Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararında da kadının erkeğe karşı kusurlu davranışlarının tespit edildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılığından tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların kusurlarının eşit olduğundan bahisle asıl ve birleşen davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'ın 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, tarafların eşit kusurlu olmaları nedeniyle kadının birleşen davada talep ettiği maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, tarafların gelirlerinin birbirlerine yakın olması nedeniyle kadının yoksulluk nafakasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı-davacı kadın tarafından her iki dava ve fer'îleri yönünden, ... erkek tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, yönünden temyiz edilmiştir. 2....
Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Böyle bir durumda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaz ve bununla ilgili ayrıca bir hüküm oluşturulması da gerekmez. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, ilk derece mahkemesi hükmünün gerekçe kısmında "......
kabul edilen kadının tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, buna göre erkeğin davasının ferileriyle birlikte kabulü ile kadının boşanma davasının reddinde bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmıştır....
Tarafların uzun zamandır ayrı yaşadıkları, evlilik müessesesinin eşler ve toplum açısından önemli olan devamının bu hali ile taraflardan beklenemeyeceği, ve bu hali ile taraflar arasında ortak hayatı çekilmez hale getirecek derecede ve evlilik birliğinin devamını imkansız kılacak şekilde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu, tarafların bundan böyle biraraya gelerek evlilik birliğini devam ettiremeyecekleri, evliliğin bu hale gelmesine daha ziyade davalıdan kaynaklanan kusurlu davranışların neden olduğu, davacının ise kusursuz olduğu, bu haliyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamında toplum ya da taraflar bakımından menfaat bulunmadığına mahkememiz tarafından kanaat getirildiğinden Asıl Davanın Kabulü ile tarafların boşanmalarına, karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; anlaşmalı boşanma davası açılmış ise de, davalı erkeğin akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı ve vasisinin bulunduğu, bu durumda anlaşmalı boşanmanın gerçekleşemeyeceği, davaya çekişmeli olarak devam edildiği, davacıya dava dilekçesini sunmak üzere süre verildiği, davacı kadının dilekçesinde evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebine dayanıldığı, akıl hastalığına yönelik boşanma sebebine ise dayanılmadığı gibi bu yönde ıslahta yapılmadığı, davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere kısıtlandığı, davalının hareketlerinin iradi olmadığı, davalı erkeğe, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması sebebine dayalı boşanma davasında kusur yüklenemeyeceği gerekçesi ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir. IV....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2021 NUMARASI : 2020/252 ESAS 2021/639 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek, tarafların boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Dosya incelendiğinde; kararın taraflarca boşanma, kusur tespiti, velayet ve şahsi ilişki yönünden istinaf edilmeyerek bu yönlerden kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kural olarak, davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise, vekâlet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Mahkemece; davacı tarafın dinletmiş olduğu tanıklarının taraflar arasındaki geçimsizliğe ilişkin bilgilerinin bulunmadığı, bu nedenle dava dilekçesindeki iddialarını ve boşanmaya neden olan olaylarda davalının kusurlu olduğunu ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ön inceleme duruşmasında davanın hukuki nitelendirmesi evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma olarak tespit edilmiş, taraflarca ön inceleme tutanağı imzalanmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı TMK'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, davacıdan duyuma dayalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme HMK 'nın 355 maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....