-TL maddi ve 200.000,00.-TL manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir....
Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nda evlilik birliğinin sarsılması başlığı altında; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK m. 166/1-2)” şeklinde genel boşanma sebebi yer almaktadır. Türk Medeni Kanunu'nda fiilî ayrılık adı altında özel/ayrı bir boşanma sebebi ise düzenlenmemiştir. Ancak olayın özelliğine göre, çok uzun süreli fiilî ayrılıkların, genel boşanma sebebi olan evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukukî sebebiyle açılmış davalarda değerlendirilmesi gerekir. Buna engel olacak yasal bir düzenleme yoktur....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'ileri; karşı dava ise; TMK 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'ileri ve ziynet eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir". Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
Davacı tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunu ispatlayamadığı anlaşılmakla TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak açılan boşanma davasının reddi kararının yerinde olduğu, davacının istinaf talebinin reddi gerektiği, Anlaşılmakla; karar usul ve yasaya uygun bulunulmakla davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline kusur olarak yüklediği vakıaları ispat edemediğini, davacı tanığının beyanlarının görgüye değil duyuma dayalı olduğunu, davacının kovulmadan evi terk ettiğinin anlaşıldığını, davacının davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, kusuru bulunmayan müvekkili aleyhine tazminat ve nafakaya hükmedilmesi ve hükmedilen tazminatın bu denli yüksek olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın haksız ve hukuka dayanaktan yoksun olduğunu belirterek kararın boşanma tazminat ve nafaka taleplerinin kabulü yönünden kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Davalı taraf; kararın tamamına yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Hükme esas alınan tanık beyanları ile davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, davacı kadını eve kilitleyerek dışarı çıkmasına engel olduğu, davacı kadının karakola kaçarak sığındığı ve akabinde tanıkları arayarak yardım istediği, tanıkların yardımı ile İzmir ilinden ayrılarak Rize'de bulunan annesinin evine dönebildiği, davalı erkeğin evlilik birliğinin sona ermesinde meydana gelen olaylarda tam kusurlu olduğu, davacı kadına ise atfedilebilecek bir kusurun iddia ve ispat edilmediği anlaşılmaktadır. Tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı devamında taraflar ve toplum bakımından yarar kalmadığı anlaşılmakla; davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Maddi tazminat açısından:Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....
Eldeki davada çözümlenmesi gereken husus tarafların ayrılmalarına hangi olayların sebep olduğu ve tarafların hangi kusurlu davranışlarının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiğidir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın 14.09.2015 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi talepli dava açmış, 10.11.2015 tarihli dilekçeyle davadan feragat etmiş, mahkemece feragat nedeniyle boşanma ve mal paylaşımı davalarının reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafça mal rejiminin tasfiyesi davasının feragat sebebiyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından feragat edildiğinden, evlilik birliğinin devam ettiğinin, diğer bir deyimle eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225)....
BİRLEŞEN DOSYA YÖNÜNDEN: Davanın konusu şiddetli geçimsizliğe dayalı evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı TMK 166/1.maddede düzenlenen çekişmeli boşanma davasıdır. 4721 sayılı TMK 166/1. maddeye göre : "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." Bahsedilen sebeple boşanma, genel bir boşanma nedenidir. Evlilik birliğinin eşlere yüklediği yükümlülüklerin ihmali ya da ihlalinden kaynaklanır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması eşlerin ortak hayat sürme ihtimallerinin ortadan kalkması halidir. Şiddetli geçimsizliğin yanında birliğin artık çekilmez bir hal alması gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 166 madde 1.fıkra hükmünün uygulanabilmesi için 2 koşul gerekmektedir. Birincisi evlilik birliğinin temelinden sarsılması, ikincisi ortak yaşamın çekilmez hale gelmesidir....