/523 Esas sayılı dosyasında akıl hastalığı nedeniyle evliliğin nispi butlan ile iptali davası açtığını, davalı erkeğin aile konutu olan daire 61'deki taşınmazı davacı kadının rızasını almadan yeğeni olan diğer davalı ...'a mal kaçırmak için muvazaalı olarak sattığını, davacı kadın işte iken bir kısım eşyaları da boşalttığını, davalı ...'...
"İçtihat Metni" KARAR Dava, taraflar arasındaki boşanma davası derdest iken açılan eşya bedelinin ödetilmesi isteğine ilişkin olup, evliliğin tasfiyesine yönelik bulunduğundan, kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 2.4.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" KARAR Dava, taraflar arasındaki boşanma davası derdest iken açılan çeyiz senedindeki eşya bedelinin ödetilmesi isteğine ilişkin olup, evliliğin tasfiyesine yönelik bulunduğundan , kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 21.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Vesayet dosyasında alınan raporda "hastalığın remisyonda" olduğu ve dosya kapsamındaki tüm raporlardan remisyon halinde kişinin mümeyyiz olduğunun, tam biır akli sağlık içinde olduğunun sabit olmasına göre Türk Medeni Kanununun 147/2. maddesi hükmü gereğince evliliğin butlanını yalnızca akıl hastalığı iyileşmiş olan davalı eş talep edebilir, davacı-davalı erkeğin bunu talep etme hakkı yoktur. Davalı-davacı kadının da böyle bir talebi yoktur. Bu durumda davacı-davalı erkeğin evliliğin mutlak butlanı talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Açıklanan bu durum karşısında; davalı-davacı kadın, 22.06.2012 tarihli birleşen boşanma davası ile evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma talep etmiştir. Mahkemece davalı-davacı kadının boşanma davası ile ilgili olumlu veya olumsuz hüküm tesis edilememesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Yukarıda belirttiğim dairemin içtihadında Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan evliliğin iptali davalarının, takip edilmemesi sebebiyle işlemden kaldırılamayacağı kabul edilmiştir. Taraflarca takip edilmeyen ve işlemden kaldırılamayacak olan evliliğin iptali davalarının Cumhuriyet Savcısı tarafından yetkili mahkemeye re'sen gönderilmesinin mümkün olduğu görüşündeyim. Bu nedenle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Taraflar arasında davacının evliliğin nispi butlan ile olmadığı takdirde TMK'nun 166/1 maddesi gereğince boşanmaya ilişkin, davalı da evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile TMK'nun 166/1 maddesine dayalı dava açtıkları, karşılıklı boşanma davalarının mahkeme tarafından tefrik edilerek, ayrı dosyada karar verildiği, evliliğin nispi butlanına ilişkin davacı T1 talebi yönünden elde ki dosyada deliller toplanarak, hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Re'sen kamu düzenini gerektirin haller ile davacının istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İlk derece mahkemesince uygulanan usul hükümlerinde ve kanun maddesinde hata edilmediği, gerekçeli karar yazımının doğru olduğu ve bir hata yapılmadığı anlaşılmaktadır. Tarafların dava ehliyeti mevcut olup, taraf teşkili sağlanmış ve delilleri de toplanmıştır. Davacı dilekçesi ile TMK'nun 149 ve 150. Maddelerine göre evliliğin iptalini istemiştir....