Şekli nitelikteki emredici ... kurallarına aykırılık halinde kurucu unsurlarını, örneğin irade beyanının, icap kabulün bulunmaması halinde hukuki işlem şeklen dahi meydana gelmemektedir; İsviçre, Alman ve Türk Hukukunda hukuki işlemin şekli unsurlarını tespit eden emredici ... kurallarına aykırılık sebebiyle hukuki işlemin mevcudiyet kazanmaması halinde hukuki işlemin yokluğundan söz edilir. (Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü Prof.Dr. Erdoğan Moroğlu 1993) Butlan sebeplerine gelince, genel olarak butlan halleri, Borçlar Kanununun ... ve ....maddelerinde belirtilmiştir. Bu hükümlere göre; konuları bakımından imkansız veya emredici ... kurallarına yahut ahlak ve adaba aykırı olan hukuki işlemler butlan nedeniyle geçersizdir. Kanunen uyulması zorunlu olan ve aksi kararlaştırılamayan ... kuralları, emredici özellikleri itibariyle mutlak ve nisbi emredici hükümler diye iki gurupta toplanırlar....
Genel kurulda alınan karaların iptali yanında, bu kararların butlanından da söz etmek mümkündür. Genel kurulda alınan kararlardan bazıları nisbi butlan, bazıları ise mutlak butlan olarak değerlendirilmektedir. Nisbi butlanla alınan kararlar, iptal edilinceye kadar hüküm ifade ettiği halde, mutlak butlan durumunda olan kararlar hiç alınmamış hükmündedir. Bu nedenle yok sayılan kararlar için iptal davası yerine yokluğun tespiti davası açılması daha uygun düşmektedir. Yasanın emredici hükümlerine, kamu düzenine, ahlaka ve adaba aykırı kararlar ile konusu olanaksız olan genel kurul kararları, geçersiz kararlardır. Bu kararlar için bir aylık hak düşürücü süre içinde davanın açılma zorunluluğu yoktur. Bu kararların diğer bir özelliği de iptal davası açabilmek için kooperatif ortağı olma koşulunun aranmamasıdır. Ayrıca bu tip kararların iptali için dava açmanın ön koşulu olan genel kurul tutanağına muhalefet şerhi yazdırma koşulu aranmamaktadır..." belirtmiştir....
ün apartmanın olağan yönetim işlerinin ifası için yönetici olarak atanmasına, tarihi bilinmeyen hukuka, Yargıtay İçtihatlarına ve Kat Mülkiyeti Kanununa açıkça aykırı düzenlenen Genel Kurul kararının mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine, mevcut yönetimin ibrası açısından dosyaya celbedilecek işletme defteri ve hesap makbuzlarının ve diğer yönetim evraklarının incelenmesi ile yapılmış harcamaların tespitine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece 2013/977 E. - 2015/865 K. sayılı 22/10/2015 tarihli kararı ile "...Davacılardan ... ve ... tarafından açılan davanın, aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine, diğer davacılar tarafından açılan davanın kabulü ile; a) 12/11/2013 tarihli kat malikleri kurulu kararının mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine, b)12/11/2012-12/11/2013 döneminde yönetim tarafından 121.743,30.-TL harcama yapıldığının tespitine, c) 634 sayılı KMK'nun 34/3. maddesi uyarınca dava konusu ....Kimlik numaralı ...'...
a katılana ait eşyalı evde bakıcılık yapan sanığın, katılana ait evdeki eşyaları izinsiz olarak alıp Kemalpaşa ilçesine götürdüğü ve katılanın babası ile resmi nikah kıymak suretiyle evlendiği, bu evlilikten bir buçuk ay sonra katılanın babasının vefatı üzerine durumun ortaya çıktığı ve evlilik işleminin mutlak butlan sebebiyle iptal edildiği, sanığın katılana ait evdeki tüm eşyaları görütürüp geri iade etmediğinin iddia edildiği olayda; mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın atılı suçu işlemediğine, eşyaları iadeye hazır olduğuna, ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 07/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden; özellikle iptale konu 06/08/2011 tarihli kat malikleri kurul toplantısına , davacının katıldığı ve toplantıda alınan kararların ilk tutulan tutanak ile sonradan yazılan bilgisayar çıktısı arasında fark olması sebebiyle yok hükmünde olduğunun tespitini istediği anlaşılmaktadır. Öncelikle davacının alınan kararların neler olduğu ve ne şekilde değiştirildiği hususunda açıklayıcı bir beyanı olmadığından öncelikle alınan kararlardan her birinin ayrı ayrı mutlak butlan yahut yoklukla malul olup olmadıkları değerlendirilmesi, böyle bir kararın bulunmaması halinde ise davanın süresinde açılıp açılmadığı hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu şekilde alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Somut olayda, açılan davada talebin davalı şirketin 25/05/2016 tarihli genel kurul kararının 6 ve 9. maddesinin mutlak butlan ile yok hükmünde olduğunun tespitine yönelik olduğu, dolayısıyla talep edilen tedbirin davanın konusu hakkında olmadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davaların birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı (koca) tarafından evlenme tarihinde davalı-davacı (kadın)'ın akıl hastası olması sebebiyle Türk Medeni Kanununun 145/3. maddesine dayanarak evliliğin iptali davası, davalı - davacı (kadın) tarafından da davacı-davalı (koca)'ya karşı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan evliliğin temelinden sarsılması sebebiyle müstakil boşanma davası açılmış, her iki dava birleştirilerek görülmüştür. Yerel mahkemece; evliliğin iptaline, birleşen boşanma davasının reddine karar verilmiş, davalı-davacı kadının temyizi üzerine hüküm Dairemizce 17.12.2009 tarihinde eksik incelemeye dayalı olarak bozulmuş, bozma sebebine göre diğer yönler incelenmemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/65 Esas KARAR NO:2023/837 DAVA: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ: 25/01/2023 KARAR TARİHİ: 25/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ----- tarihli -------- gündem 3....
Kayden geçerli bir evliliğin söz konusu olduğu eldeki davada, evliliğin geçerli olmadığına ilişkin olarak Kurum’un karar verme yetkisinin bulunmadığı ancak mahkeme kararı ile bu hususun belirlenebileceği ayrıca sona ermiş bir evliliğin mutlak butlanını C.Savcısı tarafından re’sen istenemez ise de, ilgililer tarafından davanın açılabiliceği gözetilmelidir. Şu halde yapılması gereken iş ; yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, öncelikle, davalı Kurum’a mehil verilerek evliliğin butlanla sakat olduğuna ilişkin Aile Mahkemesi’ne dava açması sağlanmalı ve bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 19/02/2015 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı; eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılma (TMK m. 149/2) ve davacı eş veya alt soyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalığın kendisinden gizlenmesi (TMK m. 150/2) gereğince nispi butlan sebebiyle evliliğin iptali isteminde bulunmuştur. Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 149/2. maddesinin şartlarının oluştuğu gerekçesi ile dava kabul edilmiştir....