ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2021 NUMARASI : 2019/648 ESAS - 2021/438 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı T3 1958 yılında evlendiğini, tarafların bu evlilikten Seyfullah, Hayrullah, Beytullah, Sadullah ve Fatma adında müşterek çocukları olduğunu ve hepsinin reşit olduğunu, müvekkilinin evlilik birliğinin devamı için elinden gelen tüm çabayı sarfettiğini, davalının evlilik birliğinin devamı için emek ve çaba sarfetmediğini, müvekkilinin evlendikten sonra ailesinin geçimini sağlamak amacıyla İstanbul Ok Meydanı hastanesinde terzi olarak çalışmaya başladığını, çalışmaya başladıktan sonra ara ara Görele'ye gelerek müşterek...
Boşanma davalarında yetkili mahkeme TMK'nın 168.maddesine göre eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Buna göre, mahkememizin davacının yerleşim yeri mahkemesi olmakla yetkili bulunduğu anlaşılmış ve davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılmıştır. TMK' nın 166/1 hükmü gereğince evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. TMK'nın 166. Maddesine dayanan boşanma davasının kabulü için evliliğin tarafların ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması, davalı eşin az da olsa kusurlu olması gerekmektedir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni nispi bir boşanma nedeni olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını her somut olaya göre hakim takdir eder....
Mahkemece; "Yapılan yargılama sonunda dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 21/12/2017 tarihinde evlendikleri bu evlilikten iki müşterek çocuklarının bulunmadığı, davanın TMK 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davacı taraf dava dilekçesinde, davalının eve geç geldiği, bazen hiç gelmediği, müşterek haneden kendisini kovduğu vakalarına dayanmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve bu duruma az da olsa davalının kusurlu davranışlarının sebep olduğunun ispatlanması gerekir. Dosya kapsamında dinlenen tanıkların görgüye dayalı herhangi bir bilgisi olmadığı, davacının beyanlarını aktardıkları anlaşılmıştır. TMK'nun 6....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi tarafıma 04.06.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup süresi içerisinde cevaplarını sunduğunu, dava dilekçesinde bahsettiği hususların gerçek durumla herhangi bir ilgisi bulunmadığını, davaya konu evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren kendisi olmadığını, bu nedenle dava haksız ve mesnetsiz olup davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; " Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Her ne kadar davacı vekili dilekçesinde davalının ekonomik olarak evin geçimine katkı sağlamadığını, davacının çocukları tek başına okuttuğunu, davalının evin geçimini sıkıntıya düşürecek nitelikle kardeşlerine yardım ettiğini ve at yarışı oynadığını iddia etmiş ise de, davalının ara sıra at yarışı oynadığı hususu dışında kalan hususlar ispatlanamamıştır....
Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan işbu davanın ve sebeplerinin haksız olduğunu, bu nedenle maddi ve manevi tazminat taleplerinde de haksız olduğunu, öncelikle davacı ile ayrı yaşamaya başlamadan önce ikametgahlarının Küçükçekmece/İstanbul olması nedeniyle yetki itirazında bulunduğunu, yetkili mahkemenin Küçükçekmece Aile Mahkemeleri olduğunu, boşanma davasında tam, tek ve asli kusurlu tarafın davacı olduğunu, evlilik birliğinin üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirmediğini, davacı ile 1994 yılında evlendiklerini ve bu evliliklerinden müşterek reşit olan 3 çocuklarının bulunduğunu, davacı ile yaklaşık 10 yıldır ayrı yaşadıklarını, çocuklarının tüm yükümlülükleri, giderleri ve düğünlerini kendisinin yaptığını, davacının hiçbir katkısının olmadığını, davacının müşterek evi terk ederek tarafını mağdur ettiğini, davacı ile aralarındaki evlilik birliğinin davacının kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığını, evlilik birliğinin...
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı karşı davalı tarafın 25/01/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 700,00 'er TL iştirak nafakası ile 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Mahkemece; "Dosyadaki tüm evraklar birlikte değerlendirildiğinde, dava TMK 166/1 gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, nafaka, maddi ve manevi tazminat istemli davadır. TMK. 174.maddesi “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz yada daha az kusurlu taraf kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir miktarda para ödenmesini isteyebilir” Maddi tazminata hükmedebilmek için boşanma kararı verilmesi, talep olması, boşanmaya neden olan olaylarda kusursuz veya daha az kusurlu olması ve boşanan eşin mevcut ve beklenen menfaatlerinin ihlal edilmiş olması, kendisinden tazminat talep edilen eşinde boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu bulunması gerekir....
Mahkemece "...davalının herhangi bir kusurunu ispatlayamadığından; davacının davalıya karşı evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerden biri olan "sadakat yükümlülüğünü" ihlal ettiği kanaatine varılarak boşanmaya neden olan olaylarda davacının kusurlu olduğu, tarafların tekrar bir araya gelmelerinin mümkün görülmediği, eşlerin yeniden evlilik birliğini kuramayacağı ve tespit edilen olaylar hep birlikte değerlendirildiğinde 4721 sayılı Medeni Kanunu'nun 166/1. ve 2. maddeleri gereğince evlilik birliğinin yeniden kurulamayacak derecede temelinden sarsıldığı ve evlilik birliğinin devamında taraflar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı..." şeklindeki gerekçe ile dava kabul edilmiştir. TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışıyla sebebiyet vermesi gerekir....
Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için; biri objektif, diğeri sübjektif olmak üzere başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Objektif şart; evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, sübjektif şart ise; ortak hayatın çekilmez hale gelmiş bulunmasıdır. Söz konusu hüküm uyarınca, evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kusurlu olsa dahi boşanma davası açabilir. Yani dava açabilme hakkı, eşlerden birinin kusursuz olması şartına bağlanmış değildir. Başka bir deyişle, boşanma davası açabilmek için, geçimsizlikten dolayı evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olmasının mutlaka eşlerden birinin kusurundan ileri gelmiş olması gerekmediği gibi, davacı eşin de bunda kusurunun bulunmaması şart değildir....