Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ....nk'in evlenerek ... 19 haneye gittiği 19 hanede ise ....nat'ın kayıtlı olup bu kişilerin doğum tarihleri ve T.C. numaralarının farklı olduğu, dosyada tescil belgeleri bulunmadığı anlaşılmaktadır. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin, taleple bağlı kalmayıp, re'sen de yapacağı araştırma ile hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Mahkemece, nüfusa tescil belgeleri nüfus müdürlüğünden, evlenme belgeleri ise evlendirme ile yetkili kurumlardan araştırılarak,bu belgeler ile davanın kanıtlanması durumunda adı geçen her iki Ayşe’nin aynı kişi olduğunun tespiti ile kızlık kaydına göre doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmelidir....
Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Dava, ... kızı ... Ceylan'ın ölümünün tespiti ile ölüm kaydı düşülmeyerek ...'ye ait nüfus kaydının, nüfusa kayıtlı olmayan ... kızı ... (Ası) tarafından kullanıldığının tespiti istemlerine ilişkindir. Somut olayda, ... kızı ...'nin mezar yeri tespit edilememekle birlikte, Sabri kızı ...'nin mezar yeri tespit edildiğine göre; Mahkemece, Sabri kızı ... ile ... kızı ... Eskici arasında ve Sabri kızı ... ile ...'nın çocukları arasında DNA testi yaptırılıp, somut olaydaki iddiaların ispatlanması halinde, ...'nin ölüm tarihi tespit edilerek nüfus kaydının düzeltilmesi ve ...'...
Bu nedenle davanın hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-a maddesine göre nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının da asliye hukuk mahkemesinde açılması gerektiği dikkate alındığında, mahkemece asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği dikkate alınmadan, aile mahkemesi sıfatıyla bakılarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın üç çocuğu olduğunun bilindiği ve nüfus kayıtlarında da bu şekilde göründüğü anlaşılmakla nüfus kaydında kardeşi olarak gözüken ...'ın, gerçekte annesinin ... olduğu ispatlanamadığından, tespit hükmü de kurulamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan; mahkemece, sadece taraf ve tanık beyanları ile yetinilmeyip iddia ile ilgili olarak ... ile ... arasında DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....
nin 2014/19887 E. 2015/7785 K. sayılı ilamında; "Davacı vekili dava dilekçesinde, anneannesi olup nüfusa hiç kaydedilmeyen Emine Bülbül’ün nüfus kaydına tescili ve ölümünün tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dava, davacının anneannesi Emine Bülbül’ün yaşadığının ve ölümünün tesbiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir.Davacı, anneannesi Emine’nin doğup yaşadığı ve daha sonra öldüğü nüfusa kayıtlı olduğu Suşehri’nde hükümet konağının birçok kez yangına maruz kaldığı, nüfus kaydının bu yangınlardan birinde yok olmuş olabileceğini, bu nedenlerle nüfus kaydının olmadığını ileri sürdüğüne göre çoğun içinde az da vardır prensibinden hareketle davacının göstereceği deliller toplandıktan sonra, böyle birinin yaşadığının tespiti halinde, mirasçılarının davaya dahili ile taraf teşkili sağlanıp, gösterilecek ve mahkemece re'sen tüm deliller toplanarak iddianın kanıtlanması durumunda yaşadığının ve öldüğünün tespiti...
Bir evlilik geçerli biçimde oluşmuş ise, bu evlilik nüfusa tescil edilmemiş olsa bile mevcudiyetini sürdürür ve bunun tespiti istenebilir. Bu bakımdan nüfusta bunların evlilik kaydının bulunmaması, tespit davası açılmasına engel değildir. Öyle ise, "evliliğin tespiti"ne ilişkin istek bakımından Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmez. Davanın bu ... Aile Mahkemesinin görevine girmektedir (4787 ...m.4/1). Ne varki yargı çerçevesinde müstakil aile mahkemesi bulunmadığına göre davanın bu bölümüne Asliye Hukuk Mahkemesince "Aile Mahkemesi Sıfatıyla" bakılması gerekir. Bu husus nazara alınmadan " evliliğin tespiti" davası bakımından da görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacının annesinin babası...'nın, ... oğlu 1902 doğumlu... ... olduğunun tespiti yönündeki isteği ile ... kızı 1898 doğumlu ...'...
(HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından) Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kendiliğinden kurulur ve tesisi için herhangi bir hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre, kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir....
Çocuk ile annesi arasındaki soybağının tesisi için hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39 ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' “Kayıt düzeltilmesi” aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Aynı Kanu'nun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Asliye Hukuk Mahkemesi ve Adana 12. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 25/08/1981 doğumlu olduğunu, doğum tarihinde annesi ve babasının resmi olarak evli olmamaları sebebi ile dayısı tarafından kendi nüfusuna kaydedildiğini, nüfus kayıtlarına göre dayısı ile eşinin müşterek çocuğu olarak göründüğünü davacının biyolojik anne ve babasının T9 ve Süleyman Güneş olduğunu, nüfus kaydındaki yanlışlığın düzeltilmesi talebi ile Adana Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine dava açtığı görülmüştür. Adana 13....