"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayalı boşanma davasının "Tanıkların beyanlarının dava açılmadan iki yıl öncesine dayalı olduğu, davacı ile davalının bu iki yıllık süreç içerisinde beraber yaşadıkları bu kapsamda iki yıl önce yaşanan olayların zımmen affedilmiş sayılması gerekitği, bu nedenle davanın ispatlanamadığı" gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2019 NUMARASI : 2017/136 ESAS - 2019/447 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : VEKİLİ : Av. CEYHUN YILDIRIM DAVACI : ZÜLFİYE ERSİN - - VEKİLLERİ : Av. ATAKAN GÜNGÖR [16015- 10468- 76766] UETS Av. ARZU HAZER GÜNGÖR 858 Sok....
GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca: boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışı ile sebebiyet vermesi gerekir....
CEVAP Davalı-davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle;kadının iddialarının doğru olmadığını, erkeğe iftira attığını, aşırı kıskanç olduğunu, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne,evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL manevî tazminata, mal rejimi tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Gerçekleşen bu durum karşısında taraflar arasındaki evlilik birliğinin davacı erkeğin tam kusurlu davranışları neticesinde temelinden sarsıldığı, tam kusurlu eşin boşanma davası açamayacağı, koşulları oluşmadığından erkeğin davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmıştır....
Kararda “Evlilik birliğinin devamında taraflar açısından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu anlaşılmış, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar vermek gerekmiş" denilerek soyut ve yetersiz gerekçe ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararda denetime olanak verecek şekilde deliller tartışılarak ret ve üstün tutma sebepleri gösterilmemiş, vakıalarla ilgili herhangi bir tespitte bulunulmadığı gibi hükmün hangi delillere dayanılarak verildiği, hangi olayların sabit olduğu vc tarafların kusur durumu da kararda belirtilmemiştir. Açıklanan nedenlerle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....
Davalının kusur belirlemesi ve boşanma yönünden; TMK'nun 166.maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir," aynı yasanın 6. maddesinde de "kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu durumun eşlerden biri için ortak hayatı çekilmez hale getirmiş olması gerekmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın anlaşmalı boşanma davası olarak açıldığı, anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmemesi üzerine mahkemece davacı tarafa 17/05/2022 tarihli duruşmada çekişmeli boşanma davasına ilişkin dava dilekçesini sunması için iki haftalık kesin süre verildiği, davacının, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma dava dilekçesini mahkemece verilen kesin süre içerisinde 27/05/2022 tarihinde verdiği, dolayısıyla davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın hatalı olduğu anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, usulüne uygun şekilde dilekçelerin teatisi aşaması, ön inceleme ve tahkikat aşaması ile sözlü yargılama aşamaları tamamlanarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın anlaşmalı boşanma davası olarak açıldığı, anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmemesi üzerine mahkemece davacı tarafa 17/05/2022 tarihli duruşmada çekişmeli boşanma davasına ilişkin dava dilekçesini sunması için iki haftalık kesin süre verildiği, davacının, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma dava dilekçesini mahkemece verilen kesin süre içerisinde 27/05/2022 tarihinde verdiği, dolayısıyla davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın hatalı olduğu anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, usulüne uygun şekilde dilekçelerin teatisi aşaması, ön inceleme ve tahkikat aşaması ile sözlü yargılama aşamaları tamamlanarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2021 NUMARASI : 2021/146 ESAS 2021/447 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı eşin 20/06/2000 tarihinde evlendiklerini, tarafların bu birlikteliklerinden müşterek üç çocuklarının bulunduğunu, taraflar arasında evlendiklerinden sonraki süreçte şiddetli geçimsizlik yaşandığını, davalının da evlilik birliğinin kendisine yüklediği edimleri yerine getirmemesi sonucu evlilik birliğinin çekilmez bir hal aldığınI belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....