Hukuk Dairesi 14/03/2017 tarih, 2016/8577 Esas ve 2017/2763 Karar sayılı ilamı) şiddet uygulamak evlilik birliğinin yükümlülüklerine aykırı davrandığının tanık beyanlarıyla sabit olduğu, ayrıca davacı ile davalının bir süredir ayrı yaşadıkları bilgi, belge ve tanık beyanlarından davacı kocanın davranışları ile evlilik birliğini temelinden sarstığının sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu, bu halde taraflar arasında birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olmakla bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesi ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamamış olması sebebi ile davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir. (Y.2 H.D. 13/06/2006 T. 2006/8407 E-2006/9374 K.)...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2019/489 ESAS, 2021/402 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetlerinin müvekkiline verilmesine 1.000,00- TL yoksulluk, 750,00- TL iştirak nafakasına, 100.000,00- TL maddi 100.000,00- TL manevi tazminata, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olup davalı davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmadığı görülmüştür....
Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca, her iki tarafın kusurlu tutum ve davranışlarıyla ulaşıldığının kabulü gerekir. Ancak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı-davalı erkek ağır kusurludur....
Davalı vekili istinafa cevap ve istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin evlilik birliği içerisinde kusurlu davranışının olmamasının tarafların boşanmasına engel olmadığını, ilk Derece Mahkemesince kusur ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması kavramları açısından ayrım yapılmaksızın hatalı değerlendirme ile karar verildiğini, kusurun, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ya da korunmaya değer bir evlilik birliğinin olup olmadığı hususunda isabetli bir kriter olmadığını belirterek, istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince müvekkilinin boşanma yönündeki iradesi gözetilmeden hatalı değerlendirme sonucu verilen kararın kaldırılmasına, dosya kapsamındaki deliller doğrultusunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle tarafların boşanmasına, müvekkilinin kusursuz olması nedeniyle davacının diğer taleplerinin ve istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının çocuklarını çocuk yuvasından alarak kendi öz evladı gibi büyüttüğünü, davacının beyanlarının aslı olmadığını, evlilik birliğinin üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirdiğini, eşini sevdiğini boşanmak istemediğini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı-birleşen davacı kadın vekilinin dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelden sarsılmış olması ve evlilik birliğinin çekilmez hâle gelmesi sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi, nafaka, tazminat alacakları ve yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talep edilmiştir....
Davalının kusur belirlemesi ve boşanma yönünden; TMK'nun 166.maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir," aynı yasanın 6. maddesinde de "kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu durumun eşlerden biri için ortak hayatı çekilmez hale getirmiş olması gerekmektedir....
kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/06/2019 NUMARASI : 2018/510 ESAS 2019/453 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İkinci olarak, evlilik birliğini sarsan bütün olayların dava dilekçesinde tek tek sayılması ve gösterilmesi usul hukuku bakımından zorunlu da değildir. Zorunlu olan iddianın dayanağı olan vakıaların özetlerinin dava dilekçesinde gösterilmesidir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayanan bir boşanma davasında, hakimin önüne, birliği temelinden sarsan olay ya da olaylar yumağı (bunlar dava dilekçesinde söylenmiş ya da söylenmemiş olsun) getirilmiş demektir. Bu olaylar arasında; hakimin; davacı, dava dilekçesinde “şu olayı bildirdi, bunu bildirmedi, öyleyse bildirmediği olay ispatlanmış olsa bile dikkate almam” deme olanağı yoktur. “Hakimin, tarafların getirmiş olduğu maddi vakıalarla bağlı olduğuna” ilişkin kural da, böyle bir yaklaşımı haklı gösteremez. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayanan bir davada, hakimin, maddi vakıalarla bağlı olması kuralı, dava sebebi bakımındandır....
Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp, daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Mevcut olaylara göre, evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki, bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir....