ın kendisinden küçük olduğunu ve kendisinin evlenmesinden bir yıl sonra evlendiğini, baba hanesindeki ..., ... ve ...'ın ise ...'un, ... olabileceğini beyan ettiğini ileri sürerek, 01/02/1973 tarihinde ... ile evlenerek ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, C.10, H.115, .12'ye giden ...'ın adının ... olarak düzeltilmesi ve ... ile 01/02/1973 tarihinde evlenen kişinin 03/02/1954 doğumlu ... olarak tespitiyle evlilik kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesi istenmiş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilerek, ... (...)'un bekarlık hanesine kapalı kayıt olarak eklenmesine ve ... (...) ve ... (...)'ın evlilik tarihlerinin bekarlık hanelerine tescil edilmesine dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-...'ın adının ... olarak düzeltilmesi ve ... ile 01/02/1973 tarihinde evlenen kişinin 03/02/1954 doğumlu ......
nın olduğu, bu nedenle nüfus kaydında babası ve annesi olarak görünen ... ve ...'nın kayıtlarının iptal edilerek gerçekte babası ve annesi olan ... ve ...'nın hanesine kayıt edilmesini talep etmiştir. Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin yine iddia edilen baba ile evli olduğu anlaşılmaktadır O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, nüfus kayıtlarında düzeltim yapılması davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/05/2017gününde oy birliğiyle karar verildi....
nın olduğu, bu nedenle nüfus kaydında babası ve annesi olarak görünen .... ve ....'nin kayıtlarının iptal edilerek gerçekte babası ve annesi olan ... ve ... hanesine kayıt edilmesini talep etmiştir. Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin yine iddia edilen baba ile evli olduğu anlaşılmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, nüfus kayıtlarında düzeltim yapılması davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/03/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....
in, gerçekte kendilerinin çocuğu olduğunu, ancak davalı anne ve davalı babanın çocuğu imiş gibi yanlışlık ile nüfusa tescil edildiğini ileri sürerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesini ve küçüğün gerçek anne babası olan davalıların nüfus kayıtlarına tescil edilmesini talep etmiştir. Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin yine iddia edilen baba ile evli olduğu anlaşılmaktadır. O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, nüfus kayıtlarında düzeltim yapılması davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Ankara Batı 5.Aile Mahkemesince ise; genetik anne ve babanın davacının doğum tarihinden sonra evlendikleri, davacının talebinin gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davası niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, ...'nin ... ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve ...'...
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde; ...'un nüfus kayıtlarında ölüm araştırması kaydının kaldırılarak ölü olup olmadığının tespiti istenmiş; Mahkemece davanın çekişmesiz yargı işi olduğundan bahisle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. (Ergun Özsunay, Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s.243)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1- a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “Anne ile evlenme”, “Tanıma” ve “Hâkimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir. TMK'nın 285. maddesinde yer alan “Babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. (T.C....
Nüfus kayıt düzeltmesi davalarına gelince; Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. (Ergun Özsunay, Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s.243). “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....