WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın annesinin ...olmadığının tespiti ile davalının annesi ... Kaya üzerindeki kaydının iptaline karar verilmiştir.Karar davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada ... 3. Asliye Hukuk ve ... 3. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta anne ve baba adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi ve soybağının tespiti istemine ilişkin olduğu ve öncelikle gerçek anne ve babanın, dolayısıyla soybağının tespiti gerektiğinden Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın gerçek durumu göstermeyen hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup soybağının tespiti davası niteliğinde olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacılar, nüfus kaydında çocukları olarak görünen küçük ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki evliliğin iptali istemine ilişkin davada ... 3. Asliye Hukuk ile 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, evliliğin yok hükmünde olması nedeniyle iptali istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 25/II. maddesinde “iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; dosya içerisinde, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleştiğine ilişkin kayıt veya belgeye rastlanmadığı gibi bu kararın süresinde temyiz edildiği anlaşılmakla yargı yeri belirleme olanağı bulunmayan dosyanın, davanın niteliği gözetilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Yüksek Yargıtay 2....

        Bu nedenle mahkemece, öncelikle kaydının düzeltilmesi istenen kişinin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacıya önel verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu nüfus kaydı bulunmayan murisin isminin düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı velinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.09.2009 tarihinde oybIrliği ile karar verildi....

          i 14/01/1941 doğumlu olarak nüfusa tekrar tescil ettirdiğini, bu şekilde müvekkilinin baba adları ve soyadı farklı olarak iki kez nüfusa kaydedildiğini bildirerek ... ve ...'ın aynı kişi olduklarının tespitini, ...'in bütün resmi işlemlerinde ... kimliğini kullandığından ... kaydının baki kalarak ... kaydının iptaline ve davacının gerçek babası ile soybağının tespiti ile baba adının gerçek babası olan ... olarak nüfus kayıtlarında düzeltilmesini ve davacının doğduğu tarihte ... soyadı ile nüfusa kayıtlı olduğundan annesi ... ile soybağının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin yine iddia edilen baba ile evli olduğu anlaşılmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, nüfus kayıtlarında düzeltim yapılması davasından ibarettir....

            ın nüfus kütüğünde 1990 olan doğum yılının 1987 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1- Dava, evliliğin devamı sırasında eşlerden birisi tarafından, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilen küçüğe velayeten açılmış, mahkemece, diğer eşin katılması veya icazeti aranmadan davaya bakılıp kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 336. maddesinde, (eşlerden herhangi birisine öncelik veya üstünlük tanınmadan) evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın, velayeti birlikte kullanacağı öngörülmüş ve 342. maddesinde de anne ve babanın çocuğu velayetleri çerçevesinde temsil edecekleri ilkesi yine ayırım yapılmadan getirilmiştir....

              Hukuk Dairesi'nin 2017/6854 Esas, 2018/2229 Karar sayılı ilamı) Baba ve anne olduğu iddia edilen kişiler sağ iseler duruşmaya çağrılıp dinlendikten sonra oluşacak kanaate göre bir karar vermek, ölü iseler mirasçılarının davaya dahil edilerek, bildirmeleri halinde delillerinin toplanması, ondan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. (Ergun Özsunay, Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s.243). “Kayıt Düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “Düzeltilmesi” veya “Değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz....

              Dava, 56 nolu orman kadastro komisyonunca 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca yapılan orman rejimi dışına çıkarılma çalışmasının yok hükmünde olduğunun tespiti ve beyanlar hanesindeki vakıf şerhinin silinmesi istemine yöneliktir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1942 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 23.09.1981, 26.11.1985 ve 19.04.1989 tarihlerinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma işlemleri bulunmaktadır....

                Fadime Pak'ın kayıtlığı olduğu babası Kazım ve annesi Fatma 'nın kayıtları bulunmayıp, babası ve annesinin ilçemiz nüfus aile kütüklerinde kayıtlarının olup olmadığı veya ilçemiz nüfus aile kütüklerinde kayıtları var ise hangi hanede hangi soyadı ile kayıtlı olduklarının müdürlüğümüzce tespiti mümkün değildir....

                Dosya arasına alınan Manisa 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/212-586 sayılı mirasçılık belgesi verilmesi istemli davasından, “... kızı ...”nin nüfus yazımından önce ölü olduğu, nüfus kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, kaydı düzeltilmesi istenen “... kızı ...”nin doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi için davacıya süre verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, nüfus kaydı bulunmayan tapu kayıt malikine baba adı eklenmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan davalarda yasal hasım, kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlükleridir. Bu nedenle dava doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.3.1999 tarihli ve 1999/14-165-149 sayılı kararı da bu yöndedir. Somut olayda, Hazine de hasım gösterilerek dava açılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu